Şampiy10
Magazin
Gündem

Kişilik virüslerimiz

.

ABONE OL
Vatan Haber

Bütün davranışlarımızın arkasında kişilik yapımız vardır. Gülmemiz, ağlamamız, yürüme hızımız, nezaket sözcüklerimiz, sohbet tarzımız, öfkemiz, kahkahamız hepsi kişiliğimizin yansımasıdır. Çevremizdeki insanlarla kurduğumuz bütün ilişkilerin kaynağı kişilik yapımızdır.

BİR İNSANDA HANGİ KİŞİLİK VİRÜSLERİ VARDIR?

İnsanlarla kurduğumuz ilişkilerin genel olarak olumlu ya da olumsuz olması kişilik yapımızla ilişkilidir. Eğer bir insan, eşiyle, meslektaşıyla, çocuğuyla, arkadaşıyla ilişkilerinde ve iletişimlerinde sık sık benzer ve tekrarlayan sorunlar yaşıyorsa, kişilik yapısındaki baskın özellikleri gözden geçirmelidir. Çünkü, yaşadığı sorunlar genellikle bu baskın özelliklerinden kaynaklanmaktadır.

Kişilik virüsleri ile kastedilen nedir?

Hayatımızı ve ilişkilerimizi zorlaştıran, kendi iç barışımızı bozan ve sosyal uyumumuzu engelleyen kişisel özelliklerimiz bir anlamda “kişilik virüslerimiz”dir. Yaşam kalitemizi artırabilmek için kişiliğimize yerleşmiş ve bir parçası haline gelmiş olan kişilik virüslerimizi tanımak ve temizlemek zorundayız.

Kişilik virüslerimizden birkaç örnek verelim:

- Alınganlık: Bilinç altı değersizlik duygusundan kaynaklanan alınganlık, küsme, kapris yapma, sürekli ilgi isteme davranışlarıyla kendini gösterir. Alınganlık olup biten herşeyden olumsuz çıkarımlar yapmamıza ve olumsuz durumları da abartmamıza yol açar. Söz konusu olumsuzlukları kendimizle ilişkilendirerek, çevremizdeki insanların sürekli bizi değersizleştirdiği duygusunu taşırız. Bu nedenle de, o insanlarla ilişkimizi keser, onlardan uzaklaşır gibi yaparız.

- Hırs: Hırs, bizi sürekli bir şeylerin peşinde koşturur. Hep daha iyi, daha fazla, daha ötede olana doğru hareket ettirir. Bu ileriye hareketin asıl amacı ise peşinden koşulan şey değil, başkalarını geçmektir. Sürekli rekabet duygusu ile yaşarız. Başkalarını yenip geçtikçe hırsımızın azgınlığı azalır ama gerçek anlamda bitmez. Her zaman yenecek birileri arayıp dururuz. Hırs, çoğu zaman bize beklenen anlamda bir başarı getirir ama huzur getirmez.

- İnatçılık: Belirli bir görüşü, durumu, eylemi ısrarla savunmaya yol açar. İstediklerimizi alma konusunda çevremize dayatma yapmamıza neden olur.

Sık sık kararlılık ile karıştırılır. Oysa, kararlılık rasyoneldir, inatçılık ise duygusaldır. İnatçının asıl savunduğu şey, görüşü ya da eylemi değil, egosudur. “Benim dediğim olacak!” diyen bir ruh hali, bir anlamda 1-4 yaş arası çocukların sergilediği davranışın yetişkin versiyonudur.

- Negativizm: Birisi bir görüş söylediğinde, görüşü anlama ihtiyacı bile duymadan “hayır” diyerek olumsuzlama halidir. Otomatik muhalefet etmemize neden olur. Başkalarının görüşlerinin doğru olma ihtimali yoktur. Herşey kötüdür, herşey yanlıştır. En doğru ve tartışmasız doğru olan tek şey bizim görüşümüzdür.

- Bağımlılık: Kurduğumuz ilişkilere yapışıp kalma, yaslanma halidir. Bağımlılık geliştirdiğimiz kişinin gücünden, karizmasından, güvenlik alanından besleniriz. Kendimizi beslerken, onun hareket alanını kısıtlarız. Varoluşsal ve duygusal güven ihtiyacımızı gidermek için bağımlı olduğumuz kişiyi sömürürüz.Parasını, zamanını, yeteneğini, gücünü kullanır ve bunu sürdürmek isteriz. Onun göreceği zararlarla ilgilenmeyiz.

- Narsizm: En büyük, en değerli, en yetenekli, en güçlü bizizdir. Adeta insanlığa lütuf olarak gönderildiğimiz duygusunu hissederiz. Kendimizden başka herkesi ve herşeyi eleştiririz. Diğer insanlar o kadar küçüktür ki, onlara hep yukardan bakmak zorunda kalırız. Narsistik hissediş, bir anlamda başkalarını aşağılayarak yukarda olduğunu zannetme halidir.

PEKİ KİŞİLİK VİRÜSLERİMİZDEN NASIL KURTULABİLİRİZ?

Gerçekten kişilik virüslerimizden kurtulmak istiyorsak, samimi olarak bir çaba harcamayı göze almak zorundayız. Bu hiç de kolay bir yolculuk değildir.

Can yakıcı, terletici ve zorlayıcı bir yolculuktur. Süreç ilerledikçe, hayatımızdaki değişimlere şahit oldukça da keyif vericidir. Kişilik virüslerimizden kurtuldukça, gerçek anlamda kendimizi tanımanın ve kendimize varmanın tarif edilemez mutluluğunu yaşarız.

Kişilik virüslerimizden kurtularak kendimizi gerçekleştirme yolculuğuna çıkmaya karar verdiğimizde yapacağımız en doğru şey, gerçek bir uzmanla yol arkadaşlığı yapmaktır.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Çocuklara kaygımızı bulaştırmayalım
  2. Sınıflar en etkisiz öğrenme ortamlarıdır
  3. Çocuklarımızı gerçekten olduğu gibi kabul ediyor muyuz?
  4. Gerçek düşünme nedir?
  5. Üç yaşına kadar abartmamak gerek
  6. Anne-babaların kaygıları
  7. Tatilde çocuklara ödev verelim mi?
  8. Ego kötü bir şey mi?
  9. Müdahaleci ebeveynler
  10. Çocuğunuz arkadaşı ile sorun yaşadığında

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.