Şampiy10
Magazin
Gündem

Hareket eden çocuk daha kolay öğrenİr

.

ABONE OL
Vatan Haber

Çocuklar doğaları gereği hareketlidir. Hareket halindeki çocukların vücuduna daha çok oksijen gittiği için beyinleri de daha sağlıklı çalışır. Çocuklar okulda da hareketsiz bırakılmadan öğrenmelerine katkı sağlanmalı.

¦ Hiç yerinde durmuyor, kıpır kıpır.

¦ Sık sık ders başladıktan sonra tuvalete gitmek istiyor.

¦ Teneffüste sürekli koşturup duruyor.

¦ Bir yerde oturmak yerine çeşitli şeyleri bahane ederek ayağa kalkıp yürüyor.

Bu şikayetler eğitim ortamlarında bulunan birçok kişiye tanıdık gelmiştir. Çocukların, ev ve okul ortamlarındaki hareketliliği hemen hemen hiç gündemden düşmeyen zorlayıcı durumlardan biridir. Bu hareketliliğe bağlı olarak, öğretmenler sınıfta öğrenme ortamının bozulmasından, ebeveynler de evdeki huzurun bozulmasından söz edip dururlar. Gerçekten de bu hareketlilik çoğu zaman çok zorlayıcıdır ve çocukları da risklere açık hale getirebilir.

Hareket etmek neden bu kadar önemli?

Hareket etmek beynin doğasındandır: John Medina’nın “Beynin Kuralları” adlı kitabından alıntı yaparak söylersek, insan beyni temel olarak hareketliliğe programlıdır. Öyle ki, atalarımız günde 20-25 kilometre yürürdü. Bugün biz çocukları gün içinde 8-9 saatlik derslerde belirli bir mekanda sabit oturmaları için zorluyoruz. Atalarımız, bırakın günde 8 saati, 8 dakika bir yerde sabit kalsalardı yem olurlardı. Ve onlar hareket ederek kendilerini korumak ve varlıklarını sürdürmeyi başarmak zorundaydılar.

Hareket, beynimizin daha sağlıklı çalışmasını sağlar: Hareket etmekle birlikte, beynimize daha çok oksijen gider, kanımızdaki toksik maddeleri de daha kolay atarız. Böylece, zihnimiz canlanır ve çok daha sağlıklı çalışır.

Yaşamak demek, hareket etmek demektir: Bu gerçekten yola çıkarsak, diyebiliriz ki, “Yaşamak demek hareket etmek demektir.” İnsanın hareketle olan ilişkisi, hayatla olan ilişkisinin bir ifadesidir. Bir anlamda yaşam, hareketle başlar ve sürer. O halde, çocukların hareket ederek varoluşlarının gereğini yerine getirmeleri son derece doğaldır ve aynı zamanda kaçınılmaz bir gerçekliktir.

Hareket edenler daha kolay mutlu olur: Hareket ettiğimizde beynimiz serotonin salgılar. Bu da daha pozitif duygular hissetmemizi sağlar. Gün içinde daha güçlü bir şekilde hissettiğimiz olumlu duygular, çevremize de yansır ve iletişimimizi güçlendirerek ilişkilerimizi geliştirme şansı verir. Daha sabırlı oluruz, hatalara karşı toleransımız da artar.

Hareket etmek, öğrenme kalitemizi artırır: Öğrenme faaliyetleri, beynimizin daha sağlıklı çalışmasına bağlıdır. Hareket ederek beynimizin performansını artıracağımızdan öğrenme kalitemizi de olumlu yönde geliştirmemiz kaçınılmazdır. Çocukların hareket etmesi, onların dikkatlerini artırır ve böylece masa başı çalışmalarına daha uzun süre devam edebilirler.

10 dakikada bir derse ara verilmeli
Çocukların hareketliliğinden eğitim ortamlarında nasıl yararlanabiliriz?
¦ Çocuklar için düzenlenen faaliyetlerin peşpeşe pasif masa başı faaliyetleri olarak düzenlenmek yerine, aktif-pasif ilişkisi içerisinde düzenlenmesi düşünülmeli. Hatta mümkün olduğunca aktif faaliyetlerin artırılmasına özen gösterilmeli.
¦ Okullarda ya da okul dışı imkanlardan yararlanarak çocukların, yetenek, ilgi ve yönelimlerine uygun programlardan yararlanmaları sağlanmalı. Yüzme, jimnastik, masa tenisi, bateri çalma, piyano vb. yetenek aktiviteleri, çocukların hareket ihtiyacını gidermede çok etkilidir.
¦ Öğretmenlerin, sınıf ortamlarında dersleri mümkün olduğunca aktif öğrenme yaklaşımına uygun olarak işlemesi, drama, gösteri, canlandırma vb. tekniklerinden yararlanması gerekir.
¦ Derslerde her 10 dakikada bir sınıfın motivasyonu ve dikkati düşer. Dolayısıyla bir ders süresince en az iki kez 1-2 dakikalık aralar verilmeli ve bu aralarda çocuklara, küçük hareketler yaptırarak (ellerini yukarı kaldırarak meyve toplama hareketi, germe vb.) dikkatlerini toplama fırsatı verilmeli.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Çocuklara kaygımızı bulaştırmayalım
  2. Sınıflar en etkisiz öğrenme ortamlarıdır
  3. Çocuklarımızı gerçekten olduğu gibi kabul ediyor muyuz?
  4. Gerçek düşünme nedir?
  5. Üç yaşına kadar abartmamak gerek
  6. Anne-babaların kaygıları
  7. Tatilde çocuklara ödev verelim mi?
  8. Ego kötü bir şey mi?
  9. Müdahaleci ebeveynler
  10. Çocuğunuz arkadaşı ile sorun yaşadığında

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.