Şampiy10
Magazin
Gündem

Pony Club şehrinize geliyor...

At binmek ve at sevgisinin çocukların psikolojik ve zihinsel gelişimine büyük katkı sağladığı artık herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Engelli çocukların yanı sıra konsantre sorunu yaşayan, obezite ile savaşan, sosyalleşmekte zorlanan çocuklar için at binmek faydalı aktivitelerin başında geliyor.

Türkiye Jokey Kulübü (TJK) de bu farkındalıkla çocuklara at sevgisini küçük yaşlardan itibaren aşılamak amacıyla geçen yıl hayata geçirdiği “Pony Club Şehrinize Geliyor” adlı sosyal sorumluluk projesinin 2015 yılı programını geçtiğimiz salı günü Soma’da başlattı. Geçen yıl yaşanan maden kazasında büyük acılarla baş etmek zorunda kalan Somalı 1000’i aşkın çocuk, TJK’nın ilçeye getirdiği ponylere binerek atlarla tanıştı.

Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Yasin Kadri Ekinci projeyi şöyle anlatıyor: “Türkiye Jokey Kulübü olarak topluma daha fazla yarar sağlamak ve elimizdeki imkanları daha fazla toplum yararına sunmak istiyoruz. Bu kapsamda ilk kez geçen yıl başlattığımız Pony Club Şehrine Geliyor projemiz gerek çocuklarımızdan gerekse ailelerinden çok fazla ilgi gördü. Geçen yıl 35 ilde 20 binden fazla çocuğu atla yan yana getirdik. Bu yıl daha fazla şehirde daha fazla çocuğa ulaşmak hedefindeyiz. At, bildiğiniz gibi özellikle çocukların ruhsal gelişimine katkı sağlayan en önemli canlı. Ruhsal gelişimin yanı sıra fiziksel anlamda da atın iyileştirici özelliği bulunuyor. Amacımız çocuklarımızın dilediği kadar at binmesi ve proje kapsamında gerçekleştirilecek çeşitli aktivitelerle güzel bir yaz tatili geçirmeleri” dedi. Pony Club Şehrinize Geliyor projesi 3 ayrı etapta gerçekleştirilecek. Pony’ler; Edirne’den, Gaziantep’e, İzmir’den Elazığ’a, Isparta’dan Gümüşhane’ye, Antalya’dan Niğde’ye kadar Türkiye’nin her bölgesini ziyaret edecek.

Türkiye’de atçılık, at yetiştiriciliği ve çocuk gelişimi açısından büyük önem taşıyan TJK’nın sosyal sorumluk projesi ‘Pony Club Şehrinize Geliyor’, yaklaşık 3 haftada, 37 il ve ilçe gezecek.

HAFTA SONU ROTASI

İstanbul Akvaryum’da sualtıyla tanışın

Yaz tatilinde çocuklarınızı İstanbul Akvaryum’da sualtı dünyasıyla tanıştırın. Florya sahilinde yer alan dünyanın en büyük tematik akvaryumu 64 adet tank içerisinde irili ufaklı 1500 türden, 17 bin kara ve deniz canlısı yaşıyor. Hafta içi ve hafta sonu 10:00-20:00 arasında ziyaretçilerini bekliyor.

“Epilepsi ve Ben” resim yarışması çocuklara umut oluyor...

Ülkemizde 700 bin civarında epilepsi hastası var. Türkiye çapında bu yıl dokuzuncusu düzenlenen “Epilepsi ve Ben” resim yarışması, çocuk ve genç epilepsi hastalarına sosyal destek sunmak ve farkındalık yaratmak amacıyla Türk Epilepsi ile Savaş Derneği tarafından, UCB Pharma A.Ş. desteği ile gerçekleştiriliyor. Yarışmaya epilepsi teşhisi konmuş 6-11 ve 12-16 yaş arası epilepsi hastası çocuklar ve gençler katılabiliyor. Yarışmaya son katılım tarihi 15 Temmuz. Bilgi için epilepsiveben.net

Unutulmaz pop şarkıları ninni oldu

Prima’nın sponsorluğunda hazırlanan “Pop Ninniler Vol 1 - Sevgi, Uyku & Oyun” albümü raflardaki yerini aldı. Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyan albüm, Türkiye’nin en ünlü ve sevilen seslerinin şarkılarının enstümantal ninni versiyonlarını içeriyor. Bebekleriyle sevgi, uyku ve oyun anlarını müzik eşliğinde paylaşan anne ve babalar için hazırlanan albümde 11 parça yer alıyor. Bebekler için özenle hazırlanan albümdeki ninniler, anne ve babaların kendi sesleriyle de eşlik ederek bebekleriyle olan özel bağa katkı sağlamak için enstrümantal biçimde hazırlandı. Kenan Doğulu’nun bestelediği Ben Güzelden Anlarım’dan, Sezen Aksu’nun bestelediği Kaçın Kurası’na kadar pop müziğin sevilen, dönemine damgasını vuran şarkılarını içeren ve Türkiye’de bir ilk olan bu albümü anne ve babalar bebekleriyle dinleyebilir.

Yazının devamı...

Ve tatil başlıyor...

Bugün okullar tatile giriyor ve 15 Eylül’e kadar sürecek üç aylık yaz tatili başlıyor. Anne-babalar başta olmak üzere babaanneler, anneanneler, dedeleri saran karne heyecanı da nihayet bitiyor. Bir yıl boyunca ders çalışan çocuklar da emeklerininin karşılığını bugün alıyor. Tabii karnedeki kırık notlar herkesi üzebilir ama bu durumu hem çocuklar hem de aileler abartmamalı. Özellikle de başka çocuklarla kıyaslanmamalı. Şimdi dinlenme ve eğlenme zamanı...

Bizim dönemimizde tatil gerçekten de bol bol dinlenme ve eğlence zamanıydı. Tatil kitaplarına şöyle bir bakılır, beğenilen kitaplar okunur kalan zamanda da arkadaşlarla bol bol gezilirdi. Şimdi ise çocuklar için tatil planları da aylar öncesinden belirleniyor. Kurslar, yaz okulları, özel dersler derken çocuklar kendilerini yine bir koşuşturmanın içerisinde buluyor. .

Arya Akademi kurucusu, eğitmen ve danışman Gülay Savaş, anne babalara önerilerini şöyle sıralıyor:

- Başarılı karnelerinden sonra onları ödüllendirin. Başarılarının, farkında olmalarını sağlayın.

- Tüm yaz tatilini kapsayacak zaman planlanmasını birlikte yapın ve buna karşılıklı uyun.

- Zaman planlaması içinde her gün 30 dakika, 1 saat arası, mutlaka ders tekrarına fırsat yaratın.

- Spor ve sanat gibi faaliyetlere de ağırlık verilen, bir aylık yaz okuluna gitmeleri, eğlenceli bir öğrenme temposunun bir süre daha devam etmesini sağlayacak ve faydalı olacaktır.

HAFTA SONU ROTASI

Çocuk Atölyesi’nde mutfak zamanı

Yazar-eğitmen Özlem Özyurt ve çocuk kitapları yazarı Nermin Ferhan Karamuti tarafından Cihangir’de kurulan çocuk atölyesinde 4-16 yaş çocuklar için resim, sanat, tiyatro (İngilizce-Türkçe), dans gibi birçok atölye var. Bu pazar günü çocuklar mutfağa giriyor. www.cocukatolyesi.net

İstinyePark’ta “Güzel Sanatlar Parkı“

Çocukların sanatçı ruhunu beslemek için “Güzel Sanatlar Parkı” konulu projeye imza atan İstinyePark’ta bu hafta sonu Seurat ve Nokta Resimleri Atölyesi var. 12:00 -19:00 saatleri arasında 4 yaş ve üzeri çocukların ağırlanacağı Güzel Sanatlar Parkı’na, eserleriyle, Fransız ressam Georges Seurat konuk olacak. Çocuklar, Seurat’tan esinlenerek nokta resimleri yapacak.

Helen Doron Etiler’de aile boyu caz keyfi yapın

Helen Doron Anaokulları Etiler’deki okulunun yeni bina açılışı için aileleri keyifli bir hafta sonu etkinliğinde ağırlıyor. Yarın saat 13.00- 16:00 arası BBQ, canlı caz grubu, sürpriz ikramlar ve çocuklar için ayrı aktivitelerle aileler keyifli bir yaz gününü birlikte geçirecek. Helen Doron Türkiye tarafından düzenlenen ücretsiz özel etkinliğe katılmak isteyenler 0212 279 90 74 numaralı telefondan rezervasyon yaptırabilir.

Çocuklar “sushi” ustası oluyor

Uzak Doğu mutfağını lezzet meraklılarıyla buluşturmaya devam eden Sushico, eğitim ve eğlenceyi birarada sunan Kidzaniada’da gerçekleştirdiği etkinliklerle çocukların ilgi odağı oluyor. Kidzania SushiCo’da Çin, Japon ve Thai mutfağını yakından tanıma fırsatı bulan çocuklar, aynı zamanda düzenlenecek kurslarla bıçak kullanmadan sushi roll yapmayı öğrenecekler.

Yazının devamı...

Evdeki huzur için erken uyarı sistemi

Küçük bir çocuğa kuralları öğretmek anne babalar için oldukça zorlayıcı bir süreç. Ebeveynler için çok basit görün şeyler bile insanı çileden çıkarmaya yetiyor. Bizim için bu durumlardan biri oğlumun su ile aşkı. Oğlum tam bir su kuşu, su gördüğünde dayanamıyor. Mutlaka suyla oynaması gerekiyor. Yağmurda dışarıda gezmeye bayılıyor, tüm su birikintilerinin içinde itinayla zıplıyor. Banyoya girdiğinde 45 dakikadan önce çıkmıyor, ellerini yıkaması ya da dişlerini fırçalaması saatlerce sürebiliyor...

Bu durum da benden çok babası üzerinde stres yaratıyor. “Üstü başı ıslandı, bu kadar saat banyo mu yapılır, el mi yıkanır, başka çocuklar böyle değil” diye benim için klasikleşen söylemlere başlıyor. Durumu nasıl kontrol altına alacağımı bildiğim için -gerçi bunu eşim de biliyor ama her defasında aynı şekilde davranmaktan vazgeçmiyor- rahat rahat otururken eşim gidip çeşmeyi kapatıyor... Oğlumun ağlama ve direnmesi başlıyor...

Eşime böyle davranmaması gerektiğini söylemekten çoktan vazgeçtim. Çünkü o bildiğini okuyor... Ben ise uzmanların önerdiği yöntemi kullanıyorum. “Bitiş süresini önceden belirliyorum.” Oğlumun makul bir süre su ile oynamasına izin veriyorum. Sonra da saatte yelkovanın durduğu yerden 5 dakika sonrasını göstererek, “Yelkovan buraya geldiğinde çeşmeyi kapatıyoruz” diyorum. Sonuç hiçbir direnme olmadan çeşme kapanıyor, mutlu sona eriyoruz.

Uzmanlar çocuklara karşı açık sözlü olmanın ve bitiş öncesi geri sayımın hayal kırıklığını engellediğini belirtiyor. Ute Glaser, “Anne Babanın Sihirli Sandığı“ adlı kitabında bu durumu şöyle örnekliyor: “Vakit konusunda açık bir şekilde sözleşmek evdeki huzura katkıda bulunur. Çocuk tam kendi dünyasına kapanmış, boyama yapmaya odaklanmışken veya oyunun en heyecanlı yerindeyken ansızın, ‘Ayakkabılarını giy, alışverişe gidiyoruz’ ya da ‘Bırak boyamayı, yemek hazır’ komutunu alır. Bu komut birdenbire her şeyi mahveder. Düş kırıklığı ve itiraza yol açar. Devamında ise bağrışma, huzursuzluk ve tatsızlık gelecektir.” Beş dakikaya yemek hazır ya da 15 dakika sonra dışarıya çıkacağız gibi erken haber vermek. Gerginliği azaltacaktır.

ANNE ÇOCUK DÜNYASI

Molfix’ten mutlu çocuklar için

Molfix, ‘Mutlu Bebekler, Mutlu Yarınlar!’ mottosuyla geleceğin mutlu bireylerini hazırlamak için harekete geçiyor. Marka, yeni kampanyası kapsamında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hilal Mocan ile gerçekleştirilen işbirliğiyle, nasıl daha mutlu çocuklar yetiştirebileceğinin altın kurallarını anlatıyor. Hayat Kimya Hijyen Pazarlama Müdürü Gülşen Serin Bakır, “Yapılan tüm araştırmalar gösteriyor ki; bebekliğini mutlu geçirenler ileride de mutlu bireyler oluyor” diyor. Molfix ile ilgili detaylı bilgiye www.molfix.com.tr web sitesinden, hamilelik dönemi ve yeni doğan bebek bakımı hakkında annelerin ihtiyaç duyabileceği bilgilere www.molfixyenidogan.com web sitesinden ulaşabilirsiniz.

PINAR RESİM YARIŞMASI 34. YILINDA

Yaşar Holding Onursal Başkanı Selçuk Yaşar tarafından projelendirilen ve 34 yıldır her yıl farklı bir temayla düzenlenen Pınar Resim Yarışması, çocukların zihinsel gelişimlerini ve sanatsal becerisini geliştirmeye devam ediyor. Bu yılki teması ‘Ailem ve Ben’ olarak belirlenen yarışmaya, Türkiye’nin yedi bölgesi ve KKTC’nin yanı sıra Almanya, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden de 49 bin 255 resim katıldı. Pınar Resim Yarışması’nda ana jüri değerlendirmesi tamamlandı. Yetenekli 25 çocuk, Prof. Ergin İnan önderliğinde Büyükada’da düzenlenecek Pınar Sanat Haftası’na katılma hakkı kazandı.

Yazının devamı...

Mutlu çocuklar yetiştirelim

Bir anne olarak oğlumu büyütürken taşıdığım en büyük endişe ileride onun mutlu bir insan olup olmayacağı... Günümüzün çocukları giyecekten yiyeceğe, oyuncağa neredeyse her istediklerine öyle kolay ulaşıyor ki onları mutlu etmek de zorlaşıyor. İsteklerinin de şiddeti her geçen gün artıyor. Sanıyorum birçok anne baba da bizimle aynı şeyleri yaşıyor. Tüm bunların tüketim toplumunun bize farkında olmadan dayattığı eylemler olduğunu düşünüyorum. TV’de reklamları izlediğinde gördüğü şeylere sahip olma isteği duyuyor. Tabii ki 3.5 yaşında olmasına rağmen her istediğine sahip olamayacağının farkında ama sürekli yeni isteklerin peşinde... Bu noktada da oğlumuzu gelecekte nasıl mutlu edeceğimiz endişesi oldukça yükseliyor.

“Biz de çocukken istediğimiz her şeye sahip olamadık” diye başlayan klişe cümlelerle bir yere varamayacağımızın da farkındayım. Çünkü dünya her geçen gün değişiyor. Maddiyat her koşulda maneviyatın çok ilerisinde ve arayı daha da açmak için adeta koşuyor. Tabii ki iyi bir eğitim, iyi meslek sahibi olmak mutluluğun temellerini oluşturuyor. Ve bunlara sahip olabilmeleri için her anne baba elinden geleni yapıyor ama ne yazık ki her zaman 2+2=4 yapmıyor mutlu olmak için. En önemlisi özgüveni yüksek çocuklar yetiştirebilmek...

Oğlumla ilgili en büyük dileğimin ne olduğunu soranlara cevabım kısa ve net, “Mutlu bir insan olması.” Çünkü mutlu olduğunda ve elindekilerin değerini bildiğinde hayat güzelleşiyor ve zenginleşiyor. Peki bunu nasıl başaracağız? Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Şeyda Özdalga, son yıllarda ebeveynlerin gözdesi olan “Pozitif Disiplin” yönteminin, mutlu ve kendine güvenen çocuklar yetiştirmeyi mümkün kıldığını anlatıyor: “Çocukların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayıp öz güvenlerini artıran ve problem çözme becerilerini geliştiren ‘Pozitif Disiplin’ yöntemi, mutlu ve neşeli çocuk yetiştirmenin formülü olarak da adlandırılıyor. Bu yöntemle çocuklar bir işi yapabilme güçlerine inanır, yaparken istekli olur, yaptıktan sonra da doyum sağlar. ‘Aferin kızım kendi başına yıkandın’ şeklinde desteklenen 5 yaşındaki bir çocuk, kendi kişisel bakımı konusunda becerikli, istekli ve mutlu olacaktır. Sorumluluk alan, çözüm üreten, yaratıcı ve özgürce karar alabilen, toplum ve ahlaki kurallara uyan bu çocuklar, gelecekte, özgüvenli, üreten bir yetişkin olmaya adaydır. Pozitif disiplin ile yetiştirilen çocuklar olumsuz, travmatik olaylara yaklaşımları daha yapıcıdır. Negatif olayların üstesinden kolaylıkla gelirler. Bu çocukların, depresyona girme, travma sonrası stres bozukluğu yaşama oranları azalır.”

BUNLARI YAPIN

- Çocuklarınıza seçenek sunun, seçim yapacak fırsatlar verin.

- Problemi onun adına çözmeyin veya çözüm önerileri sunmayın.

- Hata yapmalarına da fırsat verin ki, hatalarından sonuç çıkarabilsinler.

- Olumlu davranışlarını eşinize, aile büyüklerine abartmadan aktarın ve çocuğun duymasını sağlayın.

- Çocuğa ev içi ve ev dışı sorumluluklar verin.

- Koşulsuz sevildiğini hissettirin.

- Net, anlaşıldığından emin mesajlar verin.

- Güvenli bir çevre ve ortam sunun.

- Ona zaman ayırın.

- Kurallar, sınırlar koyun.

- Hak etmediği, abartılı övgülerden kaçının.

- Koruyucu yaklaşımlarınız sınırlı, kollayıcı yaklaşımlarınız sınırsız olsun.

HAFTA SONU ROTASI

Uniq İstanbul’da sokak sanatı

UNIQ Çocuk Atölyesi’nde bu hafta pazar günü; 6-12 yaş arası çocuklar saat 14-16.00 arasında ‘Sokak Sanatıyla Tasarım’ atölyesinde buluşuyor. Eğitmen Murat Ergin ile gerçekleşecek workshop ile, sokaktaki sanattan yola çıkarak kendi tişörtlerini tasarlayacaklar. Biletler biletix’te.

Babalara bebek eğitimi

Baba adayları Central Hospital tarafından yarın saat 12.00-15.00 arasında düzenlenen “Baba-ba Eğitimi” ile yeni hayatlarına hazırlanıyor. Ücretsiz etkinlikte bebek bakımı, uygulamalı bebek banyosu, göbek bakımı, bebeklerde gaz çıkarma ile ilgili bilgiler, uzman psikolog ve medikal ekipler tarafından anlatılıyor. Yer: Central Hospital Kozyatağı-Eğitim Salonu.

Yazının devamı...

Anneler Günü iyi ki var!

Çocukluğumdan hatırladığım her Anneler Günü içimde şefkat ve huzur duygularını uyandırıyor hala. Kız kardeşimle birlikte harçlıklarımızdan binbir güçlükle biriktirdiğimiz parayla annemize hep hediyelerin en büyüğünü almak isterdik... Babamın bir ritüel halinde Anneler Günü için babaannem ve anneme getirdiği erguvanların kokusunu ise hiç unutamam. Büyüdükçe annemin bendeki değeri artsa da, Anneler Günü önemini yitirmeye başladı. Alışverişin artması için yapılan “Ticari bir gün” söylemi beni de kendi içine çekti. Ta ki o meşhur sözde olduğu gibi “Anne olunca anladım.” Mayıs 2012’deki ilk Anneler Günü‘mde 3 aylık oğlum kucağımdaydı ve iyi ki böyle bir gün vardı...

Anneler Günü‘nü kutlamamak için “Annelerimizi sene de bir gün mü hatırlayacağız” gibi cümleler bana bahane gibi geliyor. Tabii ki anneler her gün hatırlanmalı ama özel bir günle onurlandırılmayı hak ediyorlar. Ayrıca Anneler Günü ile ilgili ilk kutlamalar da günün değerini artırıyor. Tarihteki ilk Anneler Günü‘nün antik Yunan’da, tanrıların anası Rhea onuruna düzenlenen bahar kutlamalarına dayandırılıyor. 1600’lerin İngiltere’sinde ise “Anneler Pazarı” kutlanırmış. O zamanlar yoksul İngilizler’in çoğu, varlıklı ailelerin yanında hizmetçilik yapıyordu. Çalıştıkları evler çoğunlukla kendi evlerinin çok uzağında kaldığından, hizmetçilerin işverenlerinin yanında yaşamasına izin verilirdi. “Anneler Pazarı”nda hizmetçilere izin verilir, evlerine gidip günü annelerinin yanında geçirmeleri teşvik edilirdi.

Günümüzde kutlanan

Anneler Günü‘nün temelini ise 1907 yılında Philadelphia’da Ana Jarvis adında bir kadının annesine olan sevgisi attı. Ana Jarvis, West Virginia eyaletinde annesinin bağlı olduğu kiliseyi, annesinin vefatının ikinci yıldönümü olan mayısın ikinci pazarında, Anneler Günü’nü kutlamaya ikna etti. Ertesi yıl Anneler Günü, bütün Philadelphia’da kutlanmaya başlandı. 1914’ten sonra Anneler Günü’nü ulusal tatil ilan edildi ve tüm dünyaya yayıldı.

ANNE ÇOCUK ETKİNLİKLERİ

Anneler Günü‘nde şehirde birçok etkinlik var. O günü çocuklarıyla geçirmek isteyen anneler için birkaç alternatif...

Minik maratoncular Maltepe Parkı‘na

İlk yerli noodle markası NUDO, bu yıl Anneler Günü’nde ilk kez düzenlenecek Türkiye’nin en büyük çocuk maratonuna sponsor oldu. Maltepe Sahil Şehir Parkı’nda farklı yaş gruplarından 6 bin çocuk anneleriyle birlikte marnatona katılabilecek. 3 yaş ve altı çocuklar anne ve babaları ile 100 m., 4-5 yaş grubu çocukların ise yine anne ve babaları ile 200 m. birlikte koşacağı maratonda; 6-7 yaş grubu çocuklar 400 m., 8-10 yaş grubu çocuklar 600 m., 11-14 yaş grubu çocuklar ise 1000 m. mesafede yarışacak. Ayrıca farkındalığı artırmak amacıyla Down Sendromlu çocuklar da 100 metre mesafeyi yürüyecek.

KidzMondo anneleri bekliyor!

Trump AVM’deki KidzMondo, 9 Mayıs Cumartesi ve 10 Mayıs pazar günü girişleri tüm anneler, anneanneler ve babaanneler için ücretsiz olacak. Ayrıca anneler çocuklarıyla birlikte aktivitelere de katılabilecek. Örneğin moda sahnesinde birlikte podyuma çıkacak ya da sanat etkinliklerinde birlikte yarışabilecekler.

‘Opera’daki Hayalet’ten sürpriz!

Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahnelenmeye başladığı günden beri yoğun ilgisiyle karşılaşan The Phantom of the Opera’nın Anneler Günü’ne özel bir sürprizi var! 9 ve 10 Mayıs tarihli The Phantom of the Opera gösterilerine Zorlu PSM gişelerinden 1 bilet alan kadın izleyicilere 2. bilet Zorlu PSM’den hediye! Kaçırmayın.

Annemle bilim daha güzel

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK ortaklığıyla açılan Kocaeli Bilim Merkezi’nde 10 Mayıs Pazar günü; 5-6 yaş grubundaki çocuklar için saat 14.00 ve 15.00 saatleri arasında anneleriyle birlikte katılabilecekleri atölye çalışmaları düzenlenecek.

Yazının devamı...

Çocukların sorularına nasıl cevap verilmeli?

Bebekler daha dünyaya gözlerini açar açmaz merakla etrafa bakmaya başlıyor. Her bakışlarında bir “neden”, “niçin” sorusunu yakalarsınız. Konuşmaya başladıklarında ilk kelimelerinden biri “neden” sorusu oluyor? Hatta bir süre sonra bu sorular anne babaları bunaltmaya başlıyor. Yorgun argın bir günün sonunda ard arda gelen sorular gerçekten insanı çileden çıkarıyor. 3 yaşındaki oğlum bazen öyle şeyler soruyor ki ağzım açık kalıyor, ne diyeceğimi bilemiyorum. Aslında oğlumun korkularını, beklentilerini, ruh halini bu sorularla yansıttığını biliyorum.

Uzmanlar da bu konuya dikkat çekiyor ve hiçbir sorunun göründüğü gibi olmadığını söylüyor. Tara Kitap’tan çıkan ve Dr. Susan Bartell’in yazdığı Çocukların En Çok Sorduğu 50 Soru adlı kitap bu noktada anne babaların imdadına yetişecek türden. Çünkü 3-8 ve 8-12 yaş arasındaki çocuklara yönelik iki ayrı kitap olarak yayınlanan eser, çocukların hangi soruyu neden sorduklarını da açıklıyor. Dr. Bartell, kitabı yazmaktaki amacını “Çocuğunuzun endişelerini, kaygılarını, hatta mutlu anlarını sizinle iletişim kurarak paylaşmasını sağlamakta uzman olmayı -herhangi bir psikolog kadar iyi- öğrenmenize yardımcı olmak” diye açıklıyor. Kitapta ilk önce soruyu bir hikayeyle birleştiren yazar, sonrasında sorunun altında yatan anlamı, sonunda da verilecek en iyi yanıtı açıklıyor. Çocuklarınızın kişisel gelişimini desteklemek ve onlara en iyi şekilde yönlendirmek için okunmaya değer bir kitap.

Soruların ardından güvenlik ihtiyacı var

Kitabı değerlendiren Psikolog Jülide Sevim de anne babalara şu tavsiyelerde bulunuyor: “Çocukların sorularını dinleyin. Çünkü sorduğu şeyi sormuyordur. Alt metni okumaya çalışmayın, tahmin etmeyin. Yanılırsınız. Bizden daha zekiler ve daha kompleks düşünüyorlar. Sordukları en absürd soruya dahi son derece rahat bir ses tonuyla cevap verin. Bütün soruların gerisinde güvenlik ihtiyacı vardır. ‘Akşam kaçta yemek yiyeceğiz? Babam eve gelecek mi? Bu hafta sonu beraber bir şey yapacak mıyız?’ gibi son derece güncel soruların gerisinde bile ‘Birlikte olmaya devam edecek miyiz? Bana sahip çıkıyor musunuz?’ gibi temel güvenlik sorularını cevaplamaya yönelik bir ihtiyaçtan bahsediyoruz demektir.

‘Uçak düşer mi?’ sorusuna verilecek cevap; ‘Düşmez!’ Tek cümle.”

HAFTA SONU ALTERNATİFLERİ

#RahatOl, Bugün Skechers Sunday!

Spor ayakkabı markası Skechers, #RahatOl yaklaşımıyla başlattığı bir dizi etkinlikle daha fazla hareket etmenin önemine dikkat çekiyor. 7’den 70’e herkesi sağlıklı yaşam için daha fazla hareket etmeye davet eden ve “Rahat ol, hareket her yerde!” diyen Skechers, etkinliklerin ilk adımı olan Skechers Sunday yürüyüşlerini başlatıyor. İki haftada bir Pazar günleri İstanbul’da ünlü isimlerin ve halkın katılımıyla düzenlenecek Skechers Sunday yürüyüşlerinin birincisi 3 Mayıs Pazar günü gazeteci ve Wellness eğitmeni Ece Vahapoğlu liderliğinde saat 12.30’da başlayacak ve Kuruçeşme-Bebek arasında gerçekleştirilecek. Ailece katılmak için iyi bir etkinlik.

Trump AVM’de eğlenceli hafta sonu

Trump AVM Çocuk Katı’nda 2 Mayıs Cumartesi günü saat 13.00’te “Külkedisi” ve 3 Mayıs Pazar günü saat 13.00’te“Küçük Pandalar” oyunu sahneleniyor. Tiyatro oyunlarının ardından, saat 14.00’te başlayacak termometre yapımı atölyesiyle de çocuklar yeteneklerini gösterecekler. Tüm etkinlikler ücretsiz.

Geleceğin mucitleri belirleniyor

“Dünyaya ilham ver, geleceği tasarla” vizyonu doğrultusunda, gençlerin ve çocukların eğitimine farklı projelerle katkıda bulunan Samsung, Yaratıcı Çocuklar Derneği ve MCD işbirliği ile düzenlenen ve ana sponsorluğunu üstlendiği “Samsung Geleceğin Mucitleri Yarışması” ile çocukların yaratıcılığına destek vermeyi sürdürüyor. Yarışmanın 10 finalisti belirlendi. 10 proje, 3 Mayıs Pazar günü de dahil olmak üzere Daily Motion Türkiye Web Portalı üzerinden oylamaya sunuldu. Siz de destek verdiğiniz projeyi seçin.

Yazının devamı...

Bebeklerin banyo keyfi beyinlerini de geliştiriyor

Banyo konusunda şanslı olanlardanız. 3 yaşındaki oğlum doğduğu günden beri yıkanmayı, köpüklerle oynamayı çok seviyor. Onun banyoya girmesi değil, çıkması sorun… Köpüklerle oynarken öyle keyif alıyor ki farkına varmadan, sözlerini anlayamadığım şarkılar söylemeye başlıyor. Duşun altından dakikalarca çıkmıyor. Banyo süremiz çoğu zaman 45 dakikayı buluyor. Tabii bunun büyük bölümü oyun ve birlikte kurduğumuz hayallerle geçiyor. Özellikle parka çıkmadığı günlerde banyo yaptırmak benim için daha önemli hale geliyor. Çünkü toprak ve açık hava ile temas etmediğinde negatif elektiriğini atamadığını düşünüyorum. Bu nedenle de suyla elektiriğini atması için banyo yaptırıyorum. Oğlumu yıkamak benim için onunla keyifli zaman geçirmek için ideal bir aktivite… “Sular aşağayı oğlum yukarı” ritüeliyle de banyomuzu geleneksel şekilde tamamlıyoruz.

Bebeğin de annenin de stresi azalıyor

Bebek bakım ürünleriyle tanıdığımız Johnson’s tüm dünyada başlattığı “Çok Daha Fazlası” kampanyasıyla banyo ve masajın bebek ve çocukların gelişiminde oynadığı role dikkat çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü, bebeklerin sağlıklık büyümesi ve büyümesi ve beyinlerinin gelişimi için tüm duyularının uyarılmasının gerektiğini belirtiyor. İşte "Çok Daha Fazlası" kampanyası da banyo ve masajın bebeklerin duyularının tüm gücünü açığa çıkartabilme ile beraber onların öğrenme, düşünme, sevme ve büyüme becerilerini geliştirmek için benzersiz bir fırsat sunduğunun altını çiziyor.

Johnson’s’ın da desteklediği banyonun temizlenmekten çok daha fazlası olduğunu öne çıkaran uluslararası araştırmalanın sonuçları ise oldukça etkileyici: Banyo sırasında baloncuklar ile oynamak bebeğin el-göz koordinasyonunu geliştirmesine ve nesneleri keşfetmesine yardımcı oluyor. Banyo sohbetleri, bebeklerin dil ve konuşma gelişimi üzerinde de etkili. Araştırmalar ebeveynlerin sohbet ettikleri bebeklerin akranlarına nazaran, 2 yaşına geldiklerinde daha geniş bir kelime dağarcığı ile konuştuğunu ortaya koyuyor. Banyo ve masaj aracılığı karşılıklı cilt temasının kurulmasının hem bebeklerde hem de ebeveynlerde stres düzeyini azaltıyor. Rutin olarak dokunulan ve masaj yapılan bebeklerin (bu deneyimleri yaşamayan bebeklere kıyasla), yüzde 50 daha fazla göz teması kuruyor. Bebeklerin hoş kokulu bir banyo ürünü ile yıkandıklarında, kokulu banyo ürünü ile yıkanmayan bebeklere kıyasla, ebeveynlerine yüzde 30 daha fazla bağlılık sergiliyor. Ve bu bebeklerin uyku öncesinde ağlamaları yüzde 24 daha azalıyor.

Türk anneler için banyo ne ifade ediyor!

- Türk ebeveynlerin yüzde 70’i banyo zamanının çocukları ile geçirdikleri en kaliteli zaman olduğunu ifade ediyor.

- Dünya genelindeki ebeveynlerin yaklaşık dörtte biri (yüzde 23) ile kıyaslandığında, Türklerin yüzde 32’si bebeklerinin beyin gelişimi için bebeklerine masaj yapmanın son derece önemli olduğunun bilincinde.

- Türkiye’de ebeveynler çocuklarına haftada 2 kere banyo yaptırırken bu rakam dünya genelinde 6’ncı sırada.

- Türk bebeklerin banyo süresi 18 dakika, dünya ortalaması ise 20 dakika.

- Banyo Türk ebeveynlerinin bebeklerini sakinleştirmek için başvurduğu yöntemler arasında ilk sıralarda geliyor.

ETKİNLİK REHBERİ

İstanbul Modern 6 günde 3 bin çocuğa ‘Esin Kutusu’ olacak

İstanbul Modern, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda düzenlediği 10. Çocuk Şenliği ile çocuklara “Esin Kutusu” adlı programı armağan ediyor. Garanti Bankası’nın katkılarıyla 21 Nisan-26 Nisan 2015 tarihleri arasında düzenlenen şenliğe 3 bin çocuk katılacak. Pazartesi hariç hafta içi her gün saat 10.00 ile 16.30, hafta sonu ise saat 10.30 ile 16.30 arasında ücretsiz olarak düzenlenen şenliğe Ülker, ikram desteğinde bulunuyor. 4-12 yaş grubuna yönelik gerçekleşecek “Esin Kutusu” başlıklı programda, her grubun kontenjanı 20 kişiyle sınırlı. Bilgi ve rezervasyon için: egitim@istanbulmodern.org veya (212) 334 73 41

Yazının devamı...

Kış bir türlü bitmiyor

Nisan ayında adeta kışı yaşıyoruz. Baharı yarılamamıza, günlerin uzamasına rağmen çocuklar evlerde adeta tutsak hayatı yaşıyor. Havanın soğuğuna aldırış etmeden her gün parka çıkmaya alışık olan oğlum, yağmur karşısında teslim oldu. Camdan dışarıya bakarak “Canım çok sıkıldı“ deyip duruyor gün boyunca. Dondurma yemek için beklediği yaz bir türlü gelmediği için bugünler onun için hayli ızdırap kaynağı oluyor. Can sıkıntısı artıyor, enerji patlamaları da tabii ki... Ama hafta sonu da hava pek iç açısı değil. O nedenle rota yine kapalı mekanlar gibi görünüyor. İşte birkaç alternatif...

Kendi bilekliklerini tasarlıyorlar!

Trump Alışveriş Merkezi’nde bu hafta sonu çocuklar için renkli etkinlikler var. 11 Nisan Cumartesi günü en sevilen masal kahramanlarından “Kırmızı Başlıklı Kız”, 12 Nisan Pazar günü ise “Şirin At Titi” adlı tiyatro oyunları Trump Çocuk Katı Sahnesi’nde izleyebilecekler. Her iki tiyatro oyunu da saat 13.00’da başlıyor. Tiyatro oyunundan sonra ise saat 14.00’da “Ahşap Bileklik Yapımı” atölyesine katılıp kendi hayal güçleriyle birbirinden renkli bileklikler tasarlayabilirler. Tüm etkinlikler ücretsiz...

Müzelerde sanat var

Faber-Castell’in desteğiyle Rahmi M. Koç Müzesi, İstanbul Oyuncak Müzesi, Pera Müzesi, S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi ve Ankara Rahmi M. Koç Müzesi’nde düzenlenen Faber-Castell Yaratıcılık Atölyesi çalışmalarında çocuklar farklı tasarım etkinliklerine katılarak sanat dolu keyifli bir yolculuğa çıkıyor. 4-14 yaş arası çocukların katılabileceği etkinliklerle atölyelerde çocuklar yeni dünyalarla tanışacak.

Baby Alive ile eğlenirken öğreniyorlar

Kız çocukların sevdiği oyuncaklardan Baby Alive, küçük çocuklara sorumluluk almayı da öğretiyor. Minik kızlar Baby Alive bebekleri maması ya da biberonu ile besliyor, altını değiştiriyor, onunla oyunlar oynuyor. Onunla ilgilenildiğinde gerçek bir bebek gibi karşılık veren Canım Bebeğim, 30’dan fazla ifadeyle Türkçe konuşuyor.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.