Vicdan çiğnedikçe güven azalıyor...
.
Bir toplum çürümeye
başlayınca insan ilişkilerinde de çürüme başlıyor...
Belki de o yüzden bütün
sorunlar zaten...
O yüzden, vicdani ölçülerden uzaklaşanlar, abuk sabuk
konuşup insanları ölümle tehdit
ettiğinde bile toplumun tepkisinden çekinmiyor.
Aforoz edilmekten, ayıplanmaktan, isimlerini lekelemekten ailelerini utandırmaktan korkmuyorlar.
Toplumun sert bir tepki göstermeyeceğine güveniyorlar...
***
Çünkü biliyorlar, bir toplumda yazılı olmayan yasalar çiğnenirse çürüme başlar ve bir toplum çürümeye başlamışsa ortak değerler etrafındaki birlik de kaybolur.
Ortak vicdanlarını ve değerlerini kaybeden toplumlar toplum olma özelliklerini de kaybederler çünkü...
Önce manevi, sonra maddi
dağılma başlar.
Vicdanını kaybeden toplum da eninde sonunda eriyip gider.
Türkiye için belki de en büyük tehlike bu işte...
***
Bir toplumu toplum yapan sadece onun bayrağı, sınırı, toprağı değildir ki...
Bize hep öyle öğretilmeye çalışılsa da ben bunun böyle olduğunu
düşünmem pek doğrusu...
Bir toplumu toplum yapan asıl onun ortak ve sarsılmaz vicdani ölçüleridir bana sorarsanız...
Ve, bence bir toplum için en tehlikeli şey de bu ölçülerin çürümesidir.
***
Bizde daha da tehlikeli bir durum var, bu ölçüleri ezip geçenleri reddedecek bir reflekse de sahip değiliz...
Bu refleksi olmayan toplumların vicdanlarında bir zayıflık, ahlaklarında bir çürüme başlıyor ki bukaçınılmaz bir çöküşün başlangıcı oluyor ne yazık ki...
Ortak bir güvensizlik toplumun üstüne çöküyor...
***
Vicdanlarımızı kullanmayı
unuttuk sanki...
Reflekslerimiz ağırlaştı acılara,
haksızlıklara karşı...
Öfke nöbetlerini etrafa saçıyoruz...
Vicdanı tozlanan insanlar arttıkça farklılıklar da azalıyor, aynılaşma başlıyor bence...
Farkında mısınız, bizde insanlar
nasıl da birbirinin aynı?
Fikri ne olursa olsun aynı insanın zekası gibi zekalarımız... Aynı insanın vicdansızlığı gibivicdanlarımız...
***
Bence bir an önce herşeyi bir kenara bırakıp, kaybettiğimiz vicdanlarımızı bulmamız gerekiyor?
Ama böylesine büyük nefretlerin altına gömdüğümüz o vicdanlara nasıl ulaşacağız?
Her gün beslenen nefretimizi Nasıl ayıklayacağız?
Bu nefreti bitirecek ortak bir
sese muhtacız…
Ve ne yazık ki o sesi bir türlü
çıkartamıyoruz.