Sahte kahramanlardan bıktık!
.
Bazen büyük sorunları olan bir toplum olduğumuza seviniyorum...
Neden mi?
Çünkü aklını ve vicdanını kullanan herkesin kahraman olabilme şansı var da ondan...
Düşünsenize; ya her şeyi yerli yerinde, tıkır tıkır işleyen bir devlet olsaydık, hangimiz neyi düzeltip kahraman olabilecektik ki!
Tabii bütün bunları kahraman olmayı çok seven bir toplum olduğumuz için söylüyorum.
Her an her konuda sonsuz fırsat var ülkemizde kahraman olmak için.
Hangi konu ilginizi çekiyorsa...
***
Sorun konusunda bereketli bir toplumuz…
Ama aynı zamanda “sahte kahramanlar”cennetiyiz de...
Bir sorunu çözüyormuş gibi yapıp da çözmeyen kahramanlar ülkesi...
Dediğim doğru değil mi ama?
Ülke karıştıkça…
Gerçek kahramanlara ihtiyaç arttıkça sahte kahramanlar da artıyor...
***
Hani eskiden tahta maşaların ucuna kartondan yapılmış resimleri yapıştırırlar, o resimlerin arkasında dabir mum yakarlar, önüne de perde koyarlardı.
Küçücük resimler o perdeye kocaman yansırdı.
Yıllarca biz bu tür bir gölge oyunu seyrettikTürkiye’de.
Küçücük figürler bize hep kocaman gözüktü.
Dünya standartlarına göre sıradan “okuryazarlar” çok meşhur gazeteci, orta halli bir esnaf sayılabilecek insanlar büyük zengin, dünya ölçülerine göre düpedüz cahil olanlar allame-i cihan, uluslararası bir toplantıda seyirciliği zor kıvıracak siyasetçiler önemli devlet adamı olarak göründü gözümüze.
Mumlar ve perdeler yüzünden, önemsiz olayları çok önemli olaylar, neredeyse gülünç olan saplantılarınızı çok kutsal fikirler sandık.
Gerçek sorunlar ise hep perdenin ardında saklı kaldı.
***
Hâlâ da aynı şey devam ediyor...
Dedemin dediği gibi bu Türkiye don lastiği gibi,çektikçe uzuyor ama bir bırakıyorsun aynı yere dönüyor...
Türkiye’de gerçek, güçlü bir değişim rüzgârı esmesi ve bu gölge oyununun perdesini uçurması lazım.
Tahta sopaların ucundaki küçücük resimler tüm çıplaklığıyla görünmeli artık...
***
Ortaya çıkan ve çıkacak gerçeklerin yanında, iç politikadaki itiş-kakış sıkıcı bir horoz dövüşüne dönmeli…
İnançların yerini düşünce,
kavgaların yerinitartışma,
uydurmanın yerini yaratmanın aldığı bir döneme girmeliyiz...
Sahneye sahici insanların çıkma vakti geldi.
***
Sahte kahramanlardan bıktık…
Sahici kahramanların zamanı şimdi…
Kahramanlığa bu kadar meraklı bir topluma tarihin büyük bir hediyesi bu…
Kahraman olmak isteyen herkese yol sonuna kadar açık…
Yeter ki cesaretin olsun.