Şampiy10
Magazin
Gündem

Reklam filmi için çeteye katıldım

Barselona’da reklam çekimi için Benicio Del Toro ile rol kestik!

ABONE OL
Vatan Haber

Her yıl yeni ürününe dünya çapında biriyle reklam çeken Magnum, bu sene film tadındaki reklamının tanıtımı için gazetecilerin de rol aldığı özel bir çekim organize etti. Bu harika fikir sayesinde ben de Benicio Del Toro ve Caroline de Souza ile aynı reklam filminde oynadım!

Telefon çaldı..

“Merhaba Sanem, ben Excel İletisim Danışmanlığı’ndan Ebru Key, Barselona’da harika bir üç güne ne dersin?” dedi... Ve beni şaşırtmaya devam ederek ekledi, “Benicio Del Toro ile dünyanın her yerinden gelen gazetecilerle birlikte konusu şu anda gizli olan bir senaryoda oynayacaksın.”

Tahmin ettiğiniz gibi, konuyla yakından ilgilendim...

Magnum dondurmaları her sene, çıkardıkları yeni ürününe dünya çapında ünlü biriyle reklam çekiyor. Bu sene Magnum Gold çıktı ve reklamlarında Benicio Del Toro ile Caroline de Souza oynuyor. Film tadında reklam çekmişler. Yönetmeni, The Usual Suspects’i çeken Bryan Singer. Dondurma dondurmadır diyenler, bunları hiç anlamayacak belki ama dünyada dondurmaya verilen önemi ben Magnumcularla tanışınca anladım... Ve bunu tahmin etmeniz mümkün değil...

Harika bir fikir bulmuşlar

İşte bu yeni Magnum’u dünyaya tanıtmak için olağanüstü bir fikir bulmuşlar; Dünyanın her yerinden gazeteciler gelsin, alışılageldiği gibi beşer dakikalık röportajlar yapmasın, onun yerine onları da çok eğlendirecek, hayatları boyu unutmayacakları bir çekim yapalım. Bir senaryo belirleyelim, rolleri dağıtalım ve gazeteciler Benicio ve Caroline’le karşılıklı oynasın...

İnanın bu duyduğum en yaratıcı fikir, bir basın tanıtımı için... Ve kabul ettim...

Sabahın altısında Barselona’ya gitmek üzere ekiple buluştum. Beş gazeteciydik. Habertürk’ten Elif Key, Hürriyet’ten Cengiz Semercioğlu, Milliyet’ten İlke Gürsoy ve Sabah’tan İdil Demirel...

Gerçekten Ebru Key vadettiği o üç günü yaşattı bize. Çok müthiş bir ekiple ağırladılar bizi. Her şey tahmin ettiğimden çok daha fazla profesyoneldi. Çekim günü, ekipte en fazla ben, buradan Hollywood’a açılma şansımız olabileceğine inanıyordum. Çok eğlendim. Çok güldüm... Açıkçası keşfedilmeyi bekledim... Diğer gazeteciler bu ‘ihtirasımla’ çok eğlendiler... Ben de bu küçük oyunu hiç bozmadım... Yaşadığım anın hakkını vermeyi çok sevdim...

Saçlar, makyajlar yapıldı. Kostümler giyildi... Ve gizli hikâye bizlere anlatıldı. Benicio, Caroline ve biz bir soygun çetesiyiz. Senaryoya göre tam Del Toro kasayı patlatacakken Caroline devreye girip “Benny, bu düğmeye neden hep sen basıyorsun, işin en eğlenceli kısmını sen yapıyorsun sürekli. Yıllardır senin için çalışıyoruz” der. Bizler de ona destek olmak için başımızı sallayarak Caroline’i dinleriz ve daha önce soyduğumuz yerleri sayarız. Benim cümlem “Bob’s diner, Knoxville”di...

Türk kahvesi seviyormuş

Tamam peki haklısınız, bu cümleyle keşfedilmem o kadar kolay değildi... Ama Benicio Del Toro’yla oynamak işi, benim için çok hoşlandığım bir hale dönüştürdü...

Çok güzel gülümseyen sıcak biriydi Del Toro. 43 yaşında. İspanyol Brat Pitt diyorlarmış, bunu çok abartılı bulduğumu itiraf etmeliyim. Hatta ben biraz şişman bile buldum. Ama çok konuşkan, çevresiyle ilgili yumuşak biriydi. Sean Penn’in en iyi arkadaşıymış. Bu yakışıklılığından çok daha fazla etkiledi beni, çünkü Sean Penn hayranlıkla izlediğim bir oyuncu.

Ayrıca Türk kahvesi seviyormuş. Bu şaşırtıcıydı.

Benicio Del Toro’yu The Usual Suspects ve 2001’de en iyi yardımcı Oscar’ı aldığı Traffic filmiyle tanıdım. Ve çok sevdim. Sakin ve yetenekli insanlar beni her zaman etkilemiştir zaten.

Benicio Del Toro ile tanıştığım için çok mutlu oldum...

Magnumculara teşekkür etmek için tam ne yapabilirim bilmiyorum ama bütün yaz Magnum yesem olur mu?..

ECE SÜKAN: Her genç kızın rüyasından ben de isterim; bir sinema filmi

Ece Sükan, Magnum’un yeni kampanyasının internette yayınlanacak reklam filmi için Benicio Del Toro ile kamera karşısına geçti. Ece de rol arkadaşı Benicio Del Toro’nun enerjisi ve karizmasından oldukça etkilenenlerden: “Çekim harikaydı ve maalesef çabucak bitti, keşke bir türlü yapamasaydım da uzasaydı. Çekimlerde Benicio’ya ’Benny’ diye hitap ettim. O da bana ’Eçe’ diyordu.”

* Bu teklif geldiğinde ne düşündünüz? Korktunuz mu, heyecanlandınız mı ya da üzerine hayaller kurdunuz mu?

Teklif gelince çok hoşuma gitti tabii. Normalde bu tip durumlarda doğal ‘cool’umdur; bunun birazını şuursuzluktan gelen sakinliğe verelim, birazını da son 5 yıldır uluslararası moda arenalarındaki en önemli insanlarla olan tanışıklıklarımın vermiş olduğu deneyime.... Ve fakat Benicio Del Toro ismi benim heyecan katsayımı artırmaya yetti. Eski bir röportajımda beğendiğim oyuncular arasında verdiğim ilk isim olur kendisi; en son okul zamanları Dave Gahan (Depeche Mode’un solisti) için böyle tek geçmiştim.

* Magnum’un niye sizi seçtiğini biliyor musunuz?

Kendi marka değerlerine uygun biri olarak hep düşünürlermiş beni bir şekilde, bilirsin toplantılar olur, isimler geçer, bu proje için benim o eski röportajı hatırladıkları zaman ise onlar da beni tek geçmiş! Zaten hakikaten ilk beni aradıklarında ben ekipteki herkesin yüzündeki gülümsemeyi hissedebiliyordum.

* Çok farklı alanlarda yetenekleriniz var, oyunculuk devam ettirmek istediğiniz bir kariyer mi?

Ben zaten ille de hayatta tek bir şey seçip ölene kadar onu yapmak zorunda olduğumuza inanmıyorum. Ne kadar fazlaysak o kadar var oluyoruz sonuçta. Baştan buna inandığım için belki, bugüne kadar yaptığım onca birbirinden farklı gibi duran iş birbirini inanılmaz besledi büyüttü. Zaten ilgilendiğim alanların hepsi içiçe; psikoloji, moda, oyunculuk, fotoğraf, televizyon. Yani oyunculuk tabii ki yapmaya devam edebileceğim bir alan, kendimi görebiliyorum o alanda. Ayrıca her genç kızın rüyasından ben de isterim; bir sinema filmi.

Keşke rolümü yapamasaydım da çekimler uzasaydı

* Barcelona’da çekim nasıl geçti?

Çekim harikaydı ve maalesef çabucak bitti, keşke bir türlü yapamasaydım da uzasaydı. Seninle de çıkışta oturduğumuz yerde ağzımız kulaklarımızda gülüşüyorduk zaten. Ben sete girdiğim andan itibaren sürekli gülümsediğimi net hatırlıyorum. Ben tam Benicio’ya (ilerleyen dakikalarda kendisine Benny diye hitap etmeye başladım, o da Eçe diyordu..) götürdüğümüz Anadolu efsanelerini simgeleyen hediyelerimizi anlatıyordum ki, kamera bozuldu. Ne üzüldüm ne üzüldüm!!! E tabii sohbete başladık. İstanbul’dan başladık, Vogue Türkiye’ye, benim oyunculuk deneyimlerimden onun LA’deki evine filan derken, Mayıs’taki Cannes Film Festivali’ne bağlanmıştık ki, yönetmen ‘Hazırız başlayalım’ dedi. Yönetmen mizanseni verdi tekrar (daha önce yukarıda başka oyuncu koçlarıyla prova yapmıştık zaten). Bu arada Barselona’ya gitmeden önce bana yollanan senaryo, yukarıdaki prova sırasında değişti! Ama zaten dediler ki, Benicio tekste bağlı kalmıyor, emprovize takılıyor diye! E madem öyle dedim, ben de emprovizenin gücü adına tam başladım ki, o gerçekten söylemesi gereken bir repliği ya atladı ya da sırasını değiştirdi, e tabii ezber mekanizmasından çıkmak zorunda kalınca olay iyice şenlendi! Ben bu arada ilk söylediğim replikteki İngilizce grammer hatamı kafamda çözmeye çalışırken, yönetmen durdurmuyor, kamera akıyordu.. Filan falan derken kısacık sahnemizin sonuna gelmiştik bile. Zaten sonunu iyice değiştirdi, tamamen alakasız bitirdi, ben de aynen. Bittikten sonra ben “Galiba bir yeri yanlış söyledim” filan derken, o dönüp bana “Ooo ben bir yeri değil her yeri yanlış söyledim” diye güldü. E hatasını da kabul etmeyi biliyormuş bak ne büyük aktör dedim içimden. Bu arada uluslararası ana reklam filminde oynayan Caroline de yoktu bizim sahnede. Biz teke tek oynadık Benicio ile.

Benicio Del Toro’nun enerjisi ve karizması muazzam

* Gerçek bir çekim anı gibi olabildi mi?

Evet oldu çünkü sonuçta bu da magnumgold.com.tr için çekilen bir sahneydi, ama daha fazla tekrar edebilmek isterdim, keşke tek kamera olsaydı da yakın, genel filan çekip çekip dursaydık... n Benicio Del Toro’yu nasıl buldunuz?

Ne desem az. Enerjisi ve karizması muazzam. Herkesin ortak kanısı buydu zaten, orada 26 ülkeden gazeteci vardı, herkes çok etkilenmişti..

* Şu anda tam olarak hangi alanlarda devam ediyorsunuz?

Şu an en başta Vogue Türkiye’deki Moda ve Stil Danışmanlığı görevim var. Bununla paralel giden NTV’deki N Moda programım ve Ece Sükan Vintage butiğim var.

* Dergiciliği ilk kez yapmıyorsunuz ama Vogue bambaşka herhalde. Onun öyküsünü anlatır mısınız?

Evet 10 sene oldu ben ilk dergiciliğe başlayalı. Vogue Türkiye müthiş bir heyecan tabii, çocukluğumdan beri bakarak sayfalarını beynime kazıdığım, yorumlar yaptığım, hayaller kurduğum bir dergi artık burada ve ben de onun bir parçasıyım. Vogue hakikaten çok önemli bir marka ve muazzam bir moda tarihi. Vogue’dan önce de uluslararası moda haftalarına gidip önemli röportajlar, çekimler yapıyordum. Bir dönem NTV ile de yapmıştık, birçok uluslararası dergide, gazetede ve internet sitesinde bana ve stilime yer verdiler, sonuçta orada da buradaki gibi bir network’ün içine giriyorsunuz.

* Evleniyor musunuz, böyle bir haber okudum.

Ben “Gönüller bir olsun” en önemlisi bu diyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Olanı sevmek...
  2. “Akrep gibisin kardeşim”
  3. Yazarımız rahatsızlığı nedeniyle bugünkü yazısını yazamamıştır.
  4. Acılar usta, bizler çırağız...
  5. “Bırakın doğa size dadılık etsin”
  6. Bu kış hayat ağır geldi...
  7. Yalan söylüyoruz!
  8. Bu hayat, siz böylesiniz diye böyle!
  9. Biz herşeyin iyi olmasını istemiştik...
  10. Kim öldürüyor bizi?

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.