PKK’yı MİT’mi kurdurdu?
.
Vatan Haber
Şamil Tayyar’ın “Kürt Ergenekon’u-Derin PKK’nın gizli kodları” kitabını okuyorum...
Kitabın adı benim için yeterince çekici...
Ama uzun zamandır devam eden tuhaf ve anlaşılması zor tutumları yüzünden hayli merak ettiğim PKK’yı bilmediğim yanlarıyla anlatacak olması da okumaya başlamadan beni heyecanlandırdı doğrusu...
“PKK’nın bir Kürt sorunu yoktur, Kürtlerin bir PKK sorunu vardır” yazıyor kitabın üzerinde...
Merakla okumaya başladım kitabı.
PKK’nın, uzun yıllardır tekrarlanan ama sanırım hiç kanıtlanmayan MİT tarafından kurulduğu ve 12 Eylül darbesiyle birlikte Öcalan’ın özerkliğini ilan ederek MİT’ten koptuğu iddiasıyla başlıyor kitap...
Tayyar’a göre MİT’le bağlantılarını incelten PKK o tarihten sonra yabancı gizli servislerin eline düşmüş...
Yani bir nevi el değiştirmiş...
Kullanıcısı değişmiş...
İnsan hemen merak etmeye başlıyor...
Bu yazılanlar gerçek mi ya da gerçeğin tümü bu mu?
Eğer bu yazılanlar gerçekse o zaman bir dizi başka soru çıkıyor karşımıza.
PKK’yı MİT kendi inisyatifiyle kurdurduysa onun bu kadar büyük bir silahlı örgüte dönüşmesine nasıl izin verdi?
Yoksa bilerek mi PKK, Suriye ve Lübnan’da uluslararası sulara bırakıldı?
Nasıl oldu da PKK başka gizli örgütlerin eline geçti?
Gerçekten her şeyin başı bu hikaye mi?
Bu beceriksizlik, bu akılsızlık mı...
Bu merakla okumaya devam ettim...
Tabii aklımın bir kenarında da, “Bu söylenenler gerçek değilse kim böyle bir hikaye uyduruyor ve bundan ne amaçlıyor” sorusu duruyordu.
Tayyar, bu söylediğimi kendisine karşı bir inançsızlık ve saygısızlık olarak algılamasın ama bu kadar karışık konularda kuşkuların hep taze durmasında yarar var.
PKK’yı şimdi kim yönetiyor? onun cevabını arıyordum kitabın sayfalarında.
Ama ondan önce şuna rastladım...
1971’deki 12 Mart muhtırasından sonra Öcalan pek çok eyleme katılmış... Sol eylemlere...
Bunlardan bir tanesinde yakalanıp gözaltına alınmış.
Yargılanmış ve 6 ay ceza almış Şafak adlı bildiriyi dağıtmaktan.
Bildiri, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idam kararlarının kaldırılması için yazılmış bir bildiriymiş.
Yaklaşık 6 ay Mamak cezaevinde yatmış Öcalan ama sonra 3 ay hafif hapis cezasıyla kurtulmuş bu işten.
Uğur Mumcu’nun da öldürülmeden önce araştırdığı ilişki bu ilişkiymiş.
Apo’yu Mamak’tan kim kurtardı?
Askeri savcı Baki Tuğ iddianameyi hazırlarken ağır suçlamalar yönelttiği Apo’ya karar aşamasında “delil yoktur, isim hatası” diyerek “suçsuzdur” demiş.
Burada Baki Tuğ kimdir diye Google’a girdim...
Tansu Çiller dönemi devlet bakanı ve Deniz Gezmiş’leri asan mahkemenin askeri savcısı olarak hatırlıyordum.
Doğruymuş... Ayrıca TSK’dan hakim albay rütbesiyle emekli olmuş...
Kitabın ilerleyen sayfalarında Ergenekon sanığı Ferit İlsever’in Doğu Perinçek ile yaptığı bir telefon görüşmesi anlatılıyor.
Perinçek orada ‘PKK’yı kurduran aktörlerden diye kapak yapalım’ diyor.
İlsever’e polis ifadesinde bu sorulduğunda, ‘o ifadeyi Baki Tuğ için kullandım. Baki Tuğ PKK’yı kuran ve yöneten tiyatro içersinde yer almıştır’ demiş...
Sırf bu bilgi bile, Tansu Çiller döneminin karanlığını bir kere daha hatırlattı bana...
Kitabı okuduğunuzda, devletin bir kanadının PKK’ya karşı olduğunu ama bir kanadının da PKK’yı kendi çıkarları için kullandığı sonucuna varıyorsunuz...
Ve bu PKK için de geçerli...
PKK içinde de devletle işbirliği yapanlar da var, gerçekten Kürtlerin özgürlüğü için ölümü göze alanlar da...
Kitapta en ilgimi çeken bölüm, Ergenekon operasyonlarında ele geçen dökümanlarda, verilen ifadelerde, Emniyet, MİT ve askerin arşiv bilgilerinde, PKK’nın kuruluş öncesine kadar uzanan derin devlet bağlarının hala aktif olduğunu ve Ergenekon’un sivil ayağı olan lobi yapılanmasının Apo’nun 1999 yılında yakalanmasından sonra kurulduğunu anlatan bölüm oldu...
Şimdi garip bir durumla karşı karşıyayız.
Bir yandan, bir yazar PKK’yı MİT’in kurdurduğunu yazıyor...
Bir yandan da savaşta binlerce insan ölüyor.
Bu savaşı başlatan örgütü kuran MİT ise bunun hesabının sorulması gerekmiyor mu?
Devletin bir açıklama yapması gerekmiyor mu?
Siyasi iktidarın bir açıklaması gerekmiyor mu?
Bu iddiayı yazan gazeteci şu anda o iktidarın üyesi, iktidar kendi üyesini ciddiye almıyor mu?
Ya da “PKK’yı devlet kurdurdu” iddiası, onlara üstünde konuşulmayacak kadar doğal mı geliyor?
Eğer bunu bu kadar doğal buluyorlarsa bu savaş bitmez, bu “doğallık” da insanları öldürmeye devam eder.