Orta sınıf zenginleşiyor işçiler ölüyor…
.
Eskiden şöyle düşünürdüm ben, beş on sene öncesine kadar;
Bu ülkede hayat, hatta özellikle tatiller sadece zenginler içindir.
Tatil, paranın paylaşımını en net gösteren şeylerden biridir benim için ve genellikle sahillerde fakirler ve orta sınıf pek görülmez ne yazık ki….
Ve hep aynı şey konuşulur tatillerde;
İngilizin, Amerikalının, Almanın işçisi bizim zenginlerin gittiği her yere gidebiliyor da kendi orta sınıfımız, işçimiz parası olanla aynı hayatı paylaşamıyor bir türlü.
O Otel resepsiyonlarında asılı duran fiyat listeleri, gizli şifrelerle yazılmış o cümleyi taşırdı sanki ‘fakirler giremez.’
Tül mavisinden koyu yeşile doğru değişen renklerin arasına gizlenen otellere, kumsallara populer yerlere hep zenginler giderdi…
Orta sınıf ve daha da az parası olanlar kendilerine hep bambaşka yerler seçerdi.
Dünyanın emekçileri Türkiye sahillerinde keyif yapar ama aynı sahillerde Türk işçileri, memurları olmazdı.
Ama ben bu bayram tatilinde hayatın zevklerinden pay alma oranlarının değiştiğini gördüm.
Belki uzun zaman önce değişti ama ben bu tatilde çok açık bir biçimde fark ettim.
Çeşme’de bayramın ikinci günü pansiyondan en lüks otele kadar hiçbir yerde oda kalmamıştı.
Tek bir boş oda yoktu Çeşme’de…
Ve zengin otellerinde orta sınıfı, lüks pansiyonlarda zenginleri gördüm…
Çeşme uzun sahilleri olan bir tatil kasabası… Göz alabildiğine kumsallar var…
Aynı deniz, aynı kum, sadece paranıza göre farklı şezlonglar…
Ben o kumsallarda ‘bütün insanları’ gördüm bu bayram… Bayram tatilinde Çeşme’de bir tek boş otel olmaması, küçük bir ölçekte de olsa, Türkiye’nin yeni ekonomik gerçeğini de gösteriyor bence…
Orta sınıf zenginleşmiş, yeni bir hayat biçimini benimsemiş. Zengin sınıfsa sanırım bundan pek hoşnut değil… Onlar hala ‘o adada’ yalnız olmak istiyorlar…
Mehmet Altan geçen gün söylemişti;
10 yılda dünyada dolar milyarderleri 3 kat artarken Türkiye’de 10 kat artmış.
Bu arada da sadece Temmuz ayında iş kazalarında 120 kişi ölmüş Türkiye’de ve sekizi çocukmuş…
İnsan anlamakda zorlanıyor.
Bir yüzünü zenginleşmeye dayayan bir ülke, diğer yanını ilkellikten kurtaramıyor.
Milli gelir 2 bin dolardan 10 bin dolara çıkıyor, tatil beldelerinin çehresi epeyce değişip kalabalıklaşıyor ama hala tatile ‘gelemeyenler’ ölüyor bu ülkede. Tamam, ülke zenginleşiyor, orta sınıf gürbüzleşiyor…
Ama işçi ölümleri de rekor kırıyor.
Böyle baktığınızda, tatil beldelerinde gördüğünüz kalabalıklarla birlikte denize girerken insanın vicdanı şu korkunç soruyla sızlıyor: Bu tatillerin bedelini ölü işçiler mi ödüyor?