Küçük sevinçlerin haritası...
.
Bazen yalnız başınıza kalmaktan hoşlanır mısınız?
Tek başına yemek yemek, sinemaya gitmek, dükkanlara girip çıkmak, parkta dolaşmak, evde koltuğa gömülüp iyi bir kitap okumak…
En azından bazı anlarda hoşunuza gider değil mi?
Benim genellikle gider.
İnsanlarla olmayı, sohbet etmeyi severim ama bazen tek başına olmaktan da çok hoşlanırım.
***
Dün olağanüstü bir sabah vardı sokaklarda…
Uyanır uyanmaz hızla çıktım evden.
Sabahın koynuna girmek, hayatla oynaşmak istedim...
Uzun zamandır olduğundan çok daha farklı bir ışıltıyla başladı gün çünkü…
Belki de baharın ilk işıkları karlarından ardından kolayca kandırdı bizi, bilmiyorum... Ama mutlulukların değilse de küçük sevinçlerin haritasını elinde tuttuğu halde kımıldamayan biri gibi evde kalmak istemedim.
***
Minik sevinç hazinelerinin yerini biliyorum çünkü…
Işıklar, ağaçlar, filmler, sergiler, anılar, bir gülümseme, o sevinçlerin yerlerini işaret ediyor insana aslında...
Yakından görmek istedim dün…
“Gidip onları yerlerinden çıkartabilirim” dedim kendime.
Ve ilk aklıma gelen de bahara benim gibi hızlıca kanıp açan o minik papatyaları görmek oldu...
***
Doğayı en iyi resmetmiş ressamlardan biri olan Monet’nin evinde dört mevsim çiçek açan bir bahçesi ve 10 bahçıvanı varmış...
Yolda yürürken bu geldi aklıma...
Ne kadar çok hayalim var dedim kendi kendime,biri de dört mevsim çiçek açan bir bahçeye sahip olmak...
***
Gelip geçen şileplere bakarken, “ama insan her sevinci büyütmek istiyor aslında” diye aklımdan geçti...
Tek başına olmak çok güzel ama insan nedense güzel şeyleri anlatmak istiyor...
Tek başına bir sevinci yakaladığında insan onu paylaşmak istiyor.
Bazen o sevinçleri yalnız başına bulmak istesen de, bulduğunda Afrikalı bir avcı gibi onu götürüp kabilene göstermek istiyorsun.
***
Dün yollarda yeni çiçek açan ağaçlar, yeşilenen parklar, neşeli küçük kuşlar, ağırbaşlı şilepler, birbilerine sataşan yavru kediler, heyecanlı bir güneş, boyunlarını dik tutmaya uğraşan minicik papatyalar buldum.
Şu sıkıntılı hayatta hepsi de beni ayrı ayrı sevindirdi.
Küçük sevinçler yarattı içimde.
Onları yalnız başıma buldum ama kabilemle paylaşmayınca o sevinçlerde bir eksiklik oluyor.
Benim kabilem de sizsiniz.
Ben de onları size getirmek istedim.