İshak Alaton 85 years young...
.
İshak Alaton… 85 yaşında…
Yabancı dostlarına ‘I am 85 years young’ diyormuş kendisi için.
İngilizce kaç yaşında olduğunu söyleyen bu cümlenin doğrusu aslında
‘I am 85 years old.’
Biliyorsunuz, “old” yaşlı, “young” genç demek ingilizce…
İshak Alaton kendisi için yaşlı kelimesini kullanmıyormuş yani…
Bu yazılması, İngilizce’den Türkçe’ye çevrilmesi biraz zor esprinin anlatımıyla yazıya başlamamın bir nedeni var, gazeteci Mehmet Gündem’in hazırladığı İshak Alaton biyografisini okudum…
Ve pek çok sayfanın, pek çok satırında gülümsedim, cümleleri İshak Bey’in sesinden duydum…
Eğer İshak Bey’i tanıma fırsatı bulduysanız siz de benim gibi, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız…
O, gücüne zor erişilecek bir enerjiye sahiptir…
İshak Alaton gerçekten 85 years young’tır …
İki cilt olarak hazırlanmış kitap.
Birincisi benim okuduğum, Lüzumlu Adam İshak Alaton…
İkincisi ise Lüzumsuz Adam İshak Alaton.
İshak Alaton çok samimi bir şekilde anlatmış, Mehmet Gündem de kimbilir kaç gün kaç saat süren görüşmeleri harika bir şekilde toparlamış.
Doğumundan başlamış birinci kitap.
İtiraf etmeliyim ki ben en çok çocukları ve eşiyle ilgili anlattıklarını sevdim İshak Bey’in.
Kendini anlattığı yerlerden ise epey ders çıkardım…
O yüzden yukarıdaki alıntıyla başladım zaten kitabı anlatmaya.
Mesela 257’nci sayfada diyor ki, ‘Beğendiğim bir huyum vardır. Bazen kendimle konuşur, kendime sorular sorarım.
İşte onlardan bir tanesi;
Oğlum Vedat’a baktığımda ne görüyorum. Vedat varlığıyla bana neler fısıldıyor?’
Şimdi bunun cevabını merak etmez mi insan?
Eşi Mara’yı anlattığı satırları da çok sevdim.
Mara Hanım aslında Hristiyanmış.
Protestan ama dindar olmayan bir ailedenmiş.
Bir sene boyunca ders almış ve İshak Bey’le evlendiğinde din birliği olsun diye Musevi olmuş.
Aslında İshak Bey’in böyle bir isteği hiç olmamış.
Aklına bile gelmemiş hatta.
‘Dinine pek bağlı bir adam değilim. Leyla ve Vedat da Musevilik açısından zayıftır, koyu bir inançları yoktur. Benden böyle gördüler. Biz de Yahudilik, Musevilik’ten daha önemlidir’ diye anlatmış.
‘Mara bana kendim olmayı öğretti. Yalnızlığın muhteşem bir zenginlik olduğunu gösterdi’ demiş.
Bir de Üzeyir Garih’le kadınların ortaklık üzerine yapabilecekleri olumsuzlukları önceden öngörerek tedbir almışlar ve hanımları bir araya hiç getirmemişler.
Lili Garih ve Mara Alaton 25 sene pek az görüşmüş.
Uzun yıllar içinde yaşananlar, sağlam bir aklın süzgecinden geçtiğinde sadece bir anılar toplamı olmaktan çıkıp herkesin yararlanabileceği değerli bir “tecrübeye” dönüşüyor.
Alaton ve Gündem sayesinde, hiç yaşamadığım bir 85 yıl ekledim hayatıma.
Bir kitapla büyük bir zenginlik kazandım.
Okuyun seveceksiniz…
Onu tanımasanız bile siz de İshak Alaton’un hayatının parçası haline geleceksiniz…
İshak bey, bütün kitabı sizin sesinizden okudum…
Ve sizi özlediğimi anladım…
Siz harika bir 85 years young’sınız…