Şampiy10
Magazin
Gündem

‘Her seçim bir kaybediştir’

.

ABONE OL
Vatan Haber

“Sevmeden sevilmek, dokunulmadan dokunmak,yaralanmadan yaralamak, acı çekmeden acı çektirmek,zırhlarımızı, akıllarımızı, hesaplarımızı bunları elde etmek için mi kuşanıyoruz?

Onun için mi deneyip duruyoruz insanları?

Her sınamada onlar biraz daha fedakâr, biz biraz daha mı güçlü oluyoruz.

Güçlü olmak isteğinin aslında nasıl bir korkaklık olduğunu fark edememek kaç aşka mal oluyordur insana.

Acaba kendimizi en çok savunduğumuz sırada mı alıyoruz en büyük yaralarımızı, en büyük budalıklarımızı en akıllıca davrandığımızda mı yapıyoruz acaba, rahatı ve güvenceyi en çok istediğimizde mi kaybediyoruz en büyük mutluluklarımızı, en çok korktuğumuzda mı acaba korktuğumuz başımıza geliyor?

Kendimizi bu kadar savunmasak, bu kadar akıllı olmasak, rahatın peşinde bu kadar

koşmasak ve bu kadar çok korkmasak, yaralarımız, pişmanlıklarımız ve acılarımız daha mı az olurdu acaba?

***

Biz, herkesi her zaman deniyoruz, emin olmak,güvenmek istiyoruz, sevgisini ve bağlılığını her an kanıtlasın, hayatını ve herşeyini tehlikeye atsın ve bunu binlerce kez yapsın istiyoruz.

Kendimizle ve korkularımızla o kadar doluyuz ki, hiçbir duyguyu, hiçbir insanı, hiçbir nesneyi olduğu gibi bütün gerçekliğiyle göremiyoruz, her şey kendimizle ve korkularımızla oluşturduğumuz prizmalardan kırılarak ulaşıyor bize, her şeyi olduğundan başka bir biçimde ve olduğundan başka bir yerde görüyoruz, belki de bu yüzden aradığımız şeyleri aramamız gereken yerlerden başka yerlerde arıyoruz.

Mutlulukla aramıza korkularımızı ve kendimizi sokuyoruz. Aragon’un dediği gibi eğer ‘mutlu aşk yoksa,’ bu aşkın suçu değil.

Aşkı, acısından, kederinden, tedirginliğinden,ayrılığından, üzüntüsünden, yarasından ayıklamaya çalışanların aşkı, mutlu olmayan aşklar.

‘Ben acıya, aldatılmaya, kedere razıyım,’diyenlere verilebilecek bir armağan mutlu aşk...

Aşk ikieli dolu bir eski ilahe, birinde mutluluğu birinde acıyıveriyor. Acıyı almadan öbürünü almak mümkün değil.

Çok mu korkuyoruz acıdan

ve yaradan ve kederden?

Korku bizi acılardan koruyor mu peki?

***

Hayat seçimlerle dolu ve Pascal’ın dediği gibi‘her seçim bir

kaybediştir,’ bir şeyi seçer, bir

başka şeyi kaybedersiniz.

Ya da hiçbir şeyi seçemez ve her şeyi kaybedersiniz.

Bu da bir seçim... Bir şeyi seçip bir başka şeyi kaybetmek mi, hiçbir şeyi seçmeyip her şeyi kaybetmek mi?

Zırhlarımız, korkularımız, savunmalarımız,hesaplarımız bizi hep bir şeyi seçmemeye götürüyor,aklımız ‘öbürünü kaybetmemeliyiz’ diyor... Ve en akıllı, en güç, en zırhlı, en hesaplı olduğumuz zamanda, herşeyi kaybediyoruz, en çok istediğimiz bizden en uzağa düşüyor.

Kendi seçimimizi yapamadığımız için de insanları sınayıp duruyoruz.”

***

Yazıya babamın o müthiş yazısı Ten veHüzün’den oldukça uzun bir alıntı ile başlamamın bir sebebi var elbette.

Yazının muhteşemliği kısa bir alıntı yapmama engel oldu her şeyin başında, bunun için

kendimi mahçup da hissetmiyorum doğrusu, yazı bu özrü hissetmeyeceğim kadar etkikeyici...

Ama asıl hikaye başka.

Geçen gece sevdiğim ama sık görüşmediğim bir arkadaşımdan gecenin oldukça geç bir

saatinde bir mesaj aldım...

Diyordu ki “bu saatte damdan düşer gibi olacak ama bugün benim doğum günüm ve keyifsiz geçti biraz.Kuzenim bu yazıyı gönderdi bana, çok hoşuma gitti ve aklıma sen geldin, sana da yollamak istedim.”

Verdiği linki tıkladığımda karşıma bu yazı çıktı,Ten ve Hüzün.

“En büyük yaraları kendinizi en çok savunduğunuzda alıyorsunuz, en büyük budalalıkları en akıllıca davrandığınızda yapıyorsunuz, en güçlü olmayı en çok korktuğunuzda istiyorsunuz ve mutluluk hep uzaklarda kalıyor.

Savunmasız, güçsüz ve hesapsız olmak belki de mutluluğun kapısını açacak.”

***

Yazı insanoğlunun en büyük buluşlarından biri, belki de en büyüğü.

İyi bir yazı insanı hem yaralayabiliyor, hem sağaltabiliyor.

Sıkıntılı bir doğumgününde, kederli ve yalnız bir gecede sana hayatla ilgili başka bir gerçeği gösterebiliyor, seni olduğun yerden alıp başka bir yere götürebiliyor.

Mutluluk ve mutsuzlukla ilgili sorularına cevap bulabiliyor.

Sana bir yol gösterebiliyor.

***

Bu yazı Sinem’in doğumgünündeki hüznüne iyi gelmiş, ne güzel...

Benim de yazıya olan güvenimi tazeledi.

İkimize de beklenmedik bir gece yarısı iyi bir armağan oldu. Hayatın karmakarışık coğrafyasında en iyi pusulanın yazı olduğunu bir kez daha anladım.

Ne güzel...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Olanı sevmek...
  2. “Akrep gibisin kardeşim”
  3. Yazarımız rahatsızlığı nedeniyle bugünkü yazısını yazamamıştır.
  4. Acılar usta, bizler çırağız...
  5. “Bırakın doğa size dadılık etsin”
  6. Bu kış hayat ağır geldi...
  7. Yalan söylüyoruz!
  8. Bu hayat, siz böylesiniz diye böyle!
  9. Biz herşeyin iyi olmasını istemiştik...
  10. Kim öldürüyor bizi?

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.