Futbola dair akla takılanlar…
.
Mustafa Denizli, Spor Toto Ligi’nde 5’nci sıradan aldığı Rize’yi 8 yıl sonra ilk kez Süper Lig’e çıkardığından beri bu sorunun cevabını düşünüyorum:
Üst düzey oyunculardan oluşan bir takımı Süper Lig’de şampiyon yapmak mı daha büyük başarıdır yoksa orta seviyedeki bir takımla Spor Toto Ligi’nde şampiyonluğa ulaşmak mı?
Futbol bilgisine güvendiğim bir arkadaşım, ’ Dünyanın her yerinde başarı için iki şey gerekli; ekonomik güç ve tecrübeli bir teknik direktör. İkisi birden olmadan başarı gelmez’ dedi. ‘Mustafa Denizli o ligde Kartal’la anlaşsa Kartal’ı şampiyon yapamazdı. Fatih Terim de Akhisar’ın hocası olsa 8’inci olmak bile alabileceği en büyük başarı olurdu sanırım.’diye de ekledi. Düşününce, bu gerçekten doğru.
Türkiye’nin transfere en çok para harcayabilen takımı G.Saray. 2’nci Lig’de de parasal açıdan en rahat takım Rize.
İki takım da borçlarını zamanında ödeyebiliyor, futbolcuların ekonomik sıkıntısı olmuyor, tek konsantrasyonları futbol.
F.Bahçe de Avrupa Ligi ve Türkiye Kupası’nda finale koşarken, lig ikincisi oluyor. Sadece para da yetmez tabiii ki. Barcelona Guardiola gittikten sonra aynı başarıyı sağlayacaklarını düşündü ama olmadı ya da Chelsea mesela. Abramovich kulübün başında ama iyi teknik direktör bulamadıkları için sürekli canları sıkılıyor.
Tecrübeli ve kaliteli bir teknik direktöre olanakları sağlarsan, başarı kaçınılmaz oluyor. İkisinden biri eksik olursa, olmuyor…
Ben ikna oldum bu fikre doğrusu…
Fatih Terim’in ilk yarısını 1-0 mağlup kapadıkları Mersin İdman Yurdu maçında çıkardığı olayların şampiyonluk yarışında pozitif katkısı oldu mu gerçekten?
Bana kalırsa yüzde 50’den fazla... Hatırlayın, G.Saray takımını o gün iyi oynamıyordu, küme düşmesi garanti olan Mersin ise oyunun kontrolünü eline almıştı.
Terim belki de bilerek, tribünleri ya da takımını ateşlemek için topu yere vurdu. Sonrasında hakeme, gözlemcilere küfretti; durdurulamaz hale geldi…
Ondan sonra tribün birleşti; futbolculardaki gerginlik yerini motivasyona bıraktı ve G.Saray Mersin İY’nu olaydan sonra attığı gollerle 3-1 yenerek ligin gidişatını değiştirdi. O hafta G.Saray kaybetse, F.Bahçe kazansa ligin zirvesi bugün farklı şekillenecekti büyük ihtimalle...
Fatih Terime verilen 9 maçlık cezayı fazla bulmakla beraber boşa gitmediğine inanıyorum…
Peki F.Bahçe’nin 1-0 öne geçtiği 3-2 kaybettiği Beşiktaş derbisinde Aykut Kocaman aynı çıkışları yapsa; F.Bahçe de o maçı kazanabilir miydi? Bence sonuç değişebilirdi.
G.Saray Mersin maçında şampiyonluğa uzandıysa, F.Bahçe de Beşiktaş yenilgisinde kaybetti.
Aykut Kocaman’ın G.Saray ile ilgili serzenişlerinin altında da bu var galiba: Stil farkı... Zaten başka birşey olsa komik olurdu öyle değil mi?
F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, üst üste iki sezon şampiyonluğu kaybeden bir teknik direktörü görevinde tutar mı?
F.Bahçe şike travmasının ardından geçen sezon şampiyonluğu G.Saray’a son maçta, üstelik Kadıköy’de kaybetti.
Bu sezon da iş Kadıköy’e bile kalmayacak ve G.Saray muhtemelen bu pazar 19’uncu yıldızı takacak göğsüne.
Böyle bakılınca, Aykut Kocaman’ın görevde kalması zor gözüküyor.
Ama Aykut Kocaman, bu sezon üç cephede hedefe koşarken sezonu iki kupayla kapamaya çok yakın.
Yeni bir teknik direktör ve transfer çılgınlığı Fenerbahçe için felaket de olabilir doğrusu… İyi düşünmek gerek…