Demokrasi ve hukuk düşmanlarının iktidar sevdası
.
Vatan Haber
Tuhaf bulacaksınız belki ama ben çıkan kavgayı seviyorum…
Stratfor belgeleri yüzünden olanı diyorum… Çünkü bir kere daha görülüyor ki…
Bir fikrin, bir eylemin, bir haberin güçlenmesi, yayılması, etkinliğini arttırması için onu destekleyenlerden çok düşmanlarının varlığına ihtiyacı var…
Eğer şu ortalığı toz dumana çeviren tepinmeler olmasa belki pek çoğumuz Stratfor nedir, belgelerinde ne yazar bilmeyecektik…
Merak etmeyecektik…
Dünyanın 28 gazetesinde bu belgeler yayınlanacaktı yine bugünkü gibi… Ama biz aldırış bile etmeyecektik…
Hani cinayet romanlarında olur…
Kitabın kahramanı, üstünde ne yazdığını anlamadığı ama şüphelendiği bir kağıt ele geçirir.
Katilin kimliğiyle ilgili ipuçlarının bu ilk bakışta anlaşılmaz gözüken kağıtta yazılı olduğunu bilir.
Ama kağıtta yazılanlardan bir türlü bir anlam çıkaramaz.
Sonra adam bir karton bulur…
Kartonun üzerinde delikler açılmıştır.
Delikli kartonu daha önce bulduğu yazının üzerine koyar…
Yazı kartonun altında kaybolur sadece bazı harfler gözükür.
O harfler yan yana gelince katilin ismi ortaya çıkar.
Bizim elimizde de karmakarışık bir sistem, anlaşılmaz bir adalet düzeni, kimlikleri ve ilişkileri belirsiz bir sürü insan var…
Ne olduğunu tam olarak kimse anlamıyor…
Bir şeyler oluyor… Öyle bakıyoruz. Sonra biri delikli kartonu buluyor…
Bana sorarsanız bugün o kartonun adı Stratfor belgeleri…
Koyuyorsun karışıklığın üzerine, sana bir cevap veriyor…
Bizim ülkemizde gerçekler ne televizyona, ne gazetelere kolay yansımadığı için, yalansız bir dünyanın varlığını hiç bilmediğimiz için…
Ne yazık ki her zaman delikli bir kartona ve bir tutam da düşmanlığa ihtiyaç duyuyoruz gerçekleri görebilmek için…
Siyaset yeniden şirazesinden çıkmış gözüküyor.
Yalancılıkla kahramanlık, dolandırıcılıkla yiğitlik, sahtekarlıkla vatanseverlik birbirine karışıyor…
Ruhları cılk yara kesmiş insancıklar, en süslü, en gösterişli değerlerle kaplanmış zırhlar kuşanıyorlar…
Yeteneksiz sığlıklar, pullarla işlenmiş kaftanlara sarınıyor…
Her şey bulanıklaşıyor.
Ama bizim gerçeğimiz de bu…
Ben bu yazıyı yazarken… Bir alt yazı geçiyor televizyondan…
Sivas Davası bitti…
19 yıl önceki Madımak Otelinin yakılması ve 35 kişinin ölümüne ilişkin beş sanığın yargılandığı dava, zamanaşımı nedeniyle düştü…
Bir katliamın üstü, hesabı tam sorulamadan örtüldü.
Şimdi…
Bir delikli karton alın…
Şu yaşananların üstüne koyun.
Çıkan yazı bizim hayatımızı yok eden cinayetin ipucunu anlatıyor:
Demokrasi ve hukuk düşmanlarının iktidar sevdası.