Bu bir avcı hikayesi değil…
.
Bir gün avcılar cok iri bir hamile kaplanın peşine düşüyorlar…
İzini yakalayıp, hayvanı sakıştırıp saldırıyorlar…
Hamile kaplan avcıların elinden kurtulup kaçıyor…
Hızla koşarak saklanacak bir yer buluyor kendine…
Ama heyacandan ve yorgunluktan bir kaya dibinde doğum yapıyor ve ölüyor.
Bu bir avcı hikayesi değil…
Devamında anlayacaksınız ki bu sizin öykünüz.
Gençliğimde ben acaba hangisiyim, ben aslında kimim sorularına cevap aradığım günlerde babam anlatmıştı bu hikayeyi.
Minik yavru tek başına o kayanın dibinde kalıyor.
Dağ keçileri buluyor onu…
Yavru kaplanı aralarına alıp büyütüyorlar…
Tam bir dağ keçisi gibi büyüyor yavru kaplan. Ot yiyiyor, meliyor, dağlarda kemirecek diken arıyor, kendini tam bir dağ keçisi sanıyor.
Bir gün dere kenarında otlanırken artık iyice irileşip büyüyen yavru kaplan uzaklardan gelen bir kaplan görüyor.
Kaplanı gören diğer keçiler bütün güçleriyle kaçıyorlar.
Ama yavru kaplan keçi gibi meleyip keçi gibi otlamasına rağmen bir keçi gibi değil de bir kaplan gibi durarak korkmuyor.
Durup bakıyor saldırmak için yaklaşan kaplana.
Kaplan kaçan keçilerin peşinden koşup aralarından birini yakalayarak öldürüyor ve öldürdüğü keçiyi sürükleye sürükleye suyun kenarına getiriyor.
İki kaplan ölü keçinin başında karşılıklı duruyorlar.
Avcı kaplan müthiş bir gürültüyle kükrüyor, yavru kaplan da buna karşılık tuhaf bir sesle meliyor.
Duyduğu sese şaşıran avcı kaplan yavru kaplanı ensesinden tutup öldürdüğü keçinin başına getiriyor ve yüzünü keçinin etine bastırıyor.
Ve başlıyor keçiyi parçalamaya….
Yavru kaplan önce direniyor ama sonra iç güdülerine yenilip ölü keçiyi yemeye başlıyor.
Sonra da avcı kaplana bakıp hayatında ilk defa gerçek bir kaplan gibi kükrüyor.
Kendini keçi sanan kaplanın bir kükreyişle gerçek kimliği ortaya çıkıyor.
Kaplan kaplan oluyor.
Bunu anlatan babam, kendini keçi zanneden benim ve kendini böyle hisseden herkesin içinde uyanmak için bekleyen kaplan kimliğinin belki bir tesadüfle, belki içinden gelen bir istekle bir gün mutlaka ortaya çıkacağını, sadece kükremeyi denemem gerektiğini söylemişti.
İşte söylediğim buydu sizin hikayeniz derken…
Kendimizi zavallı bir yavru keçi zannederken bir kaplan olduğumuzu keşfedebiliriz.
Siz belki kendinizi çok korkak zannediyorsunuz ama belki en cesurumuzsunuz…
Siz belki kendinizi çok ürkek zannediyorsunuz ama belki de en yiğidimisiniz…
Belki de içinizde bir kaplan yok, gerçekten keçisiniz.
İçimizde ne kimlikler taşıdığımız bilmiyoruz ki...
Aslında hangisiyiz seçemiyoruz.
Babama sormuştum “ben aslında neyim” diye…
O da bu masalı anlatmıştı.
Bir keçi miyim yoksa bir kaplan mı?
Bu soruyu sorduğunuzda, cevabını bulabilmek için tek bir yol var.
Kükremeyi denemek.
Bunu denemeden gerçek cevabı bilmek hiçbirimiz için mümkün değil çünkü...