Bahçeli’yi anlayabilen tek kişi yok!
.
Seçim sonuçlarının analizleri tüm hızıyla devam ediyor hayatınızda öyle değil mi?
Benim öyle doğrusu...
Büyük bir ihtimalle bir dönem bundan kaçmamız mümkün olmayacak.
Hepimiz kaçınılmaz olarak bu analizleri yapacağız... Yapanları dinleyeceğiz...
Anlamaya çalışacağız aslında...
Çünkü benim en ortak gördüğüm duygu, insanların seçim sonuçları karşısındaki hayreti... Ama sanırım ben, basit analizleri ‘derin’ olanlardan daha ilgi çekici buluyorum...
Mesela bu sonucun mimarının tereddütsüz Devlet Bahçeli olduğunun analizlerin başına yerleştirilmesi gibi…
***
Çocukluğumdan beri meraklıyımdır ben insanların kendilerinin bile bilmediği, onlara ilişkin dolambaçlı duyguları, tepkileri, davranışları anlamaya…
Tahmin etmeye… Bunu en çok kendime meraklı olduğum için yaparım aslında…
İnsanları anlamaya çalışarak kendimi tanımak isterim çünkü.
Yine aynısını yapıyorum, tahmin etmeye çalışıyorum, Devlet Bahçeli ne istedi aslında diye?
***
Ama bunu Devlet Bahçeli üzerinden yapmak çok zor biliyor musunuz? Koca bir partiyi ülkeyle beraber böyle eriten bir adamı, bunu niye yaptığını,hatta niye hala orada durduğunu anlamak sandığım kadar kolay değil...
Bu seçimin benim için en cevaba muhtaç sorusu MHP’nin bunu niye yaptığı?
7 Haziran seçimlerinden sonra Devlet Bahçeli’nin hayır dediği önerilerden biri başbakan olması idi ama o bunu bir politikacı olarak hakaret olarak nitelendirdi!
Başbakanlığı reddetti ve partisini çökertti. Niye yaptı bunu?
Bunu anlamadan çok sağlıklı analizlere kavuşamayacağız gibi geliyor bana… Bunu anlamak da epey sürecek galiba.
***
Hiçbir şeyin anlamını ve nedeninin tam kavrayamadığımız bugünlerde şunu düşünüyorum, karamsar olmak, içine girip saklanacağımız bir karanlık olur ancak...
Şimdi çok daha farklı bakış açılarına ihtiyacımız var...
Yenilenmeye, tazelenmeye…
‘Sıfırdan’ başlayabilecek güce…
***
Geçen gün Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki Zero sergine gitmiştim...
Zero akımı hayli ilgi çekici bir akım...
II. Dünya Savaşı sonrası dünyaya hakim olan durağan ve olumsuz atmosfere bir cevap olarak doğan ve adını bir roketin kalkmasından önceki geri sayımdan alan bir akım bu.
Geleceğe geri sayım...
Odak noktası daima ışık. Dünyaya umut vermek, aydınlık bir gelecek sunmak felsefesi... Yenilenme, dinamizm, yaratıcılık, cesaret ve pozitif bakış açısınıdestekleyen ZERO herşeyde sıfırdan başlanabileceğini anlatıyor aslında...
***
Şu anda her şeye sıfırdan başlayabileceğimizi bize söyleyecek, bizi inandıracak bir bakış açısına ihtiyacımız var doğrusu. Pes etmeden, yılmadan, yılgınlaşmadan, hayata ve mücadeleye devam etmemizi sağlayacak bir gücü biriktirme zamanı bu.
Sergi, doğrusu bana bu açıdan çok yararlı oldu. Gücümü ve inancımı tazeledi.
Bahçeli’nin ne yaptığını, niye yaptığını anlamama yardım etmese de, her zaman yeniden başlayabileceğimizi söyleyen bir sesle karşılaştım.
Hiçbir şey bitmedi.
Yeniden başlayacağız...
Hiç bıkmadan, kararlı ve dirençli bir iradeyle, yeniden başlayacağız...