Arda Chelsea’ye mi transfer oluyor!
.
Son F.Bahçe-G.Saray derbisinde kırmızı kart görmelerine yol açan olayları başlatan iki kaptandan Volkan Demirel ile Sabri Sarıoğlu, Milli Takım’ın yaz kampına çağrılmadı.
İlk bakışta “üstü örtülü ceza” izlenimi veriyor Abdullah Avcı’nın bu kararı...
Ama aslında, son iki senedir Sabri’nin Milli Takım aday kadrosuna hiç çağrılmadığını da biliyoruz…
O zaman bu karar Sabri’yi değil de Volkan’ı şaşırtmış olmalı… Yanılıyor muyum bilmem ama bir “ceza” gibi duruyor doğrusu…
Milli Takım ekibi, bunun bir ceza olmadığının altını çizmeye çalışsa da ben “ceza” olduğunu düşünüyorum…
Bu kararın altını dolduracak açıklamaların yapılmamasını eleştirmekle beraber, Abdullah Avcı’nın en azından böyle bir seçim yapmasını da destekliyorum.
Çünkü sahaları arena sanan gladyatör zihniyetin, hem Volkan hem Sabri için söylüyorum, en azından Milli Takım nezdinde geçerliliğinin olmadığını bilmek beni rahatlatıyor...
Sizce de öyle değil mi?
Bu dedikodu Çeşme eşrafından... Malum; futbolcular ve onların yakınları Çeşme sezonunu birer ikişer açmaya başladılar. G.Saray’a geri dönmek için Madrid’e gittiği günden beri uğraşan Arda Turan, çok önemli bir transfer bombası patlatmaya hazırlanıyor. Yakın çevresinin anlattıklarını aynen alıntılıyorum:
“Jose Mourinho, -aynı menajerle (Jorge Mendes) çalıştıklarını da unutmayalım- bir sezondur Arda’yı yakından takip ediyor. Bu sezon son sezonu olacağı için A.Madrid, sözleşmesini uzatmadığı takdirde Arda’ya yüzde 30 eksik ücret ödemek hakkına sahip. Mourinho Chelsea ile çoktan anlaştı; resmi imza için Real Madrid’le tazminat konusunda anlaşmaları bekleniyor sadece... Mourinho’nun istediği oyuncuların başında Arda Turan geliyor. Resmi bonservis rakamı olan 24 milyon Euro’nun daha altında bir fiyata, Arda’nın Chelsea’ya geçmesi an meselesi.”
Bana inandırıcı geldi bu duyduklarım... Arda, Chelsea’ye astronomik bir bonservis ücretiyle transfer olursa, bu yazdıklarımı hatırlayın...
Son G.Saray-Trabzon derbisi öncesi yapılan seremonide, futbolcuların önünde yer alan çocuklara 17 kulübün forması giydirilmiş, bir tek F.Bahçe formasına yer verilmemiş... F.Bahçe bu konuda “Vay! Bize nasıl yaparsınız?” demeye yeltendi ama ertesi gün de son F.Bahçe-G.Saray derbisinde bu sefer F.Bahçeliler’in Trabzon forması kullanmadığı ortaya çıktı. Bunları duyduğumda gülümsedim…
Futbol dünyası hırsları bazen çocuk zekâsını geçemiyor ne yazık ki…
Benim bu konudaki eleştirim kulüp yöneticilerine… Birbirinize bu kadar düşmanken, yağmurda, çamurda küçücük çocukları kendi hırslarınıza neden alet ediyorsunuz?
O çocukların tir tir titreyerek göstermelik fair-play duruşu sergiledikleri maçları hatırlayın ve zaten kadük hale gelmiş bu uygulamayı yürürlükten kaldırın. Yoksa çok net biçimde belli ki; hem G.Saray hem F.Bahçe hem de Trabzon fair-play konusunda negatif anlamda birbiriyle yarışır doğrusu… Beşiktaş bu işlerde daha dikkatli bana sorarsanız, alışık olduğumuz kompleksli davranışları sergilemiyorlar…
Ama Beşiktaş’a da Samet Aybaba’nın gönderiliş şekli yakışmadı sanki. Kulüp “Aybaba istifa etti” diye açıklama yaptığı anlarda Aybaba “İstifa filan etmedim, avukatımla görüşsünler” dedi… “Beşiktaş duruşu” derler ya... Sanırım bilmediğimiz birşeyler var bu konuda…
Yoksa tanıdığım hiç kimse o duruşu bozmaz, eminim…