Allah’ı seviyorsanız dürüst olun…
.
Vatan Haber
Bugünlerde Tayyip Erdoğan’ı dinledikçe aklıma hep aynı düşünce geliyor, insanlar işlerini kötü yaptıkça vatan sevgisine daha çok abanıyorlar…
‘Sen işini iyi yapmıyorsun’ diyene, ‘ben vatanımı seviyorum’ diyorlar.
Doğrusu bu “kurumsal” sevgiler beni hep kuşkulandırıyor.
İnsanların birbirlerine duydukları “sevgi” ne kadar çekici ise bu kurumsal sevgiler de o kadar kuşkulu bence.
Ülkenin yöneticileri işleri batırdıkça “vatan sevgileri” artıyor, herhangi bir takımın yöneticisi takımının başını derde soktukça “takımına olan aşkı” daha da büyüyor.
“Sevgileri” daha görünür oluyor.
İşlerini kötü yapanlar neredeyse her gün o sevgiyi insanların burnuna sokuyorlar, “bakın çok seviyoruz” diye…
Ama şunu hiç anlayamıyorlar, işini kötü yapan birinin vatanını, takımını, şirketini çok sevmesi hiçbir işe yaramıyor, bu tür sevgilerin bir yararı dokunmuyor kimseye…
Bunca yıl Osmanlı’dan beri vatanını çok seven adamlar gördünüz değil mi, niye vatan bu hale düştü peki?
Eğer işlerini sevmeye, vatan sevgisi nutku atmaya harcadıkları kadar çaba harcasalardı bu ülke böyle mi olurdu?
Vatan sevgisi hatta bugünlerde Allah sevgisi, hataları ve suçları gizlemeye dönük birer dekora dönüştü.
İşlerini kötü yapan adamların sığınağı oldu bu sevgiler.
Öyle değil mi?
Hep aynı şeyi söylüyorlar bugünlerde, “biz ülkemizi seviyoruz, biz insanımızı seviyoruz, biz Allah’ımızı seviyoruz,”
O kadar çok seviyorlar ki insan korkuyor…
Niye bu kadar çok seviyorlar ve niye bu sevgilerini bize anlatıp duruyorlar?
Onlardan başka seven kimse olmadığını mı söylemek istiyorlar, bu kadar çok sevdikleri için bütün suçlarının yok sayılması gerektiğimi mi söylemek istiyorlar?
Ne söylemek istiyorlar acaba?
Bu sözleri duydukça sanki bana bir fatura uzatıyorlarmış duygusuna kapılıyorum.
Sanki onlar bir şeyleri çok sevdikleri için biz bazı bedeller ödemek zorundaymışız gibi.
“Biraz daha az sevin ama işinizi yapın” demek istiyor insan.
Vatanınızı seviyorsanız çalmayın.
Allah’ı seviyorsanız dürüst olun.
O zaman zaten sevgiden bu kadar söz etmek zorunda kalmazsınız.
Bu ülke işlerini iyi yapmadıkları için vatanımı çok seviyorum diye bağıran insanların kirli sevgileri yüzünden böyle…
Bügünlerde olanlar da bunun başka bir örneği…
Dinden bu kadar çok söz edilen bir ülkede yolsuzluk bu kadar yaygın olabilir mi?
Dindar biri yolsuzluk yapar mı?
Dindar biri yolsuzluk yapanı destekler mi?
“Allah korkusu” olan insanlar “Allah’ı çok seviyoruz” diye bağırarak günah işler mi?
Gerçekten de işini iyi yapan hatta işini iyi yapan bir dindar neden birşeyleri çok sevmek zorunda kalır ki?
Vatanlarını, milletlerini, dinlerini sevdiklerini duymak istemiyorum.
Görmek istiyorum ben artık.
O sevgilerinin gereğini yaptıklarını görmek istiyorum.
O sevgilerin gereği de belli.
Dürüst olacaksın, hak yemeyeceksin, hakkından fazlasını istemeyeceksin, yalan söylemeyeceksin, sözünde duracaksın.
Görmüyoruz, sadece duyuyoruz.
“Çok seviyoruz” diyorlar.
Bağırıyorlar hatta.
Sesleri çoğaldıkça işler kötüye gidiyor, daha doğrusu işler kötüye gittikçe sesleri çoğalıyor.
Bu kadar çok seveni olup da bu kadar kötü durumda olan kaç ülke var acaba?
Oscar Wilde’ın bir mısraını hatırlıyorum, “insan sevdiğini öldürür.”
Bizim durumumuzda biraz değişiyor bu söz.
“İnsan öldürdükçe, sevdiğini daha çok söyler.”
Belki de bu yüzden bu sevgi çığlıkları bu kadar çoğalıyor işte.