Sapanlı Teyze’yi mi buldunuz?
.
Gezi eylemlerinde elinde sapanıyla dünyanın en sevimli görüntüsünü oluşturan ve “sapanlı teyze” olarak anılan Emine Cansever Maltepe Gülsuyu Mahallesi’nde öldürülen Hasan Fehmi Gedik’in cenazesindeki gösteride elinde sopayla görüntülenmiş. “Zor yürüyorum, bu benim bastonum” demiş ama tutuklananlar arasına onu da almış ve mahkemeye sevketmişler.
Gülsuyu’nda uzun süredir uyuşturucu çeteleriyle halk arasında çıkan çatışmalar “kontrol altına alması gerekenler” tarafından önlenememiş. Sonra bir genç gösteri yürüyüşü sırasında sıkılan 6 kurşunla hayatını kaybetmiş. Daha önce öldürülen gençlerin katilleri cezalandırılmadığı gibi onun katili hakkında da bir şey yapılmamış.. Palayla halka saldıranlar bile tutuklanmamış. Ve tekrar hatırlatalım bu ülkede yüzlerce masum insan polislerin hazırladığı iddianamelerle hayatını zindanda geçirirken “çocuklara tecavüz edenler, satanlar, çocuklarla evlenip ilk gece ölümüne sebep olan sapıklar” bile serbest bırakılıyor.
Hakimler suç işliyor!
İngiltere’de Pakistan asıllı İlyas Ashar isimli sapık yaşlı herifin 9 yıl önce Pakistan’dan 10 yaşında kız çocuğu Londra’ya getirip “19 yaşında” olduğunu söyleyerek giriş yaptırdıktan sonra 9 yıl evinin bodrumuna hapsederek ona tecavüz ettiği haberini okurken ‘İngiltere’de asla ağır cezadan kurtulamayacağını’ düşündüm. Tabii ‘Bir de Müslüman olduklarını söylerler, gerçek bir Müslüman bu vahşeti nasıl yapar’ diye söylenmeme engel olmadı bu yine de.. Sefil olayın diğer boyutu bu çünkü.
Ama Türkiye’de bir de üstelik ünvanı “hakim” olan, görevi “adaleti sağlamak” olan yargı mensupları bu tür suçluları serbest bırakarak kendileri suç işliyorlar.
Şu vahşete bak!!
Onların yanlış kararları nedeniyle kendilerinin ceza alması gerekirken bu da görülmemiş şekilde yeni bir düzenlemeyle kaldırılıp “devlet öder” denince şimdi daha da rahat yapar oldular.
Düşünün; öldürülüp kolları kesilen kadınlar, el ele yürüyen iki sevgiliyi arkadan vuran caniler, 8 yaşındayken yaşlı bir yaratıkla evlendirilen ve ilk gece “ORGANLARI PARÇALANARAK ÖLEN” kız çocuklar, toplu şekilde tecavüz edilen çocuklar, eski veya boşanmak istedikleri eşleri tarafından doğranan kadınlar..
Son olarak Mardin’de “9 çocuklu bir ailenin çocuğu olan” ve evlendirilme korkusuyla evden kaçan, iki kardeş tarafından aylarca tecavüze uğradıktan sonra şimdi 5 aylık hamile olan 16 yaşındaki B.A.. Savcılık “kimliği değiştirilsin” demiş, mahkeme onu da kabul etmemiş. Tecavüze uğrayan çocukların yanında olmayan, şiddete uğrayan kadınlara koruma sağlamayan bu mahkemeler “ağır suçlular”a karşı her nedense pek alicenap davranıyor. Tecavüzcüler serbest, katiller “izinli çıkıyor” ve başkalarını öldürüyor.
İlgili bakanlıklar ise olayları öylece izliyor, rahmetli babacığımın deyişiyle “yaptıkları iş, ürküttükleri kurbağaya değmiyor”.. Böyle bir ülkede “kardeşim bunları bırakıyorsunuz da hiçbir kötü eylemi görülmemiş insanları neden hapsediyor ve hayalarını zindan ediyorsunuz, nasıl hak-hukuktur bu” denmez de ne denir?
İşte “haksızlıklara ve şiddete, gençlerin zarar görmesine karşı” olduğu baştan beri görülen ve gösteriye katılmaktan başka bir şey yapmayan sapanlı teyzeyi tutuklama kararı da böyle bir şey. Bir de üstüne onun “DHKP-C üyesi olduğu” gibi iddialar atılıverdi ortaya.. Valla İlker Başbuğ’a bile “münasip bir terör örgütü üyeliği” bulunabiliyorsa bu ülkede, Sapanlı teyzeye de bulunur.
Hakimler kendine gelmeli artık!