Şampiy10
Magazin
Gündem

Milletvekili TBMM demektir!

.

ABONE OL
Vatan Haber

Başbakan Erdoğan yine son konuşmasında da “medyaya ve ana muhalefet partisine” kızmış.. Artık “demokrasilerde medya da, muhalefet partileri de aynen iktidar partileri gibi ‘düşündüğünü ifade etme’ özgürlüğüne sahip olmalıdır. Onların konuşamadığı, görüş bildirmelerine açıkça karşı çıkılan bir rejime demokrasi denmez” gibi hak aramaların da anlamı yok, çünkü hiçbir şeyi değiştirmiyor bu..

Türkiye böyle bir dönemi yaşayacak demek ki, konuşmanın, uyarmanın yararı da olmayacak.. Ama en azından hakaret ve “olmamış şeyleri olmuş gibi gösterme”den vazgeçilmeli, en kötüsü bu.. Mesela bir başbakanın ağzından TBMM’nin onurunu, vatan sevgisini, bağlılığını bir kalemde yok edecek şekilde particilik yapılarak; “Bakıyorsunuz terör örgütünün başında olanlar sürekli olarak AK Parti’nin yetkililerini tehdit ediyorlar, neden? Çünkü biliyorlar ki terör örgütü ve uzantısının ‘siyasette bölgedeki karşısında olan tek parti’ AK Parti’dir” dendiği anda CHP ile MHP direkt olarak terörün yanında gösterilmiş olur ki bu çok büyük bir haksızlık, çok büyük bir hatadır.

BU KONUDA ‘POLİTİKA’ OLMAZ

Başbakanlar “Erdoğan’ın da seçim akşamı yaptığı konuşmada söylediği gibi” herkesin başbakanı olmalı, politika yaparken bile ülkenin çıkarlarına, diğer partilerin ve Meclis’in saygınlığına zarar vermemeyi gözetmelidir. Her zaman hatırlattığım gibi “CHP ile MHP’yi PKK ile aynı çizgide göstermeye çalışma, böylece AKP’nin “teröre karşı olan tek parti” olduğunu topluma empoze etme gayreti “referandum öncesi”nde başladı, “seçim öncesi”nde devam etti, şimdi ise henüz seçim yaklaşmış olmamasına rağmen ortada “Suriye ve PKK konusunda ciddi siyasi yanlışlar” bulunduğu için, dikkatleri diğerlerine çekme amaçlı olarak yine yapılıyor.

Oysa referandum ve seçim sürecinde PKK ile MİT görüşmeleri, terör konusunda ortak bir çözüm arama çalışmaları “Hükümet’in isteğiyle” yapılmaktaydı ki Başbakan MİT’in yargıyla sorunu sırasında bunu söyledi. Habur’dan gelen ve serbest bırakılan PKK’lılar da yine Hükümet’in isteğiyle geldiler.

GERÇEKLE İLGİSİZ SUÇLAMALAR

Durum böyle iken dönüp yukardaki sözü söylemek veya Ana Muhalefet Partisi için hiçbir dayanağı olmayan, olması da mümkün olmayan ama zihinlere “yanıltma olarak” kazılmak istenen “Terörün uzantısı bir partiyle el ele, kol kola miting yapan Ana Muhalefet Başkanı” suçlamasını yapmak gerçekten hiçbir siyasetçiye yakışmaz.

Başbakan Erdoğan “CHP Milletvekili kaçırıldığı zaman konu medyada çok fazla işleniyor. AK Parti il başkanı veya il başkan yardımcısı şehit edildiği zaman, ilçe başkanı kaçırıldığı zaman gazetelerin kenar köşesinde haber çıkıyor. Onlar siyaset yapmıyor mu, benim il başkanım siyaset yapmıyor mu” demiş. Elbette her vatandaşın, her siyasetçinin olduğu gibi bir partinin il başkanının veya yardımcısının hayatı da, kaçırılması da çok önemlidir. Cezaevlerine atılarak orada unutulan insanların hayatı da çok önemlidir, bu toplumun her bireyi aynı önemde olmalıdır.

Ama.. Başbakan takdir etmeli ki; bir milletvekili kaçırıldığında o eylem “TBMM’ye yapılmış, terör örgütü artık doğrudan Türkiye’nin Meclis’ini hedeflemiş” demektir ve elbette medya açısından farklı bir önem taşır.

Aynı konuşmada PKK liderlerinin “Ak Partili milletvekilleri bölgeye giremeyebilirler” sözüne değinirken söylediği “Bu tür kuru tehditlere pabuç bırakmayız. Biz şu anda Eyüp sabrındayız. Bir yere kadar sabrederiz, ondan sonra şapkaları farklı olarak değişiriz” sözü ise insana “Eh artık Eyüp sabrını bırakmanın zamanı çoktan geçti, bu örgüt kanlı eylemlerine ve Güneydoğu’da savaş havası yaratmaya ara vermiyor. Dün de Diyarbakır’da bomba alarmı verilmiş, daha ne bekliyorsunuz”u düşündürüyor..

Kısacası; Konuşurken hatta suçlama yaparken bile adil olmak çok önemlidir, siyasetçiler başkalarını suçlamadan önce özeleştiri yapmalı ve tenkitleri olgunlukla karşılamalıdır, hele de ülkenin bu ağır şartları altında!

*****


Genelkurmay Başkanı eleştirilir!

Afyon’daki cephanelik patlaması ve 25 şehit askerimizle ilgili olarak Afyon’a giden Genelkurmay Başkanı Özel’in böyle acılı bir zamanda ve olayın yaşandığı ilde “Vali’yle yaptığı görüşme ve hediye alması” herkes tarafından eleştirildi, zaten Özel’in kendisi de “hatasını kabul etti”. Başbakan bu konuda ve daha önce Genelkurmay Başkanı ile ilgili “olumsuz değerlendirmeler” konusunda da yine medyaya kızıyor.

Kızınca da maalesef hep söze hakaretle başlıyor ki herhalde medya bundan önce hiç böyle “şamar oğlanı” muamelesi görmemişti.. Neyse söylenecek çok şey var ama “yerim mi dar, yenim mi” bilmem söylemek, yorum yapmak bile gelmiyor içimden..

YIPRATILMIŞ BİR ORDU

Bir tek noktayı vurgulayacağım, Başbakan Erdoğan Genelkurmay Başkanı’na arka çıkmış, güzel tabii, devletin önemli kurumlarını yönetenlerin birbirlerini ve o kurumları korumasına diyecek yok.. Ama son yıllarda bu ülkenin ordusunun yine bugüne kadar görülmemiş şekilde yıpratıldığı, ona olan güvenin “kanıtlanamayan iddialarla” yerle bir edildiği saklanamaz. Bu yetmezmiş gibi Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ “açmadığını hatta kapattığını” söylediği internet siteleri için kaç aydır cezaevinde ve onun “bütün hayatını adadığı mesleği ve onuru” hiç de gözetilmedi, gözetilmiyor..

Hal böyleyken Orgeneral Özel’i eleştiren gazetecilere “Ya senin ehliyetin ne? Yani 40-45 yılını ordunun değişik kademelerinde geçirecek, ondan sonra Genelkurmay başkanı olacak insana sen kalkıp laf edeceksin. Böyle terbiyesizlik olmaz” demek nasıl değerlendirilmelidir?

Genelkurmay başkanları eleştiriden muaf değildir (hakaretsiz olarak elbette), demokratik ülkelerde hiç kimse değildir, eleştirilirler, haklarında yorum yapılabilir, hele bu şekilde hapislere atılmış olanlar varsa diğerlerine eleştirinin lafı bile olamaz. “Hakaretsiz” sözcüğünün altını bin kez çiziyorum!

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Kadınlara yasaklar nereye varıyor!
  2. Dershane konusu pek garip!
  3. Diyanet, kadınlar ve hadisler!
  4. Yeni Bavul ve 28 Şubat!
  5. Devlet ‘mezhep’ soramaz!
  6. Buldan ve katiller!
  7. Kadına şiddette ‘medya’nın suçu!
  8. ‘Geri zekalılar bile anlar’ demiştim!
  9. Devlet Güneydoğu’ya girebiliyor mu?
  10. Haşim Kılıç parti sözcüsü gibi!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.