Milletvekili ailelerinin ‘estetik’ harcaması!
.
“Anayasa karşısında tüm vatandaşlar eşit haklara sahiptir” deniyor ama milletvekillerinin “daha eşit haklar”a sahip olduğu tartışılmaz. Zaten Türkiye gibi “çöplükten, pazar yerinden artık yiyecek veya kağıt toplayan” insanların, bu şekilde büyüyen ve “tek tişört”le yıllar geçiren çocukların, yüzbinlerce işsiz-aç ailenin bulunduğu bir ülkede neden “bir kez milletvekili” seçilenlerin ömür boyu aynı maaşı aldığı ve tüm hizmetlerden ücretsiz yararlandığı anlaşılır bir mesele değildir.
Ama böyle gelmiş, böyle gidiyor.. Genel başkanların uygun gördüğü şekilde oy kullanan, TBMM çatısı altında çoğu “kötü örnek” davranışlar sergilemekten çekinmeyen vekiller milletin-devletin kesesinden neden bu haklara ömür boyu sahip olacak? Aileleriyle birlikte on binlerce kişinin masrafı az yük müdür devletin üstünde?
Burun mu, yağ aldırma mı?
Bu kadarı yetmezmiş gibi bir de “kendilerinin ve ailelerinin estetik operasyon masrafları” da ücretsiz yapılacakmış. Eşleri veya kızları mı böyle uygun gördüler acaba? Bir “burun estetiği” kaça yapılıyor açıklasınlar millete mesela? Ya da “yağ aldırma”, “karın germe” operasyonu..
Bu vekillerin çoğunun eşi, kızı “doğum yaptım, karnım sarktı, ben de isterim” derse, bunu neden millet ödeyecek? Hukuku hiçe sayarak meslek yanlışı yapan “hakim ve savcılara dava açılmasını” önlemek için çıkarılan yasa ne kadar yanlışsa, hakimlerin yaptığı hatalar AİHM’den döndüğünde tazminatları milletin ödemesi ne kadar yanlışsa bu “estetik yasası” teklifi de o kadar yanlıştır.
Hatta tam bir skandaldır, daha neler duyacağız bakalım!
Tecavüz cezası böyle olur!
Suçlu ya ceza verilmeyen, suçsuza ise en ağır cezaların verildiği (hatta mahkumiyetten beter tutuklulukların yaşatıldığı) bir ülke oldu Türkiye.. Daha dün yazdım “yargı böyle hukuksuzluklarla yürüyecekse ‘Türkiye demokratik bir hukuk devletidir’ cümlesini Anayasa’dan çıkarsınlar” diye..
Kadın tecavüzlerinde bin çeşit hafifletici neden arayarak ağır cezalar vermekten kaçınan, neredeyse “tecavüze uğrayan kadınları suçlu çıkaracak” hale gelen mahkemeler, çocuk tecavüzlerinde (toplu tecavüzde bile) suçluların hepsini serbest bırakıyor. Bunu yaparken hala utanmadan “çocuğun rızası var mı” sorusunun tartışıldığı davalar görülüyor..Öğretmenlerin, polislerin, kaymakamların karıştığı toplu tecavüz olayları duyuldu, sapıklar işlerini bile kaybetmediler.
İdamla yargılanacak
Dün “ABD’de 10 yıl önce 3 sapık kardeş tarafından kaçırılarak 10 yıl bir evde tecavüze uğrayan 3 kadın”ın kurtarılma haberi vardı gazetelerde. Suçlu kardeşlerin “adam kaçırma, alıkoyma, çocuk tecavüzü ve işkence” suçlarından İDAMLA yargılanması isteniyormuş.
İşte ceza böyle olur ve ancak böyle olursa bizdeki gibi “en ağır suç” sıradan olay haline gelmez. Bizde TBMM kendi kavgalarıyla ve kıyak yasalarıyla meşgul olduğu ve yargının yanlış kararlarına ses çıkarılmadığı için ne kadınlar, ne çocuklar güvence altında, suçlular cennetine döndü memleket!
Modacı olmak artık hayal değil!
Gerçek bir modacıdan, dünya çapında ustalar tarafından yetiştirilmekten söz ediyorum. Biliyorsunuz gençler için Türkiye’de oluşan yeni imkanları onlara duyurmak, dikkatlerini çekmek benim için önemli.. Bu nedenle; dünyanın en eski ve en önemli moda okullarından biri olan ESMOD’un VAKKO işbirliğiyle Türkiye’de açılacağını duyduğumda da heyecanlandım ve açıklamanın yapılacağı toplantıyı kaçırmadım.
Yabancı hocalar, staj ve burs!
ESMOD tam 172 yıl önce Paris’te küçük bir terzinin yaratıcılığıyla doğmuş, bugün dünya genelinde 22 okulu var. Öyle okullar ki, mezunları ilk yıllarda bile Chanel, Chloe, LV, Polo, Balmain, Dior gibi ünlü firmalarda çalışabiliyor.
VAKKO’yu aynı şekilde küçük bir şapka dükkanıyla başlayarak kuran Bay Vitali’nin en büyük arzusu da “VAKKO adına bir moda okulu açmak” imiş ve işte babası gibi sınırsız hayaller taşıyan Cem Hakko sonunda “VAKKO/ESMOD Moda Akademisi” ile onun bu isteğini de yerine getirmiş oluyor.
Hocaların hepsi yabancı. . Öğrencilerin “Vakko’da staj” imkanı var. Ve yetenekli olup da maddi imkanı yetersiz olan öğrencilerin burs alması da mümkün.. Bu konuyu özellikle sordum ve “Vitali Hakko” adına burs verileceğini de öğrendim.
İlk yıl 50 öğrenci alınacakmış ve yaş sınırı da yokmuş..
Eh gerisi “yetenekli ve modacı olma hayali taşıyan” her yaştan (!) gençlerin bu okula müracaatına kalıyor. Haydi rast gele!
Lütfen trafikte hayvanlara dikkat edin!
Yollar, özellikle “çevre yolları” arabaların çarparak umarsızca bırakıp gittiği köpek ve kediciklerle dolu.. Geçerken görüyoruz ailece gözlerimizden yaş boşanıyor. Dayanılır gibi değil..
Aynı şekilde veterinerler de arabaların çarptığı ve insaflı insanların getirdiği hayvanlarla dolu. Kimi komada, kiminin kol kasları fırlamış, iki kolunu veya bacağını birden kesmişler, öylece bitkin yatıyor.. O hayvancıklar bilmeden yollara çıkıyorlar, araba çarpana kadar da ne yaptıklarının farkında değiller, çoğu kez çarpıldıktan sonra uzun süre can çekişiyorlar.
Lütfen çevre yolunda bile dikkat ederek sürün araçlarınızı, başkalarını da uyarın, fren yapamayacak hızla gitmek şart değil. Biraz vicdanlı olalım, onların da canı acıyor. Acılar içinde kıvranırken ağrı kesici bile isteyemiyorlar, unutmayın!