Şampiy10
Magazin
Gündem

Demokrasiyi sorgulamak!

.

ABONE OL
Vatan Haber

Başbakan’ın Mısır’daki olaylara Batı ülkelerinin kayıtsız kalması konusunda ; “ Böyle giderse dünyada demokrasi sorgulanır ve bu Türkiye için de geçerlidir” cümlesi benim de dikkatimi çekmişti ama o kadar çok konu var ki yazacak, sıra gelmedi. Dün “zekasına ve dikkatine güvendiğim” bir başka meslektaşım aynı cümleyi irdelemekte ve sormaktaydı; “Neden demokrasi sorgulansın, demokrasi Batı’nın malı mıdır?”.. Başbakan’ın bu ve benzeri cümlelerinin yine “bir danışmandan” çıktığını ummak lazım, zira yanlış ve uzun tartışmalar getirecek cümleler..

Laiklik olmadan demokrasi?

Son konuşmasında da var, mesela; “Türkiye’ye bugüne kadar bakanlar ‘laiklikle demokrasiyi bir arada götüremez’ diyordu, Türkiye tam aksini ispat etti” .. Laiklikle demokrasi (1928’de “devletin dini İslamdır” ibaresinin Anayasa’dan çıkmasıyla başlayıp) 1937 yılından beri Türkiye’de bir arada yürüyor, zaten o “dinin devlet işlerinden ayrılmasını ve devletin her dine-inanışa eşit mesafede durmasını sağlayan, her vatandaşa din ve vicdan özgürlüğü veren” laiklik olmasaydı, Türkiye de birçok İslam ülkesinde olduğu gibi çoktan din-mezhep kavgalarına düşerdi. Yani son zamanlarda ispatlanmış bir durum değil.

Asıl önemli olan nokta; “laikliğin olmadığı bir demokrasi” hiç mümkün değil. İnsanlara inanç özgürlüğü vermeyen, devleti bile “tek din ve hatta tek mezhep tarafı” yapan rejim (bu nedenle laik ülkelerin çoğunda devlet daireleri ve okullarında dini kıyafet ve ibadet kısıtlaması vardır) nasıl demokratik olabilir ki?

Baskıcı yönetimler

Başa dönelim; Demokrasiyle yönetilen Batı ülkeleri Mısır veya bir başka Arap ülkesindeki karışıklıklara müdahale etmediği takdirde neden “demokrasi dünyada ve Türkiye’de sorgulanır”, bu sözün daha söylenirken açıklanması gerekirdi. Bu olaylar hep Ortadoğu veya Müslüman çoğunluklu, demokrasiyi özümsememiş ülkelerde ve genellikle “yönetimi ele geçiren liderlerin demokrasiyi ve de inanç özgürlüğünü umursamadan baskılarla kitleleri ezmesinden” çıkıyor. ABD’nin zaten tüm dünya ülkelerindeki oyunlarını bir tarafa bırakırsak AB ülkeleri bu olaylara müdahale etse “emperyalist ülkeler rol oynadı” deniyor, etmese bu kez kızılıyor.

Toplumu kutuplaştırınca...

İyi de neden aynı kargaşalar Batı ülkelerinde çıkamıyor? Ülke yöneten liderler dev yanlışlar yapmasalar, halka baskı uygulamasalar, yargıyı ve diğer demokratik kurumları ele geçirmeye ve kullanmaya çalışmasalar, toplumları kutuplara ayırıp taraf tutmasalar bu öfke patlamaları yaşanır mı? Diyelim ki Batı Mısır’a müdahale etmedi, darbe yapan orduyu durdurmadı, bu olayın tüm dünyada ve Türkiye’de demokrasiyi sorgulanır hale getirmesi olacak şey midir?

Örneğin Türkiye.. Başta medyası olmak üzere, yargısı, sivil toplum kuruluşları, sanatçıları, iş dünyası baskı altında olan, insanların “siyasi irade istemedi diye” işlerini kaybettiği, devlet güvenlik güçlerinin vatandaşın üzerine yürüdüğü, adalet duygusunun kaybolduğu, ‘hukuka aykırı bulunarak kaldırılan’ özel yetkili bir takım mahkemelerin hala insanlar hakkında keyfi hapis cezaları verdiği bir ülkede demokrasi zaten sorgulanır durumdadır. Batı Mısır’a müdahale etmediği ve seçimle gelen hükümetin tarafını tutmadığı için daha ne olacak? “Artık Batı önem vermiyor, biz de tümüyle kaldırdık, her tür baskı serbest, seçim falan da dinlemeyiz” mi diyeceğiz? Arap Baharı denilen halk isyanları neden çıkmıştı peki?

Demokrasiye dünya çapında sorgulama başlatacağımıza kendi ülkemizde “gerçek demokrasi”yi bulalım, “ileri” olanı uymadı!

Onlara ‘maganda’ diyelim!

Deniz kazalarına neden olanlarla ilgili yazıma sayısız teşekkür geldi, herkes bu konuda son derece tedirgin, özellikle de teknelerle tura çıkıp, tekneden atlayarak yüzenler için büyük tehlike söz konusu olduğundan onlar çok tedirgin.

Kara yollarında sürat yapan, her an bir cana kıyabilecek hızda giden sürücülere “trafik canavarı” dedik.. Denizde sürat motorları ve jet ski’lerle sürat yaparak cana kıyan veya bu tehlikeyi yaratanlara da “trafik canavarı” diyoruz. Ama yetmez, bu gösterişçi, bencil, sorumsuz suçlulara “maganda” diyelim, “öküz gibi” yani.. Gösteriş için veya aşağılık kompleksini tatmin için sürat mi yapıyorsun, “öküz” sün (ki burada o masum hayvana hakaret etmekteyiz), “maganda”sın, toplum seni böyle görüyor.

Haydi çık yollara, “öküz olmak” istiyorsan bas gaza bakalım! Her gören “işte bir öküz, bir maganda daha” diyecek. Tabii tüm ailene yiyeceğin küfürleri de biz durduramayız.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Kadınlara yasaklar nereye varıyor!
  2. Dershane konusu pek garip!
  3. Diyanet, kadınlar ve hadisler!
  4. Yeni Bavul ve 28 Şubat!
  5. Devlet ‘mezhep’ soramaz!
  6. Buldan ve katiller!
  7. Kadına şiddette ‘medya’nın suçu!
  8. ‘Geri zekalılar bile anlar’ demiştim!
  9. Devlet Güneydoğu’ya girebiliyor mu?
  10. Haşim Kılıç parti sözcüsü gibi!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.