ABD de İslamcı örgüt korkusunda!
.
Amerika Afganistan’da Taliban’ı güçlendirip büyüttü, sonra kendi silahı bumerang gibi kendisinin başına bela oldu.. Irak’ta Saddam’ı yok edeceğim diye 500 bine yakın kendi askerinin ve 1.5 milyondan fazla Iraklının ölümüne sebep oldu. Fiyaskosunu itiraf etmek zorunda kaldı.
Onun için bu kez Suriye iç savaşına direkt müdahale etmeme kararı aldı ama bugüne kadar Türkiye’nin de destek verdiği ve aralarında El Kaide başta olmak üzere diğer ülkelerden gelmiş, “Şeriatla yönetilen Arap ülkelerinin bile korktuğu” tehlikeli İslamcı örgütlerin bulunduğu Esad muhaliflerine verdikleri destek (ki Türk Hükümeti de verdi, hala veriyor) sonucunda bu örgütler güç kazandı. El Kaide Suriye kentlerinde şeriat ilan etmeye başlayarak Türkiye sınırına dayandığı gibi ülkenin içine kadar yayıldı.
Tabii buna karşılık Esad yönetimi zaten kuzey illerini bıraktığı (PKK’nın kolu) PYD’yi ve Hizbullah terör örgütünü muhaliflere karşı kullanmak üzere destekledi, güçlendirdi.
Tam bir kaos!
Batı’lı ve hatta ABD’li siyaset bilimciler Türkiye’nin “Suriye iç savaşına karışmasının kendisi için felaket olacağı” uyarılarını en başından beri yapmaktaydılar. Nitekim Suriye iç savaşında açıkça terör örgütleriyle karışmış, “muhalifler” denen gruplara destek vermemiz sonucunda Suriye’yle uzun sınıra sahip ülke olarak en büyük tehlike bizim için ortaya çıktı.
Bu terör örgütlerinin ülkelerinde egemen hale gelmesini de hiç istemeyen Suriye vatandaşları Türkiye’ye kaçmayı kurtuluş olarak görürken maalesef “bugüne kadar laik demokratik rejimi sayesinde mezhep kavgalarından, İslamcı örgüt tehlikelerinden uzak kalmayı başarmış” olan (ki buna rağmen El Kaide terörü en acı şekilde bu ülkeye de yaşatılmıştır) Türkiye de aynı örgütlerin tehditleri altına girdi..
Ilımlıyı arıyor!
Ve şimdi, bizim kadar yakın bir tehdit altında olmamasına rağmen ABD bu örgütlerin güçlenmesinden fena halde korku duymaya başladı. Washington Post ’un haberine göre Amerikan Haber Alma Teşkilatı CIA geçen hafta “ılımlı” isyancılara cephanelik, silah ve tıbbi malzeme göndermiş. ABD bunun yanında anti-tank silahlar sağlayabileceğini, askeri destek gönderebileceğini de açıklamış.
Birleşmiş Milletler ise Suriye’deki çatışmaların başlangıcından beri 93 binden fazla kişinin öldüğünü açıklamıştı. Düşünelim, böyle bir kaosun içindeki bir ülke.. ABD de, muhaliflere destek veren diğer ülkeler de artık ne yaparlarsa yapsınlar kendilerine göre “Esad’a karşı” bir “Sünni savaşı” içinde olan, “kafa keserek cihat yaptıklarına inanan” İslamcı terör örgütlerini diğerlerinden (daha ılımlı olanlardan) ayıramayacakları gibi büyük ihtimalle giderek daha fazla insanın ölmesine neden olacaklar. Rusya da bunu açıklayıp duruyor.
Suriye’den kaçanlar bile bu savaşın böyle bitmeyeceğine, yıllar süreceğine inanıyor.
O uzak, biz burnunun dibinde!
ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkeler Suriye’ye yakın değiller, biz ise burnunun dibinde olduğumuz gibi zaten bu terör örgütlerinin militanları binlercesiyle ülkemize sızmış durumda ve El Kaide ’nin “2 sınır kapısını tümüyle kendilerine açmamız” için verdiği 1 haftalık süre biliniyor..
ABD asker göndermeye karar verebilir. Bizim Hükümet de tam bu sırada “dış ülkelere asker göndermek” için TBMM’den yetki istiyor. ABD’nin daha önceki başarısızlıkları, diğer Müslüman ülkelere “kendi çıkarları doğrultusunda” yaptığı müdahaleler ve başarısızlıklar ortadayken ve Türkiye için tehlike “ABD için olandan çok daha büyük” iken Türkiye’nin Suriye iç savaşına daha fazla karışması, “Ortadoğu’daki Müslüman ülkeler üzerinde etkili olma hevesine kapılması ve bunun için Hükümet’in maddi-manevi büyük kayba neden olması”son derece yanlıştır ve bunu görmek için siyaset bilimci olmak da gerekmez.
Sınırlar mı açılacak?
Şu anda yapılması gereken tek şey mümkün olduğunca uzak durmak ve bir yanda ülkeye de girmiş ve tehditler savuran, “Türk hükümetinin çıkarlarını korumak için Türkiye’de cihat yapmaktan söz eden” El Kaide, diğer yanda güçlenen PKK ile kendi terör sorununa eğilmesidir. El Kaide tehdidine karşılık ne yapılacağı hakkında en kısa zamanda bir açıklama yapılması gerekmiyor mu?
Suriye sınırı zaten açıkken El Kaide’nin “2 sınır kapısı”ndan neden söz ettiği , bu kapıların açılıp açılmayacağı merak edilmez mi? Türkiye’nin öncelikli sorunu budur!