Cinsel sorunlarınız eşinizden kaynaklanabilir
.
Danışanlarımıza eşlerinin cinsel fonksiyonlarını sorduğumuzda bazen çok şaşırıyorlar. Oysa cinsel sorunlar asla bireysel şikayetler değil. Seksüel mutsuzluk yaratan her sorun aslında çiftin ortak problemi. Kadının sorunu erkeği, erkeğin sorunu da kadını etkiliyor. Kadın cinselliğinde çoğu zaman göz ardı edilse de aslında sertleşme problemi, erkek cinsel isteksizliği veya erken boşalma gibi problemler kadınlarda ciddi cinsel sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle cinsel yaşamınızı iyileştirmek ve daha keyifli hale getirmek istiyorsanız sadece kendi fonksiyonlarınızı değil eşinizin cinsel fonksiyonlarını da dikkatle gözlemlemelisiniz. Unutmayın birbirinize destek olduğunuzda tüm cinsel sorunlar çok daha hızlı ve başarıyla çözümlenebiliyor.
Sertleşme sorunu eşlerde cinsel özgüveni zedeliyor
Bu sorunun sadece yaşlılara özgü olduğuna ve gençlerde tamamen psikolojik olduğuna dair bir yanlış inanış var. Oysa genç erkeklerde de hormonsal dengesizlikler, penis damar ve sinirlerindeki eksiklikler, penis kaslarındaki yetersizlik, altta yatan hastalıklar, kullanılan ilaçlar ve daha pek çok organik faktör sertleşme sorununa yol açıyor. Eşinde sertleşme sorunu olan kadınların çoğu problemin organik olabileceğinin farkında değil. Bu nedenle “Eşim beni artık beğenmiyor”, “Galiba beni aldatıyor” gibi düşüncelere kapılabiliyor. Sertleşme sorunu kadınlarda cinsel özgüveni zedeliyor, cinsel modu düşürüyor. Sertleşme sorunu olan erkek elde ettiği sertliği kaybetmemek adına önsevişme ve diğer cinsel yakınlaşmaları es geçip direkt cinsel birleşmeye odaklanabiliyor.
Erken boşalmada önsevişme ve yakınlık azalıyor
Erken boşalmayı 1 dakika ve altındaki boşalmalar olarak tanımlıyoruz. Ancak erken boşalmada sadece süre değil, boşalma kontrolü ve bunun çifte verdiği stres de önemli. Erken boşalma erkeklerde de eşlerinde de stres, hayal kırıklığı, utanç ve endişe yaratıyor. Birçok kadın ilişkinin ilk başlarında bu sorun hakkında konuşmaktan kaçınıyor. Eşlerinin özgüvenini zedelemekten, duygularını incitmekten çekiniyor. Ancak erken boşalma kadınlarda cinsellikten alınan zevki ve orgazm ihtimalini azaltıyor. Bu nedenle zamanla birçok kadın bu sorunun eşlerinin bencilliğinden kaynaklandığını düşünmeye başlıyor. “Beni düşünse daha geç boşalırdı”, “Benim tatminimi hiç önemsemiyor”, “Ne kadar bencil” gibi düşünceler hayal kırıklığı ve gizli öfke yaratıyor. Uzun vadede cinsel isteksizlik, uyarılma ve orgazm sorunu, tatminsizlik ve cinsellikten kaçınma görülebiliyor. Yaklaşık 1400 kadın üzerinde yapılan yeni bir çalışmada erken boşalmanın kadın uyarılması ve orgazmı için gerekli olan tensel yakınlığı, önsevişme ve birleşme tekniklerini de azalttığı gösterildi. Bu nedenle erken boşalmanın tedavi edilmesi hem cinsel yaşamdaki mutluluk, hem de çiftin ilişki kalitesi için şart. Erken boşalmanın günümüzde ilaçlar (uzun süreli veya ilişki öncesi hapları ile lokal kremler), terapi ve kas eğitimi odaklı başarılı tedavileri var. Bu tedavilerle boşalma süresinde 2-8 kat artış sağlanıyor. Hem birliktelik süresi uzuyor hem de sizin keyif aldığınız cinsel davranışlara fırsat kalıyor. Eğer eşinizde böyle bir sorun varsa ortak mutluluğunuz için ona destek olup tedavi sürecine başlayabilirsiniz.
“ONUN” DEĞİL “ORTAK” PROBLEMİNİZ
Aile Sağlığı Araştırma Derneği olarak “Cinsel sorunlarınız karşısında ne hissediyorsunuz?” diye sorduğumuzda erkeklerin özgüven eksikliği, cinsel yönden yetersizlik, endişe, öfke, mutsuzluk hissettiğini bulduk. Aynı sorunu “Bu sorunla ilgili partneriniz ne hissediyor?” diye yönelttiğimizde partnerlerinin de kızgın, endişeli, şaşkın hissettiğini, çoğunun özgüven ve cazibesini yitirmiş olduğunu gördük. Bu nedenle cinsel sorunları kişisel sorunlar olarak ele almayın. Eşinizin sorunlarının sizin de probleminiz olduğunu hatırlayın.
Cinsel isteksizlik çatışma yaratabilir
Cinselliğin yaşanması gereken “normal” bir sıklıktan söz etmek oldukça güç. Bu süre kimi çift için haftada 2 kere kimi çift için ise ayda 2 keredir. Önemli olan sizi mutlu eden bir periyodiklikte cinsellik yaşanmasıdır. Bu periyodiklik bir tarafta cinsel isteksizlik olduğunda sekteye uğruyor. Erkeklerde cinsel isteksizliğin altında organik ve psikolojik nedenler olabiliyor. Özellikle testosteron hormonunun yaşa (erkeklerde bu hormon otuzlu yaşlardan itibaren düşmeye başlıyor) veya yaşam tarzı yanlışlarına (örneğin aşırı kilo, hareketsizlik, kötü beslenme, sigara ve aşırı alkol gibi) bağlı olarak azalması cinsel isteksizlik yaratıyor. Bunun dışında iş-aile sıkıntıları, yoğun stres, uykusuzluk, psikolojik travmalar, ilişki sorunları, depresyon-endişe gibi problemler de isteği azaltabiliyor. Bu durumda cinsel isteği azaltan faktörlerin tespit edilip tedavi edilmesi gerekiyor.