Şampiy10
Magazin
Gündem

Aşk Laftan Anlamaz’da kimya tuttu

Hande Erçel ve Burak Deniz’in başrollerini paylaştığı Aşk Laftan Anlamaz, ilk bölümde derdini anlatamamıştı. Daha doğrusu anlatmış ama ben anlamamışım. Dizinin ana meselesi Hayat’ın Suna olmamasıymış. Maaşının yatması, SGK’sının ödenmesi için İnsan Kaynakları departmanına bazı belgeler vermesi gerekir bir çalışanın... 40 yıllık Sarte şirketinin bunları istemeyeceğini düşünmediğim için o sırrın hemen çözüleceğini ve derdinin ne olduğunu anlamadığımı yazmıştım. Ama dizi bu gerek yokmuş! Dizinin bu kısmı son derece zorlama bir sır olmasına rağmen ben Aşk Laftan Anlamaz’ı keyifle izlemeye başladığımı söyleyebilirim. Hayat ve Murat birbirilerinden hoşlanmaya başladıktan sonra geri kalan her şey teferruat oldu. Çünkü Burak Deniz ve Hande Erçel arasında bir kimya var. O kimya bize bu diziyi izlettiriyor. Hande Erçel Hayat olmaya alıştı, gereksiz atar yapmayı da bıraktı. Sadece yeri geldiğinde topu ağlara atıyor. “Murat ve Hayat birlikte olsun” demeye başladık bile... Dizinin yeni yönetmeni Müge Uğurlar’ın rejisini bu akşam ekrana gelecek olan 6’ncı bölümde izleyeceğiz. Müge Uğurlar, Faruk Teber’in yanında yetişmiş, Urfalıyam Ezelden, Kiralık Aşk gibi dizilerde 2’nci yönetmenlik yapmış bir isim. O nedenle diziye ne kattığını merak ediyorum. Bu akşam ekran karşısındayım.

Drama koltuğunda oturmalı

Hayat Bağları’ndan Kurtlar Vadisi’ne, Son Osmanlı: Yandım Ali’den Kuzey Rüzgarı’na, Güzel Köylü’den Hanım Köylü’ye onlarca dizi çekti yönetmen Mustafa Şevki Doğan. Çoğu da reyting rekorları kırdı... Bizi bir kadının hayata tutunma hikâyesiyle melodrama, derin devlet-mafya çatışmasıyla aksiyona, çapkınlıkları ve ülkesi arasında kalan bir kahramanla dönem dramasına, şehirden köye yerleşerek hayatının aşkını bulan, sentetik hayattan organik yaşama geçen bir kızın hikâyesiyle Ege komedisine, tüm kuralları kadınların koyduğu bir köyü anlatarak köy komedisine götürdü. Son yıllarda Muğla’nın güzel doğasında sevdiği dört dizi yaptı. Baba Ocağı, Dürüye’nin Güğümleri, Güzel Köylü ve Hanım Köylü. Hanım Köylü, pazartesi akşamı ekrana gelen 13’üncü bölümüyle final yaptı. Mustafa Şevki Doğan her türde kendisini kanıtlamış bir yönetmen. Soyadlarımız aynı olduğu için kardeş olduğumuzu sananların sayısı da hayli fazla! Öz kardeş değiliz ama abimdir Mustafa Şevki Doğan. Sadece bana değil, ekibine ve tanıştığı herkese öyle davranır. Benim için Hanım Köylü’yle Ege komedisi devrini kapatmıştır. Bundan sonra ondan dram çekmesini bekliyorum. Sadece tekniği değil, duygu sağmayı da becerebilen tecrübeli yönetmen sayısı azaldı Türkiye’de... O nedenle bu yılın iddialı bir dramasının yönetmen koltuğunda gözüm Mustafa Şevki Doğan’ı arayacak.

Yazının devamı...

Eylül ağustosa kaydı

Doğduğum ay olduğundan mı bilinmez en sevdiğim aydır Ağustos. Bana hem tatili, hem de sorumluluklarımı hatırlatır. O bir aya her şey sığar. Tatil yapılır, sonlarına doğru ev sonbahar konseptine dönüştürülür, işler yoğunlaşır. Kanalların yeni yayın dizileri araştırılır, yapımcı ve kanal yöneticileriyle görüşmeler yapılır. Çünkü ekran için eylül kader anı demektir. Yazın başlayan ve tutmuş hangi dizi olursa olsun eylül demek yeni sezonun başlangıcı demektir. Kanallar için yılbaşı eylüldür. O nedenle ağustos ortasından itibaren tanıtımlar görücüye çıkar. Fakat bu yıl her şey yer değiştirecek. Eylülde başlaması beklenen dizileri ağustos sonuna doğru izleyeceğiz. Çünkü Kurban Bayramı 12 Eylül’de... Kısacası eylül ağustosa kaydı. Fox TV Bana Sevmeyi Anlat ve Familya dizilerini ağustosta görücüye çıkaracak. Kanal D Bodrum Masalı’nı bu ay başlatacak. Yeni sezonun ilk üç dizisiyle erkenden tanışacağız. İzleyici henüz tam olarak ekran karşısına geçmemişken başlayacak bu 3 yeni dizinin aldığı sonuçlar sektörü başka bir plan yapmaya itecek. Zira, yüksek reytingle açılır ve devam ederlerse bundan sonra diziler eylül yerine ağustosta başlarlar. Sevenlerine not: Paramparça ve Kiralık Aşk okulların açıldığı hafta yani 19-23 Eylül haftası başlayacak.

8 dizisi var

Pastel Yapım’ın yeni dizisi Kalbimdeki Deniz’in hazırlıkları başladı. Kutsi, Özge Özberk, Yeşim Ceren Bozoğlu’nun başrollerini paylaştığı dizi Fox TV’de ekrana gelecek. Funda Çetin’in senaryosunu kaleme aldığı işi Aysun Akyüz yönetecek. Efe İrvül ise yapımcılığını üstlenecek. Fox TV yeni sezona çok fazla dizi satın aldı. Hayat Sevince Güzel ve No: 309 şimdilik iyi gidiyor. N’olur Ayrılalım henüz 5 reyting baremine ulaşamadı. Eğer Bana Sevmeyi Anlat ve Familya’da başarılı olursa beş günü kapalı demek. Zaten O Hayat Benim ve Kördüğüm dizileri de devam ediyor. Şimdilik en zayıf günü salı ve cuma günü görünüyor. Zaten elinde 7 dizi var. Kalbimdeki Deniz sekizinci dizi. Demek ki o 7 diziden biri final yapacak.

Yazının devamı...

Yaz ekranının kazananı haber oldu

Ramazan ayının haziranda başlaması, Euro 2016’nın da aynı tarihlere gelmesi, Ramazan Bayramı’nın temmuzun ilk haftasına gelmesi ekranın dengesini bozdu. Bir yanda diziler, diğer tarafta maçlar vardı. Formatlar da beklenileni vermedi. TRT 1 haziran ayında Euro 2016’yla reyting yarışına çıktı. Show TV, Aşk Laftan Anlamaz Fox; No: 309 ve Hayat Sevince Güzel, Star TV; Şahane Damat ve Yüksek Sosyete, atv ise Seviyor Sevmiyor dedi. Kanal D, nisan ve mayısta dizilerini başlatmıştı. Tartışmasız haziran ayının kazananı TRT 1 ve Euro 2016 oldu. Temmuz ayı hem bayram, hem de yeni dizilerin başlaması demekti. Bayramda atv’de Rengarenk, bayram sonra yani 11 Temmuz’dan sonra da Show TV’de Gülümse Yeter, Kanal D’de Kanıt: Ateş Üstünde, Fox TV’de N’olur Ayrılalım, TRT 1’de Hangimiz Sevmedik start verdi.

Yüksek Sosyete dikkat çekti

Ancak 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla birlikte ekranın Prime Time terazisi de habere kaydı. Yaklaşık iki haftadır sadece haber izliyoruz. Özellikle TRT 1 ve atv’de diziler yayınlanmıyor. Dizi yerine haber izlenir oldu. Kanallar bu hafta dizileri tekrar yayına vermeye başladı. Aslında bu yayınlanan dizilerden kanallar para kazanamıyor. Çünkü reklam almanın en zor olduğu dönemden geçiliyor. Ancak biraz umut aşılamak, hayatı normalleştirmek adına kanallar normal yayın akışlarına dönmeye başladı. O nedenle haziran ve temmuz ayında öne çıkan dizilerin pabucu dama atıldı. Bu yazın ekranda kazananı Euro 2016 ve haber oldu. Öne çıkan dizilere gelince; No: 309 ve Yüksek Sosyete oldu.

Bana Sevmeyi Anlat bize anlatacak?

Kadir Doğulu, Seda Bakan ve Mustafa Üstündağ’ın başrolleri paylaşacağı, Deniz Akçay’ın senaristliğini, Mesude Eraslan’ın yönetmenliğini üstlendiği Bana Sevmeyi Anlat dizisinin önceki akşam Fox TV’de ilk tanıtımı yayınlandı. Ay Yapım’ın ilk defa Fox TV’de ekrana gelecek dizisinin tanıtımında güzel görüntüler izledik. Dizi “Bana Sevmeyi Anlat” dedi ama bize ne anlattı? Yemek yapan bir adam, yurt dışında bisiklete binen bir kadın, adama sarılan bir küçük çocuk, gelinlikle kaçan bir kadın, bir bakış atan başka bir adam... Kafesler, güvercinler ve güzel resimler... Kısacası ilk tanıtım gerilimli bir müzikle bize sadece güzel resim veriyor. Ama bir dizinin ne anlattığını bulmaya çalışmak konusunda seyirciler olarak uzmanlaştığımız için akıl yürütelim. Kız (Seda Bakan) bir sebeple yurt dışından Türkiye’ye gelecek. Kucağında da galiba bir bebek var. Tam sert bir bakış atan adamla (Mustafa Üstündağ) olacakken, yemek yapan adama (Kadir Doğulu) aşık olacak. Sert bakışlı adam güvercini altın kafesten kaçırınca onları ayırmak için elinden geleni yapacak. Son kelimeyi yazdığım anda basın bülteni geldi. İşte dizinin konusu; Bana Sevmeyi Anlat; Almanya’da yaşayan ve eşinden ayrıldıktan sonra bebeğiyle baba evine dönmek zorunda kalan Leyla (Seda Bakan) ile İstanbul’da restaurant işletmeciliği yapan Alper’in (Kadir Doğulu) kesişen hayatlarını konu alıyor. Dizide; Leyla’nın babasının yakın arkadaşı, güçlü ve varlıklı bir karakter olan Haşmet’i ise Mustafa Üstündağ canlandırıyor. Leyla, bebeğinin geleceği için Haşmet’le bir gelecek hayali kurarken tüm hayatının alt üst olacağı bir gecede Alper (Kadir Doğulu) ile tanışacak.

Yazının devamı...

Yurt dışına AŞK satar

2001’de Deli Yürek’in Kazakistan’a satılmasıyla başlayan Türk dizilerinin yurt dışına satışı 15 yılda ciddi bir ivme kazandı. Bugün Ortadoğu’dan Balkanlara, Güney Amerika’dan Avrupa’ya Türk dizileri yayınlandığı ülkelerde ciddi bir izleyici potansiyeline sahip! O nedenle Türkiye’de dizi üreten yapımcılar ve kanallar yurt dışı satışını hesap ederek senaryoları ve oyuncu seçimini kuruyorlar. Bu durum bir yandan çok mantıklı görünse de, diğer taraftan Türk izleyicisini ekrandan uzaklaştıran hamlelerde oluyor. Geçtiğimiz sezonlarda Türkiye’de izlenmeyen ama bazı ülkelerde izlenme rekoru kıran pek çok dizi oldu. Sektörün Türkiye’deki başarısızlıkla değil, yurt dışındaki başarıyla övünmesine de şahit olduk! Umarım bu sezon o dizilerin Türk izleyicisi için üretildiğini ve burada izlendiği zaman yurt dışında da ses getirdiğini hatırlayacak birileri olacaktır.

Polisiye satılması zor

Gelelim, yurtdışında tutan hikâyelere... Ortada çok net bir gerçek var ki, 140 dakika ve RTÜK’ün onca kuralıyla üretilen aksiyon, polisiye, mafya, derin devlet ilişkilerinin anlatıldığı dizilerin yurt dışında şansı çok az. Çünkü bu türlerin en iyi dizilerini zaten Amerika üretiyor. Üstelik sansürsüz izleyebiliyorsunuz. Türkiye’de üretilen bu tip içeriklerin sadece Ortadoğu’da şansı yüksek! Ancak dünyanın her yerine satılabilecek bir hikâye var ki, o da iyi kurulmuş aşk hikâyeleri... Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi dünyada da kadın izleyicinin aşka özlemi aldı başını gidiyor. İmkânsız aşk hikâyeleri, daha doğru bir deyişle modern aşk masalları her yerde tutuyor!

2 kuralı var

Yurt dışına satılacak Türk dizilerinde müşterilerin aradığı iki kural var. İlki sevdiği oyuncuları bir arada görmek. O nedenle Ay Yapım, O3, Endemol, Tim’s gibi büyük yapım şirketleri önce yurt dışı satışını garanti etmek istiyor. Yurt dışı izleyicisi dizide erkek oyuncu olarak ilk sıralarda, Kıvanç Tatlıtuğ, Halit Ergenç, Engin Akyürek, Çağatay Ulusoy, Murat Yıldırım, Burak Özçivit, Kenan İmirzalıoğlu, Özcan Deniz, Erkan Petekkaya, Tolgahan Sayışman’ı görmek istiyor. Eğer bu erkek oyuncularla Tuba Büyüküstün, Bergüzar Korel, Meryem Uzerli, Beren Saat, Songül Öden, Nurgül Yeşilçay, Fahriye Evcen, Hazal Kaya, Cansu Dere, Hatice Şendil partner olursa izlemeden ön sipariş veriyor. Halit Ergenç ve Bergüzar Korel’in yıllar sonra rol alacağı Vatan Haini, Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün’ün rol alacağı Siyah Beyaz gibi... Dizilerin daha çekimleri bile başlamadı. Ancak siparişler çoktan ciddi bir sayıya ulaştı. Şimdi kocaman bir AMA demek zorundayım. Çünkü seyircinin ikinci kuralı var. İzleyici bu sevdiği oyuncuların aşk hikâyesini izlemek istiyor. Tıpkı Türk izleyicisi gibi... Ezcümle; aşk her yerde satıyor.

Yazının devamı...

Tansel Öngel izlemek keyifli

Kanıt Ateş Üstünde eski Kanıt tadı vermese de, ekranda çeşitlilik yapan diziler arasına girdi bile! Ne yalan söyleyeyim, Kanıt yeniden başlayacak dediklerinde kadrosu değişse bile dökü-drama izleyeceğimiz için çok heyecanlanmıştım. Ancak yeni Kanıt’ın en büyük özelliği sadece drama olması! Keşke Prof. Dr. Sevil Atasoy dizide oynamak yerine yine bize hikâyeler anlatsaydı! İkinci itirazım müziklerine… Kanıt’ın müzikleri oldukça güzeldi. Aynı müziği olaylar çözülürken kullansalar heyecan dozunu artıracaklarını ve eski Kanıt’la bir bağ kurabileceğimizi düşünüyorum. Gelelim, yeni Kanıt’ın kazançlarına… Öncelikle Tansel Öngel çok doğru bir seçim olmuş. Kaan, rolüne o kadar inandırarak hayat veriyor ki, hiç yabancılık çekmeden hikâyenin içine giriyorsunuz. Öngel’i izlemek keyif veriyor.

Gönlüm eski Kanıt’ta

Gurur Aydoğan’ın diziye giriş sahnesi eminim çok yıpratıcı olmuştur. Kısa bir süre önce annesi Oya Aydoğan’ı kaybeden Aydoğan, diziye babasının ölüm sahnesiyle dahil oldu. Zaten o sahnede de hepimizi gözyaşına boğdu. Kanıt Ateş Üstünde’de oyunculuğuyla dikkat çeken isimlerden! Başak Güroz’ün ikinci dizi tecrübesiymiş Kanıt Ateş Üstünde. Sert mizacı bu diziye tabiri yerindeyse cuk oturmuş. Ahmet Olgun Sünear, cinayet romanları yazarı Rüzgar. Küçük kardeş rolüne de uymuş. Asıl savaş bundan sonra başlıyor. Kaan, Ömer ve Rüzgar arasındaki çatışmayı izleyeceğiz. Son olarak, Kanıt Ateş Üstünde her ne kadar başka bir şey vaat etse ve başarılı olsa da, benim gönlüm hâlâ içerik olarak eski Kanıt’tan yana… Polislerin özel hayatını izlemektense, cinayet çözmelerini izlemek ve bilgilendirilmek çok daha farklıydı.

Yeni Kavak Yelleri mi?

Yakında Show TV’de yeni bir dizi başlıyor. Adı “Arkadaşlar İyidir”. Her ne kadar adı hiç dikkat çekici olmasa da arkasında sağlam bir ekip var dizinin. O3 Medya yapımcılığını, Ekin Atalar’ın senaristliğini, Zeynep Günay Tan’ın yaratıcı yönetmenliğini, Deniz Koloş’un yönetmenliğini üstlendiği dizide; Aslı Melisa Uzun, İdris Nebi Taşkan, Su Kutlu, Akın Akınözü, Hayal Köseoğlu, Cankat Aydos, Didem İnselel, Neslihan Yeldan, Ece Dizdar ve Ahmet Mekin rol alıyor. Üniversite öğrencisi beş gencin aşklarını, ilk heyecanlarını, dostluklarını, aile ilişkilerini anlatan dizide kısaca büyümek kirlenmektir ama arkadaşlar iyidir mesajı verilecek. Bana Kavak Yelleri’ni anımsattı proje! Uzun süredir ekranda bir gençlik dizisi olmadığından yakınıyordum. Arkadaşlar İyidir, iyi uygulanırsa bu boşluğu doldurabilir ve yeni bir Kavak Yelleri etkisi yaratabilir.

Yazının devamı...

Birlikte çok güzeliz

15 Temmuz darbe girişiminin ardından bir hafta geçti. O korkunç gecenin ardından hâlâ kendimize gelemedik. Üstelik her geçen gün ortaya çıkan görüntüler nasıl büyük bir vahşetten kurtulduğumuzu gözler önüne seriyor. Bir haftadır televizyonda sadece haber izliyoruz. Zaten yaşadığımız şey izlediğimiz her diziden daha acıklı emin olun! Bir dizide izlesek “Yok artık, abartmışlar” dediğimiz günlerden geçiyoruz. Neyse ki, büyük bir çoğunluk bizi sadece birlik olmanın kurtaracağının farkında! Çünkü biz #birlikteçokgüzeliz.

Reklamlar artık normale dönmeli

Gelelim, televizyon meselesine... Bir haftadır televizyon sektöründe de bir kriz var. Çünkü kanallar reklam alamıyor. Siyasi olayların ardından ilk reklam sektörü geri vites yapar. Kanallara gelen reklam sayısı azalmaya başlayınca da yayın akışı oluşturmak zorlaşır. Bu hafta neredeyse hiçbir kanal Prime Time’da bir dizinin yeni bölümünü giremedi. Kanal D yeni dizisini tutturmak için zarara girmeyi göze aldı ve Kanıt Ateş Üstünde’yi salı akşamı yayınladı. Dizi 2.5-3 reyting ortalamasında kalarak haberlerin gerisinde kaldı. Perşembe akşamı Star TV Yüksek Sosyete’yi yayınladı. Dizi tüm gruplarda 5 reyting barajını geçerek zirveye oturdu. Reklam geliri kanalı kurtarmış mıdır bilmiyorum ama gelirim yüksek olduğunu zannetmiyorum. Önümüzdeki hafta reklam sektörünün normale döneceğini ve kanalların da sağlıklı bir akışla çıkabilmesini ümit ediyorum. Zira, bu sürecin bir süre daha devam etmesi televizyon sektörünü krize götürür.

O Bana Çok Benzer güldürmeyi başarır

Bu yazıyı geçen cumartesi yazmıştım. Ancak 15 Temmuz darbe girşimi nedeniyle program yayınlanmamıştı. O nedenle tekrar ediyorum. Bir süredir Show TV’de yeni bir formatın tanıtımı yayınlanıyor. Ünlülerin başka mesleklerde hayranlarının karşısına çıktığı ve onları şakaladığı programın adı O Bana Çok Benzer. Yapımcı Armağan Çağlayan, ForMed Yapım olarak Amerika’nın en çok izlenen programlarından biri olan, “I Get That a Lot”ı Türkiye’ye uyarlamış. Bu akşam 21.30’da Show TV’de başlayacak O Bana Çok Benzer’in ilk bölümünde 6 ünlü isim başka mesleklerle hayranlarının karşısına çıkıyor ve onları kendileri olmadığına ikna etmeye çalışıyor.

Serdar Ortaç görülmeye değer

Programın bir sunucusu yok! Ali Poyrazoğlu seslendiriyor. İlk bölümde Deniz Akkaya kasiyer, Aydın gelincik satıcısı, Tuğba Ekinci garson, Vatan Şaşmaz giyim satış elemanı, Serdar Ortaç kimya mühendisi bir parfüm üreticisi olarak karşımıza çıkıyor. Deniz Akkaya rolüne inanılmaz girmiş, Kuşum Aydın’ın gelinlik satıcısı olmadığına ikna olmanız mümkün değil, Tuğba Ekinci garsonluk yaparken kendisine gelen eleştirileri iyi göğüslüyor, Vatan Şaşmaz müşterisi tarafından mat ediliyor, Serdar Ortaç’ın sesini detone yapıp kendisi olmadığına ikna etme çabaları kesinlikle görülmeye değer! Benim favorilerim Aydın ve Serdar Ortaç oldu.

Sürpriz Oya Aydoğan olmuş

Programın sürprizi Oya Aydoğan… Kendi programından sonra katıldığı son program O Bana Çok Benzer olmuş. Çekim 11 Nisan’da yapılmış. Yani ölümünden 1 ay 4 gün önce… Yapımcı Armağan Çağlayan, oğlu Gurur’un izniyle yayınlama kararı almış. Oya Abla, fırında çalışan Ayla olarak karşımıza çıkıyor. Tabii ki Oya Aydoğan olmadığına kimseyi inandıramıyor. O kadar kendisi, o kadar samimi ki, nasıl inansınlar! Aslında kendi bölümü çok eğlenceli ama onu izlerken tek hissettiğiniz duygu özlem oluyor. Kendi bölümünün sonunda “Dünya iyilerin yüzü suyu hürmetine ayakta duruyor” diyerek yine bize bir ders veriyor. O nedenle bu akşam Oya Aydoğan’la bir randevumuz var. 21.30 ben yine onu izlemek için Show TV’de O Bana Çok Benzer’i izleyeceğim.

Alternatif program

O Bana Çok Benzer, birbirinin aynısı olan diziler arasında yüzümüzü güldürmeyi başarabilen alternatif bir program olmuş. 90 dakika değil, Amerika’daki gibi 35 dakika olsa tadından yenmezmiş. Ama burası Türkiye, yapacak bir şey yok! Türkiye’de sokakta tanınacak ünlü sayısı bu kadar azken, her programda 6-7 kişiyi yayınlamak da başarı! Tüm ekibin ve kendilerinden vazgeçmeyi göze alan ünlü isimlerin emeğine sağlık! Emin olun, kendinizden vazgeçtiğinize eğlence çıkacak.

Yazının devamı...

Tabii ki darbeye hayır!

1980 sonrası doğanlar için darbe ailelerimizden dinlediğimiz, kitaplardan okuduğumuz, film ve belgesellerden izlediğimiz bir kavram. Üniversitede siyaset bilimi okuduğum için darbenin ülkelere verdiği zararlar üzerine de fazlasıyla okuma yapmış biriyim. Ancak zamanın ruhuna inanırdım ben. Sene 2016 olmuş. Tek tuşla dünya elimizin altında. Siyasetten modaya, teknolojiden eğlence dünyasına her şeye erişimimiz varken, kim demokrasiden vazgeçmeyi göze alabilirdi ki? En azından ben böyle düşünüyordum. 15 Temmuz gecesi de TRT 1’den bildiri okunana kadar olayın bir darbe girişimi olamayacağına dair iddiaya giriyordum ablamla... Meğer ben Pollyanna’ymışım. Bu ülkenin bazı askerlerinin gözünü güç öylesine boyamış ki; kendi vatandaşını ve polisini öldürmeyi, meclisini bombalamayı, medya kuruluşlarını basmayı, ülkeye zarar vermeyi göze almışlar. Yazık!

Sokaklarda nöbete devam

Şükür ki, bu darbe girişimi engellendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CNN Türk’e bağlanıp Hande Fırat aracılığıyla halkı sokaklara çağırması çok önemliydi. O dakikadan sonra işin rengi değişti. 1960 ve 1980’de sokağa çıkmayan halk, demokrasi için mücadele vermeye başladı. Hala da sokaklarda sabahlamaya ve nöbet tutmaya devam ediliyor. Bu ülkenin tarihinde çok acı bir leke var. Eski başbakan Adnan Menderes 1960 darbesi sonrası idam edilmişti. Türk siyaset tarihinin en kara lekelerinden biridir. Bir daha aynısı olmasın diye, demokrasiye sekte vurulmasın diye bu defa halk da elini taşın altına koyuyor. Bu ülke demokrasiye darbe vurulduğunda öyle büyük acılardan geçti ki, bir daha o günlere geri dönmemek için mücadele veriyor.

Yapımcılardan açıklama

Geçtiğimiz gün Diriliş ekibi bir video hazırladı. Diriliş oyuncuları, yönetmeni ve yapımcısı “Darbeye hayır” diyor ve demokrasiyi savunuyor. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinin yapımcısı Raci Şaşmaz’dan sert bir açıklama geldi: “Darbeye açık şekilde karşı çıkmayan, demokrasiden yana net bir tavır almayan, FETÖ’nün kanlı kalkışmasının ve Türkiye’nin geleceğine kasteden bu terör örgütünün idrakinde olmayan hiçbir oyuncu ile çalışmayacağımızı ve diğer yapımcılarla da çalışmalarına engel olacağımızı bildirmek istedim. Tüm ekip ve oyuncularımızdan bu konuyla ilgili net açıklamalar yapmalarını istiyorum.”

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin hem yapımcısı, hem de başrol oyuncusu Necati Şaşmaz da sosyal medyadan bir açıklama paylaştı: “15 Temmuz 2016 Cuma gecesi yaşanan elim hadiselerde demokrasiden taviz vermeyip, göğsünü siper eden milletimiz bu süreçten alnının akıyla çıkmayı başarmıştır. Bu menfur teşebbüse karşı duran peygamber ocağımızın asil askerlerine, şerefli istihbarat mensuplarımıza, kahraman polislerimize ve bir ferdi olmaktan gurur duyduğum aziz milletimize şükranlarımı sunar, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dilerim.”

Tek yol demokrasi

Bir girişim yanına yandaşlar topladığında başarıya ulaşma şansı artar. Gazetecilere ve sanatçılara bu süreçte en büyük görevlerden biri düşer. Çünkü kitleleri etkileyebilecek güce ve sevgiye sahiptirler. O nedenle tabii ki darbeye hayır! Tek yol demokrasi!

Yazının devamı...

N’olur Ayrılalım ne anlattı?

Sinegraf-Osman Sınav’ın yapımcılığını, Yusuf Ömer Sınav’ın yönetmenliğini, Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem’in senaryosunu, Yıldıray Gürgen’in müziklerini üstlendiği N’olur Ayrılalım, cuma akşamı ilk bölümüyle görücüye çıktı. Nilay Duru, Gürgen Öz, Aras Aydın, Nilperi Şahinkaya, Osman Karakoç, Duygu Karaca, Hilal Uysun, Hüseyin Gülhuy, Hakan Eke, Hüseyin Soysalan, Bahtiyar Engin, Ayşe Selen, Meriç Başaran, Tarık Şerbetçioğlu, Eray Ayaz, Özgül Sağdıç’ın rol aldığı dizi, Tüm Kişiler’de 2.31 reytingle 7’nci, AB’de 2.00’yle 5’inci, ABC1’de 1.64’le 13’üncü oldu. Darbe girişimin olduğu gece yayınlandı N’olur Ayrılalım. Ancak olaylar başladığında ilk bölümü çoktan bitmiş, tekrarı yayınlanıyordu. O nedenle bu olay olmasaydı da, aşağı yukarı aynı reytingleri almış olacaktı. Yani ilk bölümünde Rengarenk ve Güldüy Güldüy Show Çocuk programının gerisinde kalacaktı. Belki sıralamada biraz daha yukarıda yer alabilirdi.

Truman Show fikri

N’olur Ayrılalım’ın çıkış noktası Dane Cook ve Jessica Alba’nın başrollerini paylaştığı, 2007 yapımı İyi Şanslar Chuck (Good Luck Chuck) filmi. Ama program formatını kurduğu fikir, Jim Carrey’nin başrolünü oynadığı 1998 yapımı Truman Show filminden... Kısacası her sevgilisi ondan ayrıldıktan sonra hayatının aşkını bulan bir adam var ortada. Modern bir Telli Baba olarak anılan Ulaş, aynı zamanda bir belgesel yönetmeni. Bu namı dolayısıyla kadınların gözdesi... Herkes onunla sevgili olup bir an önce ayrılma derdinde... Kendi halinde bu durumla eğlenen Ulaş’ın hayatı Azize’yle değişecek. Azize, Kayserili bir ailenin kızı. Muhafazakar bir aileden geliyor, ağabeyi onu hiç tanımadığı bir adamla evlendirmek istiyor. İki yıldır Turgay Atalay’ın reji asistanı olarak çalışıyor. Turgay’a platonik aşık! Turgay, başarı arsızı ve reyting bağımlısı bir televizyoncu. Yeni bir TV programı yaparak AB ve ABC1 reytingini de almak istiyor.

Oyuncu dünyası mı?

Bu aşk üçgenini bir araya getiren şey Turgay’ın yeni program isteği oluyor. Programın adı N’olur Ayrılalım. Modern Telli Baba Ulaş, onu kendisine aşık edip Turgay’a kavuşacağını zanneden Azize, reyting isteyen Turgay! Tabii ki Azize ve Ulaş birbirine aşık olduğunda daha büyük bir engele ihtiyaç var. O da Ulaş’ın babası ve Azize’nin ağabeyinin azılı düşman olması... Kısacası Ulaş hayatının bir yalandan ibaret olduğunu öğrenecek. N’olur Ayrılalım ana çatısını iyi kurmuş ama yan hikayelerde ne yazık ki sağlam ilerleyememiş bir ilk bölümle çıktı karşımıza. Ağlak bir Azize ve ilk görüşte aşık olan bir Ulaş yerine de daha güçlü bir başlangıç olmalıymış. Ezcümle; bir yanda programcılık dünyasını anlatan N’olur Ayrılalım, karşısında dizi dünyasını anlatan Rengarenk var. Sonuçlar Rengarenk’in önde olduğunu gösteriyor. N’olur Ayrılalım ikinci bölümünde de mutlaka izlenmesi gereken dizilerden... Haftaya daha sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.