Şampiy10
Magazin
Gündem

Bilge Öztürk uçurtma sörfü okulu açtı

Birkaç senedir Akyaka ikinci adresim gibi oldu. Ne zaman canım sıkılsa, doğayı ve samimiyeti özlesem yolum Akyaka’ya düşüyordu. Aslında çok önemli bir kiteboard (Uçurtma sörfü) merkezi Akyaka. Zaten orada yaşayanların da gelenlerin de çoğu kiteboard için Akyaka’yı tercih ediyor. Ama ben yıllardır hem üşengeçliğimden, hem de gereksiz korkumdan kiteboard yapmaya cesaret edemedim. Ta ki bu hafta sonu Bilge Öztürk tarafından ikna edilinceye kadar... Futbola 20 yıldır, basketbola 15 yıldır sponsor olan Mercedes-Benz, kiteboard sporuna da destek olmuş ve Akyaka’da Bilge Öztürk’le birlikte bir kiteboard okulu açmış. KiteMercedes by Bilge Öztürk adındaki okul Akyaka’nın Akçapınar sahilinde yer alıyor. Uçurtma sörfü sevenlerin olduğu sahil görülmeye değer! Denizde ayakta kalmaya çalışan kişileri izlerken, kafanızı kaldırdığınızda gökyüzünde rengarenk uçurtmalar izliyorsunuz.

‘Genç kitleye yakın olmak istedik’

Akyaka’da 2-3 Eylül’de “KiteMercedes Weekend” etkinliği düzenlendi. Mercedes-Benz’in davetlisi olarak birkaç gazeteci arkadaşım ve Mercedes-Benz Otomobil Grubu Pazarlama ve Satış Direktörü Şükrü Bekdikhan’la birlikte Akyaka’nın yolunu tuttuk ve bu yeni yaygınlaşan sporun tüm ayrıntılarını takip ettik. Bekdikhan’a da uçurtma sörfünü neden desteklediklerini sorduk: “Son yıllarda Mercedes-Benz’in ürün gamında yaşanan dönüşüm bizim daha genç bir kitleyle bir araya gelmemizi sağladı. Bu yeni kitleye daha yakın olabilmek adına spora verdiğimiz desteği farklı bir alana daha kaydırdık. Böylece Türkiye’de olduğu kadar uluslararası arenadaki başarılarıyla da adından söz ettiren Bilge Öztürk’ün tecrübesiyle kiteboard’a destek vermeye başladık. Geçtiğimiz sene Bozcaada’da start alan kiteboard sponsorluğumuzu, bu sene Akyaka’da açılışını yaptığımız KiteMercedes by Bilge Öztürk Okulu’na taşıdık. Büyük bir ilgi gören okulumuza verdiğimiz desteği, futbol ve basketbolda olduğu gibi uzun seneler sürdürmeyi hedefliyoruz” cevabını verdi.

8 saatte suda kayabilirsiniz

Bilge Öztürk’ün kiteboard sporuna katkısını zaten uzun süredir takip ediyordum. 5 yıl önce milli sporcu olan, uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil eden ve önemli dereceler elde eden Bilge Öztürk kısa sürede okuluyla da fark yaratmış. Beni bile çok korkmama rağmen uçurtma sörfü yapabileceğime ikna etti Öztürk! Uçurtma sörfü, güçlü bir uçurtma ve küçük bir board’la yapılabilen bir spor. Öncelikle karada eğitim uçurtmasıyla biraz çalışma yapıyorsunuz. Daha sonra suya çıkarak karada öğrendiklerinizi uygulamaya çalışıyorsunuz. Bilge Öztürk, suda tek başına ayakta kalmak için en az 8 saat eğitim almak gerektiğini söylüyor. Ancak hızlı öğrenenler için bu süre 6 saate düşüyor. Bir günde 6 saatlik eğitimi tamamlamanız çok zor! Çünkü inanılmaz yorucu bir spor. Ortalama 3 günde suyun üstünde tek başınıza kayabilirsiniz. Ondan sonra da rüzgarın ve suda kaymanın keyfini çıkarmaya bakıyorsunuz. Bilge’nin 6 yaşından, 73 yaşına kadar öğrencisi var. 20 kilonun üzerinde olan herkes bu sporu yapabiliyor.

Hafta sonu Akyaka kite sahilinde denizdeki uçurtmalara bakıp bunun filmde ya da dizide kullanıldığında muhteşem bir görsellik sağlayacağını gördüm. Umarım yakın zamanda bir yapımda kiteboard sporunu da görme şansımız olur.

Yazının devamı...

Anne ağlatacak

Star TV bu sezon yeni bir drama hazırlıyor. MedYapım ve MF Yapım’ın ortak yapımcılığını üstlendiği dizinin adı Anne. Mother isimli Japon filminden uyarlanacak olan diziyi Berfu Ergenekon kaleme alıyor. Mother vurucu bir yapımdır. Annelik kavramını irdeler. O nedenle dizinin de özellikle ilk bölümüyle bizi ekrana çekeceğine inanıyorum. Dizinin başrollerinde Vahide Perçin, Cansı Dere, Gonca Vuslateri, Beren Gökyıldız var. Oyuncu kadrosu çok sağlam! Çocuk oyuncuya ciddi anlamda iş düşüyor. Beren Gökyıldız gibi yetenekli bir oyuncu olmasına çok sevindim. Kocamın Ailesi’nde şahaneydi. Dizinin yönetmenliğini Merve Girgin Aytekin üstleniyor. Annelik kavramı bu ülkede hem kazanç, hem de risk! En kutsal kavramın irdeleneceği diziyi merakla bekliyorum. Eğer iyi uygulanırsa her bölüm gözyaşı dökmeye hazır olun diyorum.

Arka Sokaklar’ın soruları

Arka Sokaklar dizisinin tanıtımı önceki akşam yayınlandı. “Rıza Baba öldü mü?” sorusu kafamızı meşgul ederken, tanıtım aklımıza bu defa “Mesut’a ne oldu?” sorusunu soktu. Bu sezon izlediğim en iyi tanıtımlardan biri olmuş Arka Sokaklar. 23 Eylül Cuma akşamı da 11’inci sezonunu açıyor. Yolu açık olsun! Bakalım, 2’nci bölümüyle zirveye yerleşen Bana Sevmeyi Anlat, Arka Sokaklar ve 23 Eylül de başlayacak Kiralık Aşk arasında nasıl bir reyting savaşı yaşanacak?

TLC’den Doğum Günlükleri

Pazartesi günü 16.55’te TLC’de Doğum Günlükleri dizisi başlıyor. Bir dönem draması olan Doğum Günlükleri; Jeenifer Worth’ün aynı isimli otobiyografisinden uyarlama. 1950’lerin sonunda bir grup ebe ve hemşirenin hikayesi üzerinden ilerleyen dizi; Londra’nın en yoksul semtlerinden birine ebe olarak gelen genç hemşire Jenny Lee (Jessica Raine), kendini Nonnatus House’un sevgi dolu ve renkli hemşireleri arasında buluyor. Savaş sonrası dönemin zorlu koşullarında kadınlara en iyi sağlık hizmetini ulaştırabilmek için mücadele eden hemşirelerin hikayesini anlatan Doğum Günlükleri, aynı zamanda dönemin toplumsal yapısı ve aile hayatına çarpıcı bir bakış sunuyor.

Yazının devamı...

Familya iddialı geliyor

Bu yıl iki dizi tanıtımında konsept olarak açık hava sinemasını kullanıldı. Kiralık Aşk’ın tanıtımında eski arabalarla açık hava sinemasına gitmişlerdi. Perşembe akşamı Fox TV’de Familya’nın tanıtımı yayınlandı. Onun da konsepti açık hava sinemasıydı. TMC Film-Erol Avcı’nın yapımcılığını, Can Yücel’in yönetmenliğini ve Uğraş Güneş’in senaryosunu kaleme aldığı Familya’da Uğur Yücel, Erkan Kolçak Köstendil, Şükran Ovalı, Güven Kıraç, Bülent Emrah Parlak, Cansu Tosun, Murat Ceylan, Barış Yıldız, Aybüke Pusat rol alıyor. Dizinin oyuncuları tartışmasız çok büyük iddia taşıyor. Tanıtımını da çok beğendim. Familya’nın 14 yıl önce kasabadan ayrılmış babası Yaşar Beyoğlu’nun açık hava sinemasında hikâyesini anlatmaya başlaması ve çocuklarıyla atışmasını konu alan tanıtım yüzümüzü gülümsetti. Uğraş Güneş gibi iyi bir kalemin yazdığı, şahane oyuncuların rol aldığı Familya şimdiden yeni sezondaki favori dizim oldu. Çünkü her gün bir acı haberiyle yıkılırken, gülümseye olan ihtiyacımızı karşılama vaati taşıyor Familya!

Babam ve Ailesi 19 Eylül’de

Gold Film-Faruk Turgut’un yapımcılığını, Nihat Durak’ın yönetmenliğini üstlendiği, Bülent İnal, Ayça Bingöl, Ceyda Düvenci, Sercan Badur, Caner Şahin, Erdem Akakçe, Sera Kutlubey ve Doğa Zeynep Doğuşlu rol aldığı Babam ve Ailesi’nin yayın tarihi açıklandı. Dizi 19 Eylül Pazartesi akşamı Kanal D’de başlıyor. Onur Uğraş ve Murat Uyurkulak’ın senaryosunu kaleme aldığı dizi, zengin iş adamı Kemal’in Adana ve İstanbul’daki iki hayatına odaklanacak. Dizi, Suzan’la (Ceyda Düvenci) 23 yıldır resmi nikahlı evli olan ama Adana’daki Nilgün’le (Ayça Bingöl) de bir geçmişi ve hayatı olan Kemal’in başına gelen bir felaketle her şeyin ortaya çıkmasını konu edinecek. Ayça Bingöl, Bülent İnal, Ceyda Düvenci, Sercan Badur, Erdem Akakçe şahane oyuncu seçimi olmuş. Ekranda iyi oyunculuk izleyeceğimiz garanti! Umarım tanıtımdaki kadar etkili bir iş çıkar.

No:309’a şapka çıkarıyorum

Fox TV’de çarşamba akşamları ekrana gelen No:309 başladığı günden beri artan bir reytingle seyircinin gönlünde taht kuruyor. Geçtiğimiz hafta bu yaz görülmemiş 8.08 gibi bir reytinge imza atan No: 309 bu hafta da başarısını devam ettirdi. Lale ve Onur’un tesadüflerle başlayan buluşması ve Lale’nin hamile kalmasıyla başlayan dizi beni ilk bölümüyle çekmemişti. Hatta önyargıyla yaklaştığım çok bölüm olduğunu itiraf etmeliyim. Ancak hem dramatik olarak, hem de oyunculuk performanslarıyla son haftalarda ciddi anlamda yükselişe geçti. Birkaç haftadır diziyi merakla izliyorum. Oyuncuların birbirine alışması da işin lezzetini artırmış. 5 reytingin üstünü görmediğimiz bu yaz sezonunda No: 309’un her hafta yükselen başarısına şapka çıkarıyorum. Tüm ekibin emeğine, gönlüne sağlık!

Yazının devamı...

Poyraz’ın ölüm mucizesi

Poyraz Karayel’in ilk sezonunda Ayşegül’e hayat veren Burçin Terzioğlu’yla bir röportaj yapmış ve dizinin kaç sezon gideceğiyle ilgili bir iddiaya girmiştik. Burçin, “2 sezon” dedi. Benim iddiam ise 3 sezon ekranda olacağıydı. Önceki gün dizinin 3’üncü sezon tanıtımı yayınlandı. Dolayısıyla iddiayı ben kazanmış oldum. Poyraz Karayel iki sezon keyifle izlediğim bir diziydi. Gerçi son 10 bölümünde hikâyenin gittiği yer canımı sıkmadı değil! Ancak sadık bir izleyici olduğum için bırakmadım. Dizinin sezon finalinde yönetmen Çağrı Vila Lostuvalı’nın gidişine çok üzüldüm. Çünkü diziye çok şey kattı. Ama dizi dünyası bu, hiçbir şey sizin istediğiniz gibi olmuyor. Önceki gün dizinin yeni sezon tanıtımı geldi. Dizinin yönetmen koltuğunda bu defa Osman Taşçı oturuyor. Taşçı, iyi bir yönetmendir. Poyraz Karayel için eminim kafasında deli şeyler dönüyordur.

Ayşegül’ün hayatında yeni biri

Malum, sezon finalinde Poyraz ölmüştü. O nedenle tanıtım “Bir mucize olsun” duvar yazısıyla başladı, silindi ve yazı tekrar belirdi. Çünkü o mucize olacak ve Poyraz ölmeyecek. O zaman dizinin adı Poyraz Karayel olamazdı. Meltem’in klavyedeki ellerinden ve izlediği görüntüden Poyraz’ın Irak gibi bir yerde olduğunu düşünüyorum. İlk bölümün finalinde sürpriz yapıp çıkacaktır. Eminim, tıpkı ikinci sezonun başında olduğu gibi Ayşegül’ün hayatına da başka biri girmiş olacak. Malum, kayıp bir Poyraz’ın acısını yaşayan Ayşegül’le bu dizi yürümez. “Hadi canım saçmalama, Poyraz öldü, mezara girdi” dediğinizi duyar gibiyim. Malum dizi bu, ölenler itinayla dirilir. Belki de istihbarat Poyraz’ın nabzını yok eden bir ilaç verdi ve böyle anlaşılmasını istedi. Neden olmasın? Benim ki sadece tahmin! Dizinin yeni sezonunu merakla bekliyorum. Bakalım; Lostuvalı, Sema, Neşet, Sefer olmadan yeni sezon nasıl başlayacak?

İzleyicinin dizi müziğine itirazı var

Her gün yüzlerce okur maili alıyorum. Dizilerle derdi olan okurların yorumlarını da çok ciddiye alırım. Bugün o maillerden birine yer vermek istedim. Sezin Kılıç, dizilerdeki yüksek sesli müzikten duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş. Aynı fikirdeyim. Şimdi ben susuyorum ve sözü Kılıç’a bırakıyorum. Umarım izleyicinin bu haklı yorumu ciddiye alınır. “Geçen sezondan beri dizilerdeki sahnelerde kullanılan müzikler çok yüksek volümlü olmaya başladı. Özellikle Kara Sevda, şimdi de Bana Sevmeyi Anlat dizilerinde her sahnede o kadar çok yüksek volümde fon müziği var ki, güzel olsa bile insanın canını biraz sıkıyor. Açıkçası özellikle gergin sahnelerde her iki dizide de çalan müziğin volümünü çok yüksek buluyorum. Bu sebepten Kara Sevda’yı seyretmeyi bıraktım, malum her sahne gergin ve sürekli yüksek volümlü müzik var. 87 yaşlarında ebeveynlere sahibim. Günleri artık hep TV karşısında geçiyor ve ‘Zaten zor duyuyoruz, bir de dizilerde o kadar yüksek volümlü müzik var ki konuşulanları anlamakta zorlanıyoruz’ diyorlar.” Sadece bu iki dizide değil, çoğu dizide aynı sorunun olduğunu ben de düşünüyorum. Müzikten konuşulanları duyamadığımız çok dizi var. Belki de diyalogların olduğu sahnede tema müziğinin biraz sesini kısmak gereklidir!

Yazının devamı...

Arkadaşlar İyidir de imkansız aşk izledik

O3 Medya-Onur Güvenatam’ın yapımcılığını, Zeynep Günay Tan’ın yaratıcı yönetmenliğini, Ekin Atalar’ın öykü ve senaryosunu, Gripin’in jenerik müziğini, Uğur Akyürek, Ufuk Türk, Çağlar Haznedaroğlu’nun müziklerini ve Deniz Koloş’un yönetmenliğini üstlendiği Arkadaşlar İyidir pazar akşamı Show TV’de görücüye çıktı. Aslı Melisa Uzun, İdris Nebi Taşkan, Su Kutlu, Akın Akınözü, Hayal Köseoğlu, Cankat Aydos, Didem İnselel, Neslihan Yeldan, Ece Dizdar, Pınar Çağlar Gençtürk, Numan Çakır, Devrim Özder Akın, Ülkü Hilal Çiftçi ve Emre Karayel’in rol aldığı dizi Tüm Kişiler’de 2.16 reytingle 6’ncı, AB’de 1.65’le 10’uncu, ABC1’de 2.18’le 7’nci oldu. Dizinin rejisine laf etmek büyük ayıp olur. Zira, yaratılan atmosfer oldukça gerçekçiydi. Deniz Koloş ve Zeynep Günay Tan’ın detayları oya gibi işlemesine her zaman saygıyla eğiliyorum.

Eren’in hikâyesi çok gerçek

Gelelim hikâyeye... Dizinin adı Arkadaşlar İyidir ama ne yazık ki ilk bölümde gerçek bir arkadaşlık izleyemedik. Zira, bütün arkadaşlar birbirine aşık! Ortada bir de bir intikam hikâyesi var. Seda Eren’e, Yunus Seda’ya, Merve Yunus’a, büyük ihtimalle Eren Gizem’e aşık! Hal böyle olunca, ilerleyen bölümlerde Merve Seda’dan, Seda Gizem’den, Yunus Eren’den nefret edecek. İyi arkadaşlıklar da araya bir erkek ya da kadın girince bozulacak. Tabii ki Gizem’de Seda’dan intikam almak ve arkadaşlıklarını yok etmek için elinden gelen her şeyi yapacak. Ben bu hikâyenin bu isimle örtüşmediğine inananlardanım. Dizi adının da önemli olduğunu düşünürüm. Kısacası dizinin ilk bölümde biz arkadaşlık değil, imkânsız aşk izledik. Ancak dizide Eren’in ve Gizem’in hikâyesini çok sevdiğimi itiraf etmeliyim. Özellikle Eren’in çocukluk travması umarım bu ülkede çocuklarını zorla çekimlere götürüp, hayatlarında büyük travmalar açan ebeveynlerine örnek olsun! Azımsanmayacak kadar çok aile evlerinin geçimini çocuklarının üzerinden sağlamaya çalışıyor.

Çalışmaları gerekli

Su Kutlu’yu Gizem olarak izledik. Dizideki diğer genç oyuncular arasındaki en tecrübeli isim Su Kutlu. Zaten oyunculuğuyla da farkını ortaya koymuş. Ciddi anlamda yol almış Kutlu. Zeynep Günay Tan ve Deniz Koloş’un dokunduğu da çok belli! Ancak diğer başroller için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Aslı Melisa Uzun’u İpek Karapınar’a çok benzettim. Fakat ciddi anlamda oyuncu koçlarıyla da çalışması gerekiyor. Set dışındaki tüm vaktini çalışarak geçirmeli, zira bu yaşta başrol olma şansını herkes yakalayamaz. Böyle bir şansa sahipken uyku dışında sadece çalışmasını öneririm. Çünkü eğer oyunculuğunu ilerletirse bu sektörde şansı çok yüksek! Artikülasyonuna da eğilmeli! İdris Nebi Taşkan için de aynı şey geçerli... Atarlı genci oynamak ona yakışmış ama hem sesini, hem de bedenini kullanmayı öğrenmesi gerekiyor. Yeni ve gelecek vaat eden bir yüz! Çok çalışırsa onu da gelecek yıllarda çok konuşuruz.

Sempatik yüzler

Akın Akınözü ve Hayal Köseoğlu inanılmaz sempatik bir yüzler... İnsan onlara hemen ısınıyor. Eğer bu işe kafayı takar ve çalışırlarsa her dönemin oyuncusu olabilecek potansiyelleri var. Didem İnselel’i dizide çok beğendim. Galiba onu en çok böyle hikâyelerde seviyorum. Emre Karayel’in hikâyesini merak ediyorum. Neslihan Yeldan’ın canlandırdığı Candan ise hikâyesi en zor olanı! Çünkü kızı ona annelik yapıyor ve kendisinden tamamen vazgeçmiş bir karakter. Tamamen bıçak sırtı bir rol! İlk bölümde iyiydi. Ancak daha fazlası antipatik ve “fazla” olabilir. Ece Dizdar çok beğendiğim bir oyuncudur. Bu dizide de kendisini kızından fazla önemseyen anne modeli! Bu tip karakterler ne yazık ki, ekranda bazen “fazla” kaçıyor.

Zamanın ruhunu yakalamalı

Ezcümle; Arkadaşlar İyidir ilk bölümünde bize babasını ve her şeyini kaybetmiş Gizem’in oyununu anlattı ve karakterleri tanıttı. Dizinin ilk bir saati zor aktı ama sonrası hızlı ilerledi. Reytinglerde de pek parlak bir sonuçla açmadı. O nedenle gelecek bölümler için küçük bir öneri... Bu aslında bir gençlik dizisi. O nedenle o gençleri yakalayabilecek jargonların olması gerekiyor. Bugün üniversitede okuyan gençlerin farklı bir dünyası, dili ve hayata bakışı var. Biz bunu ilk bölümde göremedik. Zamanın ruhuna biraz daha yaklaşırsa gerçek olur. Herkesin emeğine sağlık!

Yazının devamı...

Cesur Yürek, Kurtlar’a benziyor mu?

Bir dizi ekibi düşünün! Bölündükçe bölünüyor ve aynı konseptte işler yaratmaya devam ediyor. İki sene önce Kurtlar Vadisi ekibi yollarını ayırmış ve herkes kendi dizisine odaklanmıştı. O dönemde senaryo ekibinden ayrılan Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan, Fark Film’i kurarak Beyaz Karanfil’i, Emre Özdür, Başar Başaran ve Ozan Aksungur Reaksiyon Film’i kurup Reaksiyon dizisini yayına hazırlamıştı. Ancak Kurtlar Vadisi devam ederken, iki dizinin de ömrü kısa sürmüştü. Geçen sezon ekipler yeniden değişti. Ozan Aksungur, Reaksiyon Film’den ayrılıp Fark Film’e geçti. Bahadır Özdener Fark Film’den ayrılıp Raci Şaşmaz’la bir araya geldi. Emre Özdür ve Başar Başaran’da Reaksiyon Film’de kaldı. Raci Şaşmaz ve Bahadır Özdener, Kurtlar Vadisi’nin fenomen oyuncularının da olduğu bir oyuncu kadrosu oluşturdu ve Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz geçen sezon zirveye oturdu. Farklı günlerde yayınlanmalarına rağmen Kurtlar Vadisi’nin reytinglerinin neredeyse iki katına ulaştı.

Umarım fark yaratır

Reaksiyon Film; Emre Özdür ve Başar Başaran konsept değişikliğine giderek bir aile dramı olan Bodrum Masalı’nı hazırladı. Geçen hafta ikinci bölümüyle dizi zirveye oturdu. Cüneyt Aysan ve Ozan Aksungur ise Fark Film olarak Cesur Yürek dizisiyle ekrana gelmeyi bekliyor. Dizinin tanıtımları Show TV’de yayınlanmaya başladı. Kurtlar Vadisi’nde canlandırdığı Bulut karakteriyle çok sevilen Hüseyin Avni Danyal başrolde... İyinin karşısındaki kötü olarak izleyeceğiz onu... Ancak ekrana bakmayıp, gözümü kapatıp tanıtımı dinlediğimde 2003 yılındaki Kurtlar Vadisi olduğuna dair iddiaya girebilirim. Diyaloglar o kadar benziyor ki, ekrana bakmadan “Kurtlar Vadisi Show TV’ye mi geçti?” diyebilirim. Şu anda ekranda Kurtlar Vadisi olmadığı için bu avantaja dönüşebilir. Belki de tanıtımlar bu nedenle benzer hazırlanıyordur, bilemem! Umarım sadece tanıtımlarda hissettiğim bu benzerlik diziye yansımamıştır. Fark Film, projesiyle fark yaratır.

MİNE TUGAY’IN ROLÜ NE?

Ağustos ayının sonuna geldiğimize göre ekranda hareketlilik başlıyor demektir. Paramparça sete çıktı bile... Bu sezon diziye Mine Tugay, Sinem Öztürk ve Özgür Özberk katıldı. Açıkçası hepimiz Mine Tugay’ın oynayacağı rolü merak ediyoruz. Cihan’ın yeni aşkı olur mu bilemem ama Mine Tugay dizide Dilara’nın ablasını canlandıracak. Dolayısıyla Cihan’ın baldızı olacak. Bana aralarında aşk yaşanması zor gibi geliyor ama sonuçta kararı senarist Yıldız Tunç verecek.

BELÇİM BİLGİN BAŞROL OLMAYACAK

Gelelim Kördüğüm’e... Dizinin başrol oyuncusu Belçim Bilgin’in diziden ayrıldığı konuşuluyor. Aslında bu haber kısmen doğru! Belçim Bilgin kariyerine yurt dışında devam etme kararı almıştı. Geçtiğimiz yıl dizi çekilirken yurt dışında filmde rol aldı. Ciddi anlamda da zorlandı. Bilgin, bu sezon İngiltere’ye yerleşme kararı aldı. Şansını orada denemek istiyor. O nedenle Kördüğüm’ün başrolü görevinden ayrıldı. Ama diziden ayrılmadı. Flashback sahnelerinde oynamaya devam edecek.

Yazının devamı...

“Bana Sevmeyi Anlat”amadı

Ay Yapım- Pelin Diştaş Yaşaroğlu ve Kerem Çatay’ın yapımcılığını, Deniz Akçay Katıksız’ın öykü ve senaryosunu, Toygar Işıklı’nın müziklerini, Mesude Erarslan Tekin’in yönetmenliğini üstlendiği “Bana Sevmeyi Anlat”, cuma akşamı Fox TV’de ilk bölümüyle ekrana geldi. Kadir Doğulu, Seda Bakan, Mustafa Üstündağ, Dolunay Soysert, Kadir Çermik, Mahperi Mertoğlu, Cemil Büyükdöğerli, Bihter Dinçel, Serdar Özer, Aslı Orcan, Batuhan Vatanoğlu, Mine Kılıç, Emir Çubukçu, Gülper Özdemir, İlayda Alişan, Salah Tolga Tuncer, Naz Sayıner, Çisem Çancı, Lavinya Ünlüer, Poyraz Enes Koç’un rol aldığı dizi; Tüm Kişiler’de 3.17, AB’de 3.59, ABC1’de 3.45 reytingle tüm kategorilerde ikinci oldu. İlk bölümde bu reytingi hak etmedi ama ne yazık ki bu sonuç belliydi. Çünkü yıllardır Türk izleyicisi ilk bölümde her şeyin çok hızlı olmasına o kadar alıştırıldı ki, Bana Sevmeyi Anlat’ın ilk bölümü hız konusunda epey geride kaldı. Dizinin vaadi ve tanıtımları Leyla ve Alper’in bir araya gelmesi üzerine kurulmuşken, ilk bölümün son sahnesine kadar hiç karşılaşmamaları da beklentiyi erteledi. Fakat beklenti ertelemek pek Türk izleyicisine uygun bir tavır değil!

İki diziyle benzerliği var

Senarist Deniz Akçay Katıksız, bu öyküyü Gecenin Kraliçesi döneminde yazmıştı. Ancak yapım şirketiyle anlaşmamış ve Ay Yapım’la el sıkışmıştı. Gecenin Kraliçesi başladığında da bu öyküyle benzerliğini konuşmuştuk. Öncelikle hikâyenin aslı Bana Sevmeyi Anlat olduğu için dramatik olarak çok daha iyi bir senaryo olduğunu söylemeliyim. Her karakter işliyor ve hepsinin bir gizemi var. Fakat daha önce Acı Aşk ve Gecenin Kraliçesi izlediğimiz için ana temasındaki benzerlik de dikkat çekiyor. Bundan sonra Leyla ve Alper’in gideceği yol farklılaşacaktır. Akçay, Gecenin Kraliçesi ve Acı Aşk gibi iki acı tecrübeyi de silecektir eminim. Çünkü Deniz Akçay Katıksız, çok iyi bir senaristtir. Yönetmenliğine diyecek sözüm yok. Zira, Köksüz filmiyle beni çok etkilemişti.

Çift karakterli adam olacak

Gelelim oyunculuklara... Kadir Doğulu’yu birkaç yıl önce lise öğrencisi olarak izlemiştik. Şimdi bir baba olarak karşımıza çıktı. Avantajlı bir yüzü var, hem yaşını büyütebiliyor, hem de ciddi anlamda küçülebiliyor. Alper olarak da şahane bir baba olmuş. Özellikle kızıyla olan sahnelerinde muhteşemdi. Seda Bakan’ı bugüne kadar pek çok dizide izledik ama en çok Kardeş Payı’nda sevdik. Kendisi de komik bir insan olduğu için ona komedi çok yakışıyor. Şimdi ağır bir dramın ortasında bana her an bir espri patlatacakmış gibi geldi. Gerçi patlatsa hiç fena olmaz. Projeyi ciddi anlamda farklılaştırır. Her saniye ağlayan, acılı başrol kadınlarından başka bir noktaya çeker diziyi... Mustafa Üstündağ, komedide ve dramada kendisini kanıtlamış bir oyuncu... Onu Kurtlar Vadisi’nde Muro’yken de, Merhamet de Sermet’ken de keyifle izledik. Şimdi Haşmet olarak da çift karakterli adam nasıl olunur hepimize gösterecek.

Evlat sevgisini izledik

Ezcümle; Bana Sevmeyi Anlat ilk bölümüyle derdini anlattı ama sevmeyi anlatamadı. Dizide birbirine aşık bir çift bile yoktu. Sevgiyi tek gördüğümüz yer; ebeveyn sevgisiydi. Bir kadının ve bir adamın çocuğuna sevgisini gördük sadece... İkisinin de ailesiyle mutsuzluğunu izledik. İkisinin de iş hayatında dibe vurduğunu gördük. İkisinin de en yakınları tarafından kandırıldığını izledik. Bundan sonra da sevginin gelişi evlat sevgisiyle olur. Eminim hikâye ikinci bölümden sonra açılacak ve bana sevmeyi anlatacaktır...

Yazının devamı...

Kardeşini bulma hikâyesi: ‘İçeride’

Çağatay Ulusoy, Aras Bulut İynemli, Çetin Tekindor, Bensu Soral, Damla Colbay, Mustafa Uğurlu, Rıza Kocaoğlu, Nihal Koldaş, Yıldıray Şahinler ve Gözde Kansu’nun rol aldığı, Ay Yapım’ın Show TV için hazırladığı İçeride dizisinin ilk tanıtımı da perşembe akşamı 21.15’te Show TV’de ekrana geldi. Ertan Kurtalan ve Toprak Karaoğlu’nun senaryosunu kaleme aldığı, Uluç Bayraktar’ın yönettiği dizinin ilk tanıtımında çocukları Sarp ve Umut’a salçalı ekmek hazırlayan annelerini gördük. Ekmekleri alan çocuklar koşmaya başladılar ve salçalı ekmek bir anda silaha dönüştü. Birbirilerini kovalayan ve silah çeken kardeşlerin içeride oluşuyla tanıtım bitti. Tabii ki konusuna dair hiçbir şey anlamadık. Ancak gelen basın bülteni bulmacayı çözmemi sağladı. “İçeride; kardeş olduklarından habersiz Polis Akademisi’nden mezun olmakta olan Sarp (Çağatay Ulusoy) ve Mert’in (Aras Bulut İynemli) farklı mücadelelerini ve birbirilerini bulma hikâyesini anlayacak.” Demek ki, Umut kaçırılacak ve adı Mert olarak değiştirilecek. İki kardeş Polis Akademisi’nde birbirine düşman olacak. Büyük düşmanlığın sonunda da kardeş oldukları ortaya çıkacak. Heyecanla eylülün gelmesini ve içeride mi yoksa dışarıda mı kalacağımızı görmeyi bekliyorum.

Kiralık Aşk 23 Eylül’de başlıyor

Perşembe akşamı Bodrum Masalı ve Yüksek Sosyete gecesiydi. İki dizide iddialı ve heyecanlı bölümleriyle ekran karşısındaydı. Ama geceyi hareketlendiren hamleyi Star TV ve Show TV yaptı. Çünkü üç dizinin yeni sezon tanıtımı yayınlandı. Saat 20.45’te Kiralık Aşk’ın yeni sezon tanıtımı Star TV’de ekrana geldi. 52’nci bölümde Defne ve Ömer’in düğününde bırakmıştık diziyi... Defne Ömer’e kiralık aşk olduğunu itiraf etmişti. Yeni sezon tanıtımı geri sayımla başladı. Eski ve kadrosuna yeni kattığı oyuncuların arabanın kontağını çalıştırıp açık hava sinemasına geldikleri yerde de bitti. Müjde Uzman ve Seçkin Özdemir bu sezonun en büyük transferleri... İkisi de diziye yakışmış görünüyordu. Bir de tahmin yürütelim. Ömer’in sakalları uzamıştı. Demek ki, düğünden sonra her şeyden vazgeçme dönemi yaşayacak ve kendisini bırakacak. Müjde Uzman büyük ihtimalle diziden ayrılan Yasemin’in boşluğunu dolduracak. Yani Sinan’la aşk yaşayacaklar. Seçkin Özdemir’in diziye Ömer’in kuzeni olarak dahil olduğunu duymuştum. Büyük ihtimalle o da Defne’ye aşık olacak. Bize de “Nedir bu Ömer’in kuzenlerinden çektiği?” dedirtecek. Meriç Acemi’nin kaleme aldığı, Şenol Sönmez’in yönetmen koltuğuna oturduğu ve heyecanla beklediğimiz Kiralık Aşk, 23 Eylül Cuma akşamı Star TV’de yeni sezonunu açacak. Şimdiden bol reytingler...

Behçet Necatigil’li tanıtım

Paramparça’nın üçüncü sezon tanıtımı da perşembe akşamı yayınlandı. 21.30’da bu defa Star TV’ye döndük. Bu sezon kadrosuna Mine Tugay ve Sinem Öztürk’ü dahil eden dizinin tanıtımı tek kelimeyle duygu yüklüydü. Aslında Erkan Petekkaya’nın yani Cihan’ın bir yelkenlide tek başına yolculuğunu izledik. Ancak Behçet Necatigil’in “Sevgilerde” şiirini okuyordu. Hepimizi paramparça ederek... “Sevgileri yarınlara bıraktınız / Çekingen, tutuk, saygılı. / Bütün yakınlarınız / Sizi yanlış tanıdı. / Bitmeyen işler yüzünden / Siz böyle olsun istemezdiniz / Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi / Kalbinizi dolduran duygular / Kalbinizde kaldı. / Siz geniş zamanlar umuyordunuz / Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. / Yılların telâşlarda bu kadar çabuk / Geçeceği aklınıza gelmezdi. / Gizli bahçenizde / Açan çiçekler vardı, / Gecelerde ve yalnız. / Vermeye az buldunuz / Yahut vaktiniz olmadı.”

Öyle güzel bir şiirdir ki Sevgilerde, insanı kendisiyle de yüzleştirir. Yönetmen Altan Dönmez de bir yelkenli de öyle detaylarla işlemiş ki tanıtımı bu duyguyla “Başlasa da Paramparça izlesek” dedirtti.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.