Şampiy10
Magazin
Gündem

TRT 1’de ne izleyeceğiz?

Bir ara dönem dizisi kanalı olacak diye korktum ama bu yaz algımı değiştirdi TRT 1. Elimi Bırakma TRT 1 için bence çok büyük bir adımdı. Ege’nin Hamsisi ve Kalk Gidelim ekranda çeşitlilik yarattı. Bu sezon epey hazır durumda TRT 1. Hatta kanalın koordinatörü Kurtuluş Zeydan, 5 yıllık stratejilerinin hazır olduğunu, içeriklerinin belli olmadığını ama ne yapacaklarını bildiklerini söylüyor. Bugün TRT 1’in menüsüyle devam ediyoruz. TRT 1 Kanal Koordinatörü Kurtuluş Zeydan’la İstanbul’da bir araya geldik ve yeni sezonu konuştuk.

- Bambaşka bir kanala dönüşmeye başladınız. Bu yaz TRT gibi bir yaz değildi.

Doğrusu İbrahim Eren TRT’ye geldiğinden beri TRT gibi değil, olması gerektiği gibi bir TRT var artık. Yönetim kurulu başkanımız stratejiyi belirledikten sonra her sezon yüksek bizim için. Bu yaz bir sene önceden çalışmaya başladığımız iki diziyi hayata geçirdik. Bir işimizi de erken başlattık. Üçünde de istediğimiz hedeflere ulaştığımızı söyleyebilirim. TRT tek amacı reyting olan ve ne olursa olsun biz hep birinci olalım diyen bir kurum değil. Günlerdir kanalların genel müdürleriyle röportajlar yapıyorsunuz. TRT onların da kanalı. Bizim bir rakibimiz yok. Burası bir kamu kanalı.

- Size muhalefet edeceğim. TRT’nin içine girdiği reyting mücadelesi pek çok özel televizyondan daha rekabetçi!

Biz bir reyting mücadelesi içinde değiliz ama ölçülüyoruz. TRT’nin bir misyonu var. Burası bir okul her şeyden önce... Sektörü destekleyen, büyütmeye ve katkı sunmaya çalışan kurumsal bir yapı. Bizim bütçeler ya da reklam piyasası üzerinde agresifliğimiz yok. TRT 1 iyiliğin reyting yaptığı kanaldır. TRT 1 umut, kahramanlık ve tebessüm servis eder. TRT 1’in ürettiği içeriklerde kıralım, dökelim, parçalayalım ama reyting yapalım göremezsiniz. Bunun olmadığı bir kanalın, başka kanalların ayağına basmak, ya da onların önüne geçmek gibi bir derdi olmaz. Ama şuna inanıyoruz. İyi şeyler üretirseniz sistem sizi zaten yukarı taşır. Bu bahsettiğiniz şey iyi üretilen işlerin doğal sonucu.

BU SENE ÖZÇİVİT YOK

- Gelelim prototipinize... Pazartesiden başlayarak bizi nasıl dizilerin beklediğini konuşalım.

Sezon için sektörün en hazır kanallarından biriyiz. Çünkü geçen sezondan gelen üç tane dönem işimiz mevcut. Yazın erken başlattığımız bir işimiz ve iki tane de yeni dizimiz var. Pazartesi akşamı biz de yüksek sezona Ege’nin Hamsisi’yle başlıyoruz. Salı günleri format gireceğiz. Bir tarih yarışma programı. Adı 3’te 3 Tarih. 3 soruyu art arda doğru cevaplarsanız o ödülü cebe koyuyorsunuz. Sonra 3 soruyla devam ediyorsunuz. Sonunda büyük ödül var. Bu yarışmada toplumsal kabul görmüş bir tarihçi olacak. Bize sorduğumuz her sorunun tarihsel sürecini anlatacak. Çok büyük bir oyuncuyla ve uzmanımızla anlaşmak üzereyiz. Büyük ihtimalle ekimde ekranda olacak. Çarşamba akşamları bu sezon da Diriliş Ertuğrul olarak devam ediyoruz. Perşembe Kut’ül Amare var. Halil Paşa hikayeye giriyor ve Kut Savaşı başlıyor artık. Cuma Payitaht Abdülhamit var. Gürkan Uygun, Sedef Avcı, Hakan Yufkacıgil, Güven Kıraç, Başak Daşman’la anlaştılar. Yapımcılar büyük oynuyor, bu çok hoşuma gidiyor. Hikayeyi büyütüyoruz. Ekimde ilk başlayan dönem dizimiz olacak. Cumartesi Kalk Gidelim, pazar Elimi Bırakma ekranda olacak. Bu işe güveniyoruz. Yakın zamanda TRT’nin reytingli işlerinin yanına Elimi Bırakma’yı koyacağız.

- Diriliş’te bu sezon Burak Özçivit Osman Bey’i oynayacaktı. Bu durumda projede yok... Peki bu yıl ne izleyeceğiz? Ne zaman ekranda olacak?

Bu sene Diriliş Ertuğrul olarak devam ettireceğiz. Umarım ekim ortasında girebiliriz. Hikaye dönüşüyor. Tarihsel süreçte Kayı obasının yükselişi ana aksımız olarak devam ediyor. Ama Ertuğrul Söğüt’e yerleşiyor. Biliyorsunuz Ertuğrul artık bekar. Ve onu aşık etmemiz gerekiyor. En büyük düşmanının kız kardeşine aşık olacak. Bu karakteri Hande Soral canlandıracak. Seyircimiz rahat olsun, Diriliş’i birinci sezon işi izliyormuş gibi izleyecekler. Diğer konuya gelince; biz Burak Özçivit’i seviyoruz ve bu projede olması hepimiz için büyük bir kazanç olacak. Ancak doğru konumlandırma için biraz sabırlı olmamız ve zamana bırakmamız gerekiyor.

- Peki, yedek işler?

Resmi olarak sözleşmesi yapılmış Vuslat diye bir işimiz var. Bir imkansız aşk hikayesi. Şu anda cast yapılıyor. Tozkopan adında bir çocuk aksiyon işimiz var. Problemler yaşayan 10 yaşında bir çocuğun okçulukla tanışıp bütün hayatının dönüştüğü bir hikaye. Hafta sonu yayınlayacağız ve prime time işi değil. İki tane de imzada olan işimiz var. Biri Halka, diğeri Sıfır Noktası.

- Gündüz kuşağında ne izleyeceğiz?

İyi Fikir, Misafirim Var devam edecek. Bir sağlık işimiz olacak. Uzun yıllar sonra bir yarışmı geliyor. Bir de kostümlü melodramlara, Kore dizilerine geri dönüyoruz. Pazar günleri çocuk sineması olacak.

Buraya kolay gelmedik

“TRT 1 buralara kolay gelmedi. TRT 1 sektörde önce yok sayıldı, son ciddiye alınmadı, sonra görmezden gelindi, şimdi herkes bunlar ne yapıyor diye bize bakıyor. Bu süreç kolay olmadı. Bu çok emek, zaman ve enerji aldı. Artık sektörde TRT 1 gerçeği var. Buraya gelmemizde birinci ölçü şuydu. Bir şey yolunda gitmiyorsa onun yolunda gitmediğini kabul etmek lazım. Biz iyi bir özeleştiri yaptık ve gerçekten başarısız olduğumuzu kabul ederek başladık çalışmaya. Yayıncılık iyi bir ekiple yürütülebilecek bir iş. Ekibiniz iyiyse siz de iyi sonuçlar alıyorsunuz. TRT 1’de 70 kişilik bir ekibimiz var ve hepsine çok teşekkür ederim. Büyük bir fedakarlıkla çalışıyorlar.”

Yazının devamı...

FOX TV’de ne izleyeceğiz?

Yılın en rahat kanalı Fox TV dersem sanırım yanlış cümle kurmam. Zira; geçen sezondan devam eden ve yüksek reytinglere ulaşan dört dizisi var. Yazın iyi sonuçlar elde ettiği, tutmuş bir formatı var. Geçen yılın en çok izlenen filmleri kanalın elinde... Ama televizyonculuk öyle bir meslek ki, her an her şey değişebiliyor. Her daim rüzgara karşı önlemini almak zorundasın. Bugün Fox TV Genel Müdürü Cenk Soner’le buluştuk ve kanalın yeni sezonunu, aldığı önlemleri konuştuk.

- Yaz sizin için nasıl geçti?

Geçen sezon başarılı olan 4 dizimiz devam edeceği için kaygımız önceki yıllara göre daha azdı. O nedenle biz bu yazı gençlere yatırım yaparak geçirdik. Çünkü bugünün gençleri geleceğin televizyon izleyicisi olacak. Bu yaz 4N1K-2 filmini ve 4N1K İlk Aşk dizisini yaptık. Hedef kitlemizin çok üstünde karşılığını aldığımız bir iş oldu. Çok yüksek reytingler almadı ama hedef kitlesine ulaştı. Dijital tarafta izlenmesi çok yüksek. Sosyal medyası yüksek. Sezonda büyük bir rekabetin ortasında, yüksek dramların ortasında zorlanacaktır. Ama ciddi bir reyting kaybı yaşamadıkça dizinin arkasında duracağız.

- Belki de dijitale kaydırabilirsiniz...

Doğru matematiği kurarsak neden olmasın? Ayrıca gençliğe yatırım yaptığımız bu özel yaz mevsimini bir festivalle kapatıyoruz. 15 Eylül Cumartesi günü Küçük Çiftlik Park’ta FoxFest düzenliyoruz. Dizi oyucularımız ve ekran yüzlerimizin de katıldığı çok eğlenceli bir festival olacak.

- Gelelim sezona... Yasak Elma neredeyse sezon sonunda başlamasına rağmen her hafta reytingini yükseltti. Bu hafta Yasak Elma’yı rakiplerinizden bir hafta önce girdiniz. Reytingi maça rağmen çok iyi geldi. Bu diziden böyle bir beklentiniz var mıydı?

Diziler sezon finaline giderken çok güçlenir. Tam da öyle bir dönemde başladı Yasak Elma ve kendisine ciddi bir izleyici kitlesi oluşturdu. Yazın da çok tekrarını yaptık ve her zaman izleyiciden karşılığını aldık. Bu kadar rekabetin içinde yerimizden memnunuz. Ama yeni sezonda yükselmesi sürpriz olmaz. Bu proje bunu yapabilecek potansiyelde...

KADIN EKİMDE GELİYOR

- Kadın, geçen sezon salı akşamı tüm dengeleri değiştirdi. Ezber bozduğunuzu düşünüyor musunuz? Ve ne zaman başlıyor?

Dolu bir gün bile olsa seyirci kitlesinde boşluk yakalarsanız karşılığını alırsınız. Bu sadece matematik, ezber bozmak değil. Alternatif iş koymak! Bir başka taraftan bakarsanız televizyon izleyicisi aslında kadın. Erkek işi diye nitelendirdiğimiz işleri de kadınlar izliyor. Biz matematik yaptık ve karşılığını aldık. Şimdilik kararımız Kadın’ı ekimde başlatmak. Biliyorsunuz televizyonculukta her an her şey değişebilir. Senaryoları okuduktan sonra şunu diyebilirim ki; bu sezon geçen seneden daha iyi olacak.

- Çarşamba gününüz boş. Oraya ne gelecek?

Yaparsın Aşkım-İlker Ayrık devam ediyor. Bu ay salı, çarşamba ve pazar ekrana gelecek. Ayrıca bugün yani perşembe Bizim Hikaye’nin yeni sezonu başlıyor. Cumartesi de Bir Deli Rüzgar ilk bölümüyle ekrana gelecek. Kadın ve Savaşçı’yı da ekimde başlatacağız.

GÜÇLÜ KADINLAR DİKKAT ÇEKİYOR

- Yedek başka işiniz var mı?

Limon Yapım’la Ateşe Koşanlar yapıyoruz. Gerçekten var olan İzmirli itfaiyeci kadınların hikayesini dizi yapıyoruz. Bu seneyi biz “Fox’un güçlü kadınları” olarak tanımlıyoruz. Her projemizde güçlü kadınlarımız dikkat çekiyor.

- Peki, diziler dışında kanalda ne izleyeceğiz?

Pazartesi günü haber sezonu açıyor. Sabah İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat, ana haberde Fatih Portakal olacak. Çağla ile Yeni Bir Gün ve Zuhal Topal’la Sofrada zaten başladı. Bu tip programlara zaman tanımak lazım. Okullar açıldıktan sonra, reyting artınca gerçek izlenmesi ortaya çıkacaktır. TolgShow son bölümleriyle ekrana geliyor. Geçen iki yılda hem iyi filmler aldık, hem de yaptık. Onları ekranda göreceksiniz. Şu an için hem yaptığımız TV filmleri, hem de vizyona girdiğimiz filmlerle epey iyi bir arşiv yaptık. Ama şartlar iyi giderse bu film işine devam etmek istiyoruz. Hadi Be Oğlum, Yol Ayrımı, 4N1K-2, Eski Köye Yeni Adet bize ait filmler. Ama Ayla’yı aldık.

YARGININ KARARINA BAKARIZ

- Yasak Elma dizisinde Talat Bulut’un genç bir çalışanı taciz ettiği iddiası gündeme bomba gibi düştü?

Biz bu olayın ne tanığıyız, ne de çok kapsamlı bir bilgimiz var. Günün sonunda biz kaseti satın alıyoruz. Böyle bir konuda da biz yargı kararına bakarız. Kanal olarak biz ancak ticari kararlar alırız... O noktada yargıya güvenmek zorundayız.

İLK ADAPTASYONU OLACAK

- “This is us” uyarlaması ne durumda?

“This is us”, izleyeni duygusal olarak etkileyen bir dizi. Orijinalini Fox Life kanalımızda yayınlıyoruz. Adapte kararı verdiğimizde MedYapım’dan başkası olamaz diye düşündük. Çok heyecanlıyız. Çünkü bu “This is us”ın dünyadaki ilk adaptasyonu olacak. Aynı zamanda 20th Century Fox’un Türkiye’deki ilk adaptasyonu... İyi bir proje çıkacağına eminiz. Sete çıktılar, bu projeyi sanırım kasım gibi ekranda göreceğiz.

Yazının devamı...

STAR TV’de ne izleyeceğiz?

Kanalların sezonluk menüsüne bugün Star TV’yle devam ediyoruz. Geçen sezonun en çok izlenen kanalı oldu Star TV. Bu sezon hem şanslı görünenlerden, hem de şanssız... Bir yanda üçüncü sezona başlayan ileri var, diğer tarafta yeni format denemeleri... Rakipler iddialı bir hazırlık içinde ama Star’da daha temkinli bir duruş var. Kanalın yeni genel müdürü Çağatay Önal’la bir araya geldik ve Star TV’nin yeni sezon menüsünü konuştuk.

2018 yazı sürprizli başladı. Hem yazın en yüksek reytingli işi sizden çıktı, hem de sen kanalın başına sen geçtin. Bir durum değerlendirmesi yapalım. Nasıl bir yazdı?

Star TV’nin 8 yıldır genel yayın yönetmenliğini yapıyordum. Mayıs ayından beri de genel müdürlük görevini yürütüyorum. Star’da her zaman iyi hikayeleri, iyi prodüksiyonlarla izleyiciye sunma gayretindeydik. Bu yıl yaz mevsimini sektör olarak, ülkenin ve medyanın mevcut finansal şartları yüzünden, daha hafif prototiplerle geçirmiş olsak da yine aynı gayreti gösterdik ve karşılığını aldık. Erkenci Kuş; yapımcısı, senaristi, yönetmeni ve oyuncu kadrosuyla 2018 yazı için en güvendiğimiz projeydi. Sonucu da beklediğimiz gibi oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Gündüz kuşağında nasıl bir Star TV izleyeceğiz?

Bu ay Mesut Yar’la Bugün’e başlıyoruz. Hafta içi her gün sabah ekrana gelecek. Günlük dizilerimiz Beni Affet ve Adını Sen Koy sezona başlıyor. Hafta sonları Özlem Denizmen’le Kadınca, Tülin Şahin’le Moda ve Vahe ile Evdeki Mutluluk devam edecek. Star’ın yeni led stüdyosu bitmek üzere. Burada önce Nazlı Çelik’le Ana Haber başlayacak. Sonrasında günlük bir kadın programı için çalışmalarımız devam ediyor. İç yapım programın ön hazırlıkları tamamlandı. Ekim sonunda yayında olmayı planlıyoruz.

BURAK’A KAPIMIZ HEP AÇIK

Burak Özçivit’in sizinle anlaşması var ama TRT 1 dizisi Diriliş’te adı geçiyor. Bu durumun aslı nedir?

Burak’ı çok seviyoruz. Son dizisi Kara Sevda’yla bizimleydi. Yurt içinde ve dışında çok başarılı bir işti. Başka bir kanaldaki projeyi beğenip, oynamak isterse kendisine hayır demeyiz. Şartları düşünüp kararını verecektir. Bu sezon başka bir kanalda olabilir ama bizim kapılarımız ona hep açık olacak.

Aslında prototipi en hazır kanal Star. Yeni bir dizi girmiyorsunuz. Bir yandan avantajlı durumdasınız ama diğer taraftan da riskiniz var. Diğer kanallar iddialı işlerle hazırlandı. Sizin yedek olarak hazırladığınız işler hangileri?

Evet, geçen dönemden 4 dizimiz devam ediyor. Ama bu yıl sezonu yeni bir işimizle açıyoruz. Pazar akşamı Onur Buldu ile Eyvah Düşüyorum’u başlatıyoruz. Onur’un sahnedeki performansını hayranlıkla takip ediyorum. Yarışmanın sıcak provasında yıllardır sunuyormuş gibiydi. Bölüm çekimleri de çok iyi gidiyor. Dizi sezonumuzu ise 17 Eylül Pazartesi akşamı Söz ile açıyoruz. Aynı hafta tüm dizilerimiz başlayacak. Salı Ufak Tefek Cinayetler, çarşamba Nefes Nefese, perşembe Avlu, cuma İstanbullu Gelin, cumartesi Erkenci Kuş ekranda olacak. Ayrıca Gold Film’le Kardeş Çocukları projesi için el sıkıştık. Senaryosunu Sırma Yanık yazıyor. Oyuncu kadrosunda Mehmet Aslantuğ ve Ayça Bingöl var. Bunun dışında beğendiğimiz ve bizim ekranımızda olmasını istediğimiz bazı projelerimiz hazırlık aşamasında...

Barış Arduç’u neden hala anlaşmanız olduğu halde ekranda göremiyoruz?

Çok yakında...

Format denemeleri yapacak mısınız?

Eyvah Düşüyorum ile başlattığımız eylül sezonunda prime-time format yayınlarımız devam edecek.

Gerçekten bu devirde birinci kanal olmak mı, kar etmiş kanal olmak mı önemli?

Başarılı olmadan kar etmek zor. Kar edebilmek için ilk 4 kanaldan biri olmak, sezonda 3 veya 4 diziyi yayınlandığı günde ilk üçe taşımak şart. Geleneksel reklam gelirleri ve yurt dışı satış hedefleri bu dizilerin performansı ile tutar. Görece zayıf olduğunuz günleri de ancak böyle sübvanse edebilirsiniz.

Yazının devamı...

Show TV’de ne izleyeceğiz?

Kanallar yeni sezonunu yavaş yavaş açmaya başladı. Show TV eylül sezonunu ilk açan dizi oldu. Dün akşam Keşke Hiç Büyümeseydik’le sezona start verdi. Bundan sonra reyting yarışı daha iddialı geçecek. Yaz bitti ve ekrana yapışacağımız dönemler geldi. Peki, bu yarışa Show TV nasıl hazırlandı? Geçtiğimiz gün Show TV Genel Müdürü Suavi Doğan’la bir araya geldik ve kanalın yeni sezonu konuştuk.

Öncelikle Çukur’la başlayalım. İnanılmaz bir sezon finaliydi. Yamaç, Vartolu ve Aliço dışında kurşun yemeyen kimse kalmadı. Peki, bu sezon nasıl bir Çukur izleyeceğiz?

Çukur’un yeni sezonuna 17 Eylül’de başlıyoruz. Ve öyle bir senaryo geldi ki, izleyici ekrana yapışacak diye düşünüyorum. Senaristimiz Gökhan Horzum şöyle bir matematik kurmuş: Önce Karakuzular’ın ne kadar güçlü ve acımasız olduğunu göreceğiz ve Cumali’yle tanışacağız. Cumali karakterini de Necip Memili canlandıracak. Bu sezonun ilk iki bölümünde sezon finaline giden yolu izleyeceğiz. Bu öyle bir şekilde anlatılmış ki, seyirci de kim öldü, kim kaldı diye izleyecek. Kısacası sezonun ilk iki bölümünde seyirci çok iyi bir senaryo matematiğiyle karşılaşacak. Çok lezzetli bir sezon olacak.

Salı ve çarşamba televizyoncuların en zor günü. Oldukça iddialı ve reytingli diziler var. Sizin buna karşı önleminiz nedir?

Ben üç yıldır olduğu gibi bu yılda tedbirli ilerleyeceğim. O nedenle geçen yıl BKM’nin film paketlerini almıştım. Salı akşamları Türk filmleri yayınlayacağız ve prototip maliyetlerini bir tık daha aşağıya çekeceğiz. Çarşamba akşamları kasım ayına kadar Güldür Güldür’ün tekrarıyla gidecek. Pana Film’den Nöbet 7/24 diye bir dizi aldık. Bir kahramanlık hikayesi ve Necati Şaşmaz bu projede yapımcı olacak. Şu anda oyuncu seçimleri devam ediyor.

Meleklerin Aşkı’nın 11’inci bölümde biteceğini açıkladın. Perşembeleri yerine ne gelecek?

Senaryosunu Ali Aydın’ın yazdığı, yönetmenliğini Uluç Bayraktar’ın üstlendiği dört arabanın birbirine çarpmasıyla başlayan ve herkesin birbirine kesişen hayatlarının anlatıldığı Çarpışma geliyor. Ay Yapım senaryoyu geçen sene gönderdiğinde çok beğenmiştim. Kıvanç Tatlıtuğ’da okuyunca karakteri çok beğendi ve komiser rolünü kabul etti. Alperen Duymaz dizide olacak. Cansu Dere’yle görüşmelerimiz sürüyor. Bu dizide tesadüflerin ilginçliğini ve hayatta başımıza her şeyin geleceğini görüyoruz. Aksiyon işi, kadın işi, erkek işi gibi tanımlayamam bu projeyi. Çünkü insanın tüm duygularına da hitap ediyor. Bütün karakterler çok derin yazılmış.

Gelelim hafta sonuna... Yeni Gelin’in tanıtımı gerçekten şaşkınlık yarattı. Bir komedi dizisi değil de, Savaşçı ya da Söz’ü izliyoruz zannettim.

Radikal bir tanıtım yaptık. Ama merak etmeyin, başrollerimiz ölmeyecekler. Dizinin komedisinden bir eksilme olmayacak. Fakat bir parça da başka duygulara yönelmek istedik, yenilik gerekiyordu. Pazar akşamları dün akşam ilk bölümünü izlediğimiz Keşke Hiç Büyümeseydik var. 80’ler, 90’lar ve günümüzü işliyoruz bu dizide. Fazlasıyla izleyicinin duygusunu karşılıyor. İnşallah karşılığını alır.

ERKAN PETEKKAYA VURGUN’DA

Yedekte bir diziniz var mı?

Hazırladığımız iki proje daha var. İlki; Gold Film’in yapımcılığını üstlendiği ve Erkan Petekkaya’nın başrolünü oynadığı Vurgun. İkincisi Tims&B’nin yapımcılığını üstlendiği, Şebnem Aksoy Açıkalın’ın senaryosunu yazdığı Barış. Zengin bir mafya ailesini anlatacağımız bir iş. Fakat bu kez başka bir pencereden bakılıyor. Bir borsacı adamın dönüşümünü izleyeceğiz. Ocak, şubat gibi ekranda olacağını düşünüyoruz.

Peki ya format...

Ben aslında formatçıyım. Ama şu anda devrimsel bir format Türkiye’de ve yurtdışında yok. İyi bir formatın çıkmasını bekliyoruz. Öyle bir format olsaydı, biz de olurdu.

Çocuktan Al Haberi’ni Doğa Rutkay sunacak

Gündüz kuşağında neler izleyeceğiz?

Hafta içi her sabah Ebru Akel’le Kendine İyi bak izleyeceğiz. Gelin Evi ve Pelin Karahan’la Nefis Tarifler devam ediyor. Joker Yapım’ın yaptığı yeni bir işimiz var: Bebeğim Yolda. Haber önünde Zahide Yetiş’le yayınlanacak. Esra Harmanda hafta sonları Hayat Güzeldir diyecek. Turgay Başyayla ile Lezzet Yolculuğu hafta sonları devam edecek. Ana haber hafta içi Ece Üner’e, hafta sonu Pınar Erbaş’a emanet. Çocuktan Al Haberi’ni ocak ya da şubat ayında başlatacağız. Artık Doğa Rutkay’la devam edeceğiz.

Yazının devamı...

Güldür Güldür’e ne olacak?

Show TV Genel Müdürü Suavi Doğan’la şahane bir röportaj yaptık. Onu yarın okuyacaksınız. Ama ben bu haberi vermek için yarını bekleyemedim.

Malum Güldür Güldür adeta Show TV’yle anılan bir format. Fakat yeni sezonda bazı oyuncularının başka kanallarla anlaştığını görüyoruz. Hatta Güldür Güldür’ün TV8’e transfer olduğu bile konuşuluyor. Suavi Doğan’a açık açık sordum. İşte cevabı: “Güldür Güldür benim gözbebeğim. Geçen 5 yıllık zaman içerisinde inişli çıkışlı günler geçirdik. Bu yıl çok zorlu geçti. Biz de Güldür Güldür’de hazırlıksız yakalandık. Sezon boyunca Güldür Güldür, yazları da iki tane film yaptıkları için yazarlar ve oyuncular çok yorulmuştu. Ve kendini bir türlü yenileyemiyordu. Yapımcıyla beraber bir karar aldık. Bu yaz onlar film yapmadılar. Biz de ara verdik. Yeniden yazılsın, yeni karakterler eklensin istedik. Şimdi Güldür Güldür’den gidenler oldu. Ali Sunal, Alper Kul, Doğa Rutkay kesin olacak isimler. Onur Buldu başka bir kanalda yeni bir programa başlıyor. İnşallah işi başarılı olur ama orada işler yürümezse Güldür Güldür’e geri dönecek. Haftaya oyuncu seçimlerine başlayacağız. Ocak ayında kısmetse geri dönüyorlar.” Güldür Güldür’ün bir yere gittiği yok, yenilenmiş bir halde yeniden ekranda olacak.

Meleklerin Aşkı final yapıyor

Başrollerini Oya Başar, Gülper Özdemir, Berkay Hardal, Didem Balçın ve Toygan Avanoğlu’nun başrollerini oynadığı, Show TV’de ekrana gelen Meleklerin Aşkı bu yaz başlamış ve seyircisiyle buluşmuştu. Bir huzurevinde büyüyen Yağmur’un Melek’e olan aşkının anlatıldığı diziden maalesef olumsuz haber geldi. Eylül sezonunun açılmasıyla birlikte kanal ve yapımcının ortak kararıyla Meleklerin Aşkı 11’inci bölümde final yapıyor. Yani 20 Eylül Perşembe akşamı son bölümüyle ekrana gelecek. Benim bu dizide aklımda iki şey kalacak. İlki; ilk kez kadının daha güçlü olduğu, erkeğin kadının peşinden koştuğu bir romantik komedi izledik. İkincisi ise Necmettin karakterine hayat veren Toygan Avanoğlu olacak. Meleklerin Aşkı dizisinde çalışan herkesin eline, emeğine, duygusuna sağlık!

Vizyon filmleri önce Bodrum’da

Türk filmlerini Bodrum ve Yunanistan’ın Kos (İstanköy) Adası’yla buluşturacak olan “Bodrum Türk Filmleri Haftası”, bu yıl 13-22 Eylül tarihleri arasında güçlü bir film seçkisini sinemaseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Vizyona girecek olan iddialı filmlerin ilk gösterimi de Bodrum’da yapılacak. Müslüm, Sevgili Komşum, İçimdeki Hazine, Babamın Ceketi, Her Şey Seninle Güzel, Deliler, Çanakkale Keşif ve Çiçero gibi bu yıla damgasını vurmaya hazırlanan yapımlar, Bodrum’da gerçekleşecek özel gösterim ile ilk kez görücüye çıkacaklar. Ülkemizde sinema işletmecilerini, yapımcı ve yönetmenlerle bir araya getiren “CineBodrum”da ise bu yıl yönetmenliğini Murat Şeker’in yaptığı, başrollerini Şevket Çoruh ve İlker Ayrık’ın paylaştığı Çakallar Dans 5, başrollerini Oğuzhan Koç ve İbrahim Büyükak’ın üstlendiği komedi türündeki Yol Arkadaşım 2, Çağan Irmak’ın yönetmenliğini yaptığı Bizi Hatırla filmlerinin oyunculu tanıtımları gerçekleşecek.

Yazının devamı...

Yaşamayanlar ilk hip hop vampir dizisi

Blu TV’nin yeni projesi Yaşamayanlar bu akşam başlıyor. Projenin oyuncu kadrosunda çok iyi isimler var ama en önemli kısmı Türkiye’de çekilen ilk vampir dizisi olması... O nedenle salı akşamı Hasköy İplik Fabrikası’nda dizi için bir gösterim düzenlendi. İlk bölümü izleme şansım oldu. Senarist-yönetmen Alphan Eşeli yayından önce “Bu proje bir hip hop vampir dizisidir. Fırsat verilirse bu ülkede sadece vampir dizisi değil, Jurassic Park bile çekilir” dedi ve gösterimi başlattı. Kerem Bürsin, Elçin Sangu, Birkan Sokullu, Selma Ergeç, Nilperi Şahinkaya ve Efecan Şenolsun, Türkü Turan’ın başrollerini paylaştığı projeye saygım sonsuz. Çünkü Türkiye yapılmamış bir şeye ilk defa cesaret ettiler. Oyunculuklar başarılı. Fakat keşke senarist ve yönetmen Alphan Eşeli, dizinin ilk bölümde derdinin ne olduğunu anlatmak konusunda da aynı heyecanı ve özeni gösterseymiş. Ben diğer bölümlerini de tabii ki izleyeceğim. İlk vampir dizisinin nasıl devam edeceğini merak ediyorum.

“40” iddialı geliyor

Kanal D Ana Haber’in yüzü Buket Aydın renkli bir kişilik. Sadece haberi okumuyor, yorumlarıyla da dikkat çekiyor. Şimdi yeni bir heyecanı daha var. CNN Türk ekranında bu ay yepyeni bir programa başlıyor. Programın adı: 40. Her hafta tek konuk olacak programda. Konuğa Buket Aydın 40 soru yöneltecek. Her sorunun zorluk durumu var ve en zor soru kırmızı renkte. Konuğun bir soruyu cevaplama süresi en fazla 2 dakika... Programın mottosu; herkesin zamanı değerli. Derdini iki dakikada anlatabilir misin? Sorular sosyal medyadan, uzmanlardan ve sokaktan da gelebilecek. Siyasetçileri de bu programda göreceğiz, popüler kültürden konukları da... Format sahibi Mahperi Uçar ve Şafak Bakkalbaşoğlu. İkisi de daha önce başarılı formatlara imza attı. Şimdi birlikte yola çıkma kararları harika haber. Bundan sonra bir sürü iyi formatı hayatımıza sokacaklardır. Buket Aydın zaten parlayan bir yıldız ama şimdi bu formatla daha da ışıldayacaktır. 40’ın yolu açık olsun!

Bir Umut Yeter

MF Yapım-Faruk Bayhan-Fatih Aksoy’un yapımcılığını, Melis Civelek’in senaristliğini, Yusuf Pirhasan’ın yönetmenliğini üstlendiği, Tolgahan Sayışman, Hazal Subaşı ve Esra Bilgiç Töre’nin başrollerini paylaştığı Bir Umut Yeter’in ilk tanıtımı yayınlandı. Aslında isin adı Umut Işığım’dı ama son anda adı değişmiş. İlk tanıtımda Tolgahan Sayışman’ı kucağında bir bebekle gördük. Görüntüler ve dış ses dizinin derdini anlattı. İkinci tanıtımda bunu daha net göreceğimizi düşünüyorum. Tolgahan’ı ekranda görmeyi özlemişim. Köyceğiz’de çekilen dizinin bizi pek çok duyguyla yüzleştireceği aşikar. Şimdiden hayırlı olsun.

Gülperi dikkat çekiyor

Tims&B’nin yapımcılığını, Eylem Canpolat ve Sema Ergenekon’un senaristliğini, Cem Karcı’nın yönetmenliğini üstlendiği Gülperi’nin ilk tanıtımı Show TV’de yayınlandı. Başrollerini Nurgül Yeşilçay ve Timuçin Esen’in paylaştığı işin tanıtımı derdini anlatan, total seyirciye oynayan ama oldukça dikkat çekici olmuş. Bir annenin üç çocuğuna kavuşma hikayesi her zaman ilgi çeker. Bu sezon en çok merak ettiğim işler arasında Gülperi. Umarım seyirciyle buluşması da iyi olur.

Yazının devamı...

Kanal D’de ne izleyeceğiz?

Her yıl kanal genel müdürleriyle bir araya gelip, yeni sezonda izleyiciye nasıl bir menü hazırladıklarını sormak artık bir gelenek oldu. Bu yıl Kanal D’nin menüsüyle başlıyoruz. Kanal D kısa bir süre önce Demirören Grubu’na geçti ve kanalın genel müdür koltuğuna Murat Saygı oturdu. Saygı, çağa ayak uydurmuş bir televizyoncu. Yıllar önce de Kanal D’nin kaptanıydı. Aradan geçen onca yıl da yeni medyayı hep takip etti. Kanal D, Demirören Grubu tarafından alındığında da genel müdürlük koltuğuna yeniden oturdu. Kanalı gerçek bir televizyoncunun yönetmesi kendi adıma iyi bir haberdi. O nedenle geçtiğimiz gün Saygı’yla bir araya geldik ve hem geçen 6 aylık süreci masaya yatırdık, hem de yeni sezonu mercek altına aldık.

- Bu yaz Kanal D’de bir dizi başladı ama pek çok format denemesi oldu. Çok hızlı hazırlanmış bir prototip olmasına rağmen seyircide nasıl bir algı yarattı?

Geçtiğimiz üç senelik dönemde maalesef kanalın ana izleyicisi olan Ege, Akdeniz ve Marmara bölgesi kaybedilmişti. İnsanların Kanal D’ye yakıştıramadıkları bir şeyler gelmiş bu kanalın başına... Kanala geldiğimde yazın yayınlanacak hiçbir şey yoktu. Hızlıca yayına başladık. Kanal D’nin önünde bir toz bulutu vardı ve kalktı. Burada ışıltılı şeyler oluyor duygusunu verdik. Yaz günü zaten reyting olmuyor. Ama zararsız, güzel ve para kazanan bir yaz geçirdik. Böylece hem ben istediğim geri dönüşü aldım, hem de yeni sezona hazırlanacak vakti kullandık.

KANAL D’DE BAŞROL PROJE OLACAK

- Bu sezon Kanal D ekranında prime-time’da bizi neler bekliyor?

Tabii ki dizi izleyeceksiniz. Ne yazık ki bugünün düzeninde dizi olmadan televizyonculuk yapmak mümkün değil! Ama çok bütçeli oyuncularla, sadece oyuncuya dayalı işler yapmayacağım. Çünkü bunun başarı getireceğine inanmıyorum. Bugün çok iyi bir oyuncunun ya da yapım şirketinin tutmuş işi de var, batmış projesi de... Dolayısıyla olay projenin kendisi. Bu kanalda başrol proje olacak. İkinci önem verdiğim kriter ise sürdürülebilirlik. Çünkü proje çok iyi bir fikir olarak satılıyor. İlk iki bölümü 5-6 ayda yazıldığı için harika bir şey okuyorsunuz. Ama 7’nci haftaya gelindiğinde, yani iş rutine geçtiğinde hikaye yorulmaya başlıyor ve kısa sürede yayından kaldırılıyor. O nedenle geldiğimde söylediğim gibi 800 bin liradan daha pahalı dizi yapmamaya dikkat ediyorum. Çünkü ekranda bir yap-boz-kaldır sistemi olmasını istemiyorum. Bir diziyi yayından kaldırmak kanala zarar olarak yazar. İlk başlarda reklamın az oluyor, yavaş yavaş tuttukça reklam geliyor. Diziyi 8’nci bölümde kaldırdığında da kanalına 5-6 milyon lira zarar veriyorsun. Fakat 800 bin liraya dizi aldıysan ve o 4-5 reyting alıyorsa sürdürülebilir halde tutabiliyorsun.

- Pazartesi akşamları sezonda da ne izleyeceğiz?

Pazartesi akşamları Koca Koca Yalanlar olacak. Bu dizi bizim reyting kaybettiğimiz bölgelerle barışma sürecimizi başlatan iş oldu. Koca Koca Yalanlar’da komedi dizisi olsa bile gerçekçi diyaloglar var. İnsanın hayatına dokunuyor.

BİR LİTRE GÖZYAŞI PAZAR YAYINLANACAK

- Peki, diğer günlerde hangi diziler olacak?

“Salı akşamları TMC’yle Muhteşem İkili dizisine başlıyoruz. İki polisin hikayesini izleyeceğiz. İbrahim Çelikkol ve Kerem Bürsin rol alacak. İkisinin polisinde alt hikayeleri birbirinden farklı. Aşk, aile, intikam, komedi ve aksiyon var bu dizide... Keyifli bir erkek işi olacak. Çarşamba akşamları Çocuklar Duymasın’ı deniyoruz. Perşembe akşamı MF Film’le Bir Umut Yeter dizisi ekrana gelecek. Tolgahan Sayışman, Esra Bilgiç Töre ve Hazal Subaşı oynuyor. Güzel bir kadın işi. Cuma akşamları Arka Sokaklar olmaya devam edecek. Erler Film’le bir de İkiz hikayesi çalışıyoruz. Onu da cumartesi yayınlamayı düşünüyoruz. Pazar akşamları ise MedYapım’dan Bir Litre Gözyaşı’nı aldık. Sanem Çelik ve Miray Daner başrolleri oynayacak. Bu arada formatları da denemeye devam edeceğiz. Bu takık olduğum bir durum. 7 gece, 7 kanalda, 7 dizi izleme potansiyelini anlamak zor. Yaşım Kaç’a iç yapım olarak devam edeceğiz. Cumartesi akşamları Çarkıfelek’i deneyeceğiz. Başka formatlarda olacak. Televizyonculukta dünyada bir tek dizi yok. İlla bu millete bir şeyler seyrettirmek lazım.”

4 KADIN ZAMANI’NI DESTEKLEYECEĞİM

- Kanal D gündüz kuşağında da çok kan kaybetmişti. Orayı nasıl ışıltılı bir hale getireceksiniz?

Kadına umut veren programlardan yanayım. Müge Anlı’nın yaptığı polisiye işi çok takdir etmeme rağmen ben yapmak istemem. Zaten çok sinirleniyorum. TV8’de bir yemek programı var. Hop Zuhal Topal aynısını yapıyor. Bir eczane varken, yanına da 3 tane açıp hep beraber batmayı istiyoruz. Birileri yapıyor işte, bırakın güzelini yapsın. Gelelim bize... Yeni Bir Ben programını yapacağız. Tamamen gerçek insanlardan oluşacak. Kendisiyle derdi olan, sosyal hayatı bu nedenle etkilenmiş insanlara küçük estetik dokunuşlarla bir şeyler yapacağız. Ardından moda, güzellik kısmı gelecek. Psikolojik motivasyon desteği de alınacak. Fatih Ürek’le Gelinim Mutfakta’ya devam edeceğiz. 4 Kadın Zamanı, her ne kadar çok parlak başlamamış olsa da ben bu programı sonuna kadar destekleyeceğim. Normalde böyle bir program yazın yayınlanmaz. Zaten sabahtan öğlene kadar sadece çocuk izleyici var, çok az kadın var ekran karşısında. Ama bu 4 kadın birbirine alışsın, format otursun diye erken başladık. Eksiklerimizi gördük, sezonda daha oturmuş bir program olacak. Bu tür bir programın sesi, ışığı ve rengiyle Kanal D’ye çok yakıştığını düşünüyorum.

ARTIK BİRİNCİ KANAL OLMANIN ANLAMI YOK

- Bugünün televizyonculuğunda birinci kanal olmak ne kadar önemli?

“Türkiye’de fazla açılıp saçılıp da kanalları zarara sokmanın anlamı yok. Bugün neredeyse kar eden kanal yok. Kanallar patronların diğer şirketlerinden finanse ediliyor. Ben hayatım boyunca bir tek bunu yapmamaya çalıştım. Medya kendi gelir-gideriyle yaşamalı. Patrondan para istemek çok zor. Şu anda zarar etmemek bir başarı. Benim ilk hedefim; zarar etmeyen bir prototiple yürümek. Geliri ve belli bir reytingi garanti eden yapı kurmak lazım. Çok ağır reytingli işler var piyasada ama batmayan bir yapı kurmak lazım. Türkiye’de hiçbir zaman birinci kanal batmazdı. Bu sene gördük ki, birinci kanal battı. Haftalarca, aylarca yapımcılarına para ödemedi. Bu mu gelmek istediğimiz yer? Birinci oldum ama patronun holdinginden gelecek paralarla beslendim. Böyle bir şey yok. Bence televizyon yöneticilerinin bunu anlaması lazım. Dört kanal olduğu zaman birinci kanal olmak çok önemliydi. Artık birinciliğin eskisi kadar anlamı yok. Para kaybetmeyen, karlı kanal kalmak artık önemli olan...” Yeni sezonda Kanal D’de bol şans!

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.