Bu enerji Berk’i başka bir yere taşıyacak
Bir Deli Rüzgar başlamadan önce “Tanıtım çok güzel ve kesinlikle dikkat çekiyor ama şarkıcı kız hikayelerinin Yeşilçam’da doktorasını yaptığımız için hiç heyecan vermiyor. Umarım yanılıyorumdur” diye yazmıştım. Başlayalı birkaç hafta oldu ve ben diziye bayıldığımı itiraf etmeliyim. Beklentimin çok üstünde bir reji ve oyunculuk performansı izliyorum. Pınar Deniz karakteri adeta yaşıyor. Berk Cankat için söylenecek çok daha fazla sözüm var. Berk’i Güzel Köylü dizisinden beri tanıyorum. Kafasını işine ve nasıl daha çok gelişeceğine takmış bir isim Berk. Gerisiyle ilgilenmiyor. Arka arkaya başrolünde müziğin olduğu üç dizi yaptı. Yıldızların Altında, Gülizar ve Bir Deli Rüzgar. Aslında her biri kendisini daha da zorladığı bir işti. Köydeki Cemal’den bir pop stara dönüştü. Seyirci için hızlı bir geçiş oldu. Sonra bir veteriner olarak karşımıza çıktı. Onda da seyirci bu işe biraz mesafe koydu. Ama Deli Rüzgar’da Berk Cankat üstündeki delikanlı enerjisini atmış ve adam enerjisini doldurmuş. Kesinlikle ekranda erkek enerjisi daha yüksek. Bu da duruşuna, tavrına, oyunculuğuna yansımış. Bu iş belki çok yüksek reytinglere imza atmıyor ama şundan eminim bu iş Berk Cankat’ı başka bir yere taşıyacak.
Seyircide umutsuzluk uyandırdı
“İstanbullu Gelin ekranda senaryosunu en sevdiğim dizi” diye yaza yaza sanırım nazar değdirdim. Yeni sezon bölümleri eski tadı vermemeye başladı. Faruk’un Garip’in oğlu olduğu iki bölümdür işleniyor. Sanki dizi fazlasıyla yavaşladı. Fakat sanırım asıl mesele dizinin varoluş dünyasını kaybetmesi. O konak dizinin mekânsal gerçekçiliğini sağlarken seyirciyi de köklerine bağlıyordu. Konak gidip aile savrulunca seyirci de umutsuzluk uyandırdı.
FRANSA’DAN BİLDİRECEĞİM
Her yıl Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen, dünya içeriklerinin görücüye çıktığı, billboardları Türk dizilerinin doldurduğu, Türk dizilerine ilgiyi en net gördüğümüz Mipcom bugün başladı. Ben de bir hafta boyunca Cannes’da olacağım. Hangi dizilere ilginin çok olduğunu, yeni haberleri bildireceğim.