8. Gün kendisine yeni bir gün açamadı
Benim için ekranın en maskülen günü pazartesidir. Show TV’de Çukur, Star TV’de Söz öyle bir yarışın içine giriyor ki, bir bölümde iki dizide toplam kaç silah çıktı, kaç kişi vuruldu sayması neredeyse imkansız hale geliyor. Kanal D’de ise Siyah Beyaz Aşk var. Maskülen dizi olma konusunda onun da aşağı kalır yanı yok ama bir yerden aşkı yoğun vererek durumu kurtarıyor. İşte bu rekabetin ortasına pazartesi akşamı iki yeni dizi daha düştü. Biri atv’de ekrana gelen 8. Gün, diğeri Fox TV’de başlayan Yasak Elma... İkisi de Çukur ve Söz’ün önüne geçemedi. 8. Gün Tüm Kişilerde 2.97 reytingle 16’ncı, AB’de 2.77’yle 14’üncü, ABC1’de 3.11’le 14’üncü oldu. Yasak Elma’dan yarın bahsedeceğim. Çünkü bugün konumuz 8. Gün. Ay Yapım-Kerem Çatay ve Pelin Diştaş’ın yapımcılığını, Toygar Işıklı’nın müziklerini, Toprak Karaoğlu ve Volkan Sümbül’ün senaristliğini, Çağrı Lostuvalı ve Ender Mıhlar’ın yönetmenliğini üstlendiği dizide; Burcu Biricik, Musa Uzunlar, Buğra Gülsoy, Ceyda Düvenci, Cem Davran, Yiğit Kirazcı, Hakan Kurtaş, Deniz Karaoğlu, Gökçe Yanardağ, Sermet Yeşil, Gökhan Kıraç, Uygar Özçelik, Orhan Güner, Pınar Göktaş, Doruk Nalbantoğlu, Serhat Yeşil, Zeynep Uyku, Nazan Ayas, Fatih Yücebağ rol alıyor. Dizinin oyuncu kadrosuna söyleyecek söz yok, oldukça iyi! Ancak benim için bir diğer önemi; öykünün İçerde’nin de senaristi olan Toprak Karaoğlu’na ait olmasıydı. Bir de Poyraz Karayel’i kuran Çağrı Lostuvalı çekiyordu. O nedenle merakım iki kat artmıştı.
Bahar’a sonuna kadar inandık
İçerde’de de bizi şaşırtan bir senaryoyla karşımıza çıkan Toprak Karaoğlu, 8. Gün’de aynı metodu uygulamış. Ancak bu defa tahmin etmekte hiç zorlanmadık. Şehnaz’ın ölmediğini, Aziz’in Şehnaz’ı kaçırdığını hemen anladık. Aynı durum Hayati için de geçerliydi. Fakat değindiği konu nedeniyle saygım sonsuz bu öyküye... Kalemini seviyorum Toprak Karaoğlu’nun, ilerleyen bölümlerde çok daha iyi olacağını da biliyorum. Fakat reji için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Poyraz Karayel’i izlerken telefonunu bulup aramıştım Çağrı Lostuvalı’yı... Denemelerinin beni çok heyecanlandırdığını söylemiştim. Bu Şehir Arkandan Gelecek’te şaşırmıştım. Çünkü kurduğu dünyaya inanmakta zorlanmıştım. Fakat kredisi çok yüksekti benim için... Pazartesi ne yazık ki 8. Gün’ün dünyasına inanmakta da zorlandım. Oyunculuklara sözüm yok. Burcu Biricik sen ne güzel bir oyuncusun! Karaktere ne kadar inandığın gözünün ışığından belli oluyor. Bahar’a sonuna kadar inanarak izledim. Buğra Gülsoy’un hikayesini merak ediyorum. Merhametli katil, sen bu yollara nasıl düştün? Ceyda Düvenci’yi ekranda görmeyi özlemişim. Ama daha Şehnaz karakterinin tadını alamadık. Cem Davran da ekranda görmeyi özlediğim oyunculardan... Aziz bu hikayenin düğümü... Ama keşke dizinin finaline kadar onun kötü adam olduğunu anlamasaydık. Musa Uzunlar’ı yıllarca takım elbiseli, mafya babası olarak izledikten sonra saç ve sakalındaki küçücük bir değişimle bambaşka bir karaktere girdiğini görmek güzeldi. Yiğit Kirazcı’yı daha beşinci dakikada Bahar’ın yanından attık. Kızı o halde bırakıp giderek adamlık kitabını bozdu. Hakan Kurtaş’ı ilk kez bu kadar sert bir rolde izleyeceğim. O nedenle hikayesini merak ediyorum.
İlk bölümler sıkıcı oluyor
Ezcümle; 8. Gün ilk bölümüyle iyi oyunculuklar sunmasına rağmen hikayesi ve rejisiyle izleyiciyi tamamen içine çekemedi. Yurt dışında yaşayan bir arkadaşım diziyi izledikten sonra beni aradı. “Bu dizi beni sarmadı. İlk bölümde canım sıkıldı. Ama zaten hep böyle olmuyor mu? Türk dizilerinin ilk bölümleri hep sıkıcı oluyor” dedi. Düşündüm. O kadar haklı ki!!! İlk bölümlerde nedense meseleye tamamen giremiyoruz. Üstelik 130 dakika gibi bir sürede dert anlatırken... Ekranda Çukur ve Söz gibi rakibi varken, pazartesi akşamı 8. Gün’ün zirveye oynaması çok zor! Zaten aldığı reytingler bunu net gösteriyor. 8. Gün maalesef kendisine yeni bir gün açamadı.