Yarım laiklik
.
İsmail Kahraman herhangi biri değil. Devletin ikinci makamında değil. Bu yüzden laiklikle ilgili sözleri büyük gürültü yarattı.
İsmail beyin söylediği, anayasadaki laiklik tanımının çıkarılması. Tanımı olmayan bir kavramı da her yönetim kendi anlayışına göre uygular. Buradan bakılınca da öneri devletin temel niteliklerinden birinin değişmesi olarak görünüyor.
Laiklik ilkesinin ne olduğu ve ne olması gerektiğiyle ilgili olarak toplumda tam bir anlaşma olduğunu söylemek de zor. Ancak şu andaki “yarım laiklik” durumu büyük çoğunluğu memnun ediyor.
Laiklik “devletin bütün dini inançlara eşit mesafede durması” ise Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” olduğunu söylemek mümkün değil.
Devletin din işlerini düzenleyen kurumu, Diyanet İşleri Başkanlığı Sünni bir yapıya sahiptir ve bu örgüt Sünni bir örgüt olarak çalışmaktadır.
Sadece İslam dışındaki dinler değil, Sünnilik dışındaki İslam mezhepleri de Diyanet İşleri’nin “kapsama alanı” dışındadır.
Mevcut yarı laiklik durumunda devlet Sünnilerin camilerini yapmakta, din adamlarını temin ederek maaşlarını vermekte, din adamlarının topluma vereceği mesajları denetlemektedir.
Sünniler dışındaki inançların bu imkanlardan faydalanma durumu da yoktur, denetlenme durumu da yoktur.
Türkiye vatandaşlarının çok büyük çoğunluğu Sünni olduğu için de bu durumdan şikayet olmadığı gibi bunu herkes üzerinde anlaşılmış bir laiklik durumu olarak kabul etmektedir.
Mevcut yarı laiklik durumundan şikayetçi olanlar sadece Alevi vatandaşlardır. Onlar da doğal olarak “denetim” istememekte, Diyanet İşleri’nin sağladığı “devlet imkanları”ndan yararlanmak istemektedir.
Türkiye’nin Hristiyan ve Yahudi vatandaşlarının sorunu ise, daha önce vakıflarına yapılmış haksızlıkların düzeltilmesidir ki, bu konuda son yıllarda birçok adım atılmıştır.
Alıştığımız yarım laiklik durumunun temelleri esas olarak Kemalist dönemde atıldığı için, laiklik konusunda en hassas kesimler bile bu “yarım” durumu “tam” olarak kabul etmektedir.
Sonuçta hiç kimse mevcut yapılanma ile oynanmasını istemiyor, çünkü İslam dünyasında esen radikal rüzgarlara uzak olan Türkiye Müslümanlarının rahatsız edilmesinden çekiniyor.
“Yarım laiklik”ten memnunuz İsmail bey, özür dile meseleyi kapat ki tartışmalar daha da anlamsız noktalara gitmesin.