Üç seçim... Ya sonra?..
.
Vatan Haber
Yeni yılla birlikte artık siyasetin sürekli konusu seçimler olacak. Ardı ardına bu kadar seçim, belki bir de referandum, yoracaktır, hatta bıktıracaktır, ama öyle olacak.
2014 yılının mart-nisan aylarında yapılması gereken yerel seçimleri iktidar partisi erkene almayı başaramadı.
Yerel seçimler 15 ay sonra yapılacak.
Bu seçimler yerel yöneticilerin belirlenmesinden, halkın daha iyi hizmet almasından öteye önemli siyasi sonuçlar da doğuracak.
“Sahiller” denilen bölgede CHP‘nin durumunu korumasının veya AKP‘nin birkaç “kale”yi almasının siyasi sonuçları çok farklı olacak.
Kürt bölgelerindeki oyların dağılımı da hem BDP ve Kürt siyasi için hem de AKP için büyük önem taşıyor ve bunun için sert mücadeleler olacak.
2014 yılının haziran-temmuz aylarında yapılması gereken seçim cumhurbaşkanı seçimi.
Bu seçim öncesinde, 17 ay boyunca sürekli olarak başkanlık -yarı başkanlık tartışmaları gündemde olacak, kampanya hiç kuşkusuz çok hararetli geçecek.
Adayların kimliklerine, seçim öncesinde yapılacak yasal düzenlemelere göre, halkın ilk kez devletin başını doğrudan seçeceğini de dikkate alarak memlekette sıcaklığın aşırı artacağını öngörebiliriz.
Cumhurbaşkanı seçiminin ardından anayasa meselesinin öne çıkmasını ve referandum ihtimalini şu anda bir kenara bıraksak bile hararet düşmeyecek, artacaktır.
Yeni cumhurbaşkanı yemin ederek görevine başladığında yeni hükümet kurulmasının büyük ihtimal olduğunu biliyoruz.
Şu andaki çoğunluk partisi AKP kongre yapıp yeni liderini seçecek, yeni lider yeni hükümeti kuracak, ama bu hükümetin ömrü sadece bir yıl olacaktır.
2015 sonunda tekrar genel seçim yapılacak, yeni liderin belirlediği kadrolarla, yeni bir yapıyla yeni bir hükümet kurulacaktır.
Üç seçim süreci, gerçekten yorucu bir süreçtir. Ve böylesine bir siyasi yoğunlukta da hiçbir şey “garanti” değildir, olamaz.
Bu kadar çok seçim, bu kadar çok gerilim de her zaman bilinmedik, beklenmedik olaylara açık ortamlar yaratabilir.
Yakın siyasi tarihimizde buna uygun çok örnek bulunabilir.
Bu iki buçuk yılı yönetecek siyasetin, siyasetlerin, kim olursa olsun; zihinlerinin fevkalade açık olması gerekir ki 2015 kazasız belasız tamamlansın, 2016’ya “demokrasi hâli”nde ulaşılsın..