Türkiye’ye ve hükümete komplo
.
Mehmet Altan’ın tutuklanma haberine darbeciler ve FETÖ’cüler pek sevinmişlerdir. Göbek atsalar yeridir. Darbe uyarısı yapan bir yazarın darbecilikten tutuklanmasına herhalde üzülecek değillerdir, bu gidişatın devamının kendi lehlerine olacağını görürler.
Yazarların, akademisyenlerin, gazetecilerin tutuklanmaları üzerine çoktandır konuşuyoruz. Bu icraatların nelere yol açacağını anlatmaya çalışıyoruz.
Daha açık konuşmak gerekirse bu icraatlar sonuçları itibarıyla ülkenin tümüne ve hükümete karşı bir komplonun ciddi bir ayağına dönüşmüştür.
Türkiye’yi demokrasinin sürekli gerilediği bir ülke olarak göstermek ciddi bir komplodur. Bu operasyon şu anda devam etmektedir. Ve Türkiye’nin bütünüyle dünyadan tecrit edilerek kendi içine kapatılması süreci daha ileri noktalara götürülmektedir.
Demokrasinin rafa kaldırılmasına göz yuman bir hükümetin ağırlığı ve niteliği tartışıldığı zaman sürekli olarak eli kolu bağlanır. Türkiye 2012’den bu yana çeşitli komplolarla karşı karşıya kaldı. 15 Temmuz 2016’da da en açık seçik ve kanlısı sahneye kondu. Türkiye bunu da atlattı.
Şimdi ise komplonun bir başka aşamasına geçildi: Türkiye’nin tecrit edilmesi ve kendi içinde boğulmamak için çabalayan bir hale getirilmesi.
Son tutuklamaları destekleyen, hatta bunların artmasını isteyen birileri hükümete destek olduğu görüntüsü vermeye çalışıyor. Hükümet bilmelidir ki, bu önerileri getirenler bilerek ya da bilmeyerek komploya hizmet etmek durumundadır.
Bu tutuklamaların darbe ve FETÖ davalarını sulandıracağı uyarısı da dikkate alınmadıkça bir kaosa gidilmesi de kaçınılmaz hale gelecektir.
Bu kaosun da darbecilerin ve FETÖ’cülerin lehine sonuçlar yaratacaktır. Eski darbe davaları bu yolla buharlaştırıldı, şimdi 15 Temmuz ve FETÖ için de aynı yöntem uygulanıyor. Hükümet şu anda sorunsuz işleyen komployu teşhis etmekte geciktiği sürece de komplonun başarı şansı artacaktır. Türk toplumu birçok yarayla hassas bir dönemden geçerken bu komplo ile yeni yaraların etkileri de çok ağır olur.