Şampiy10
Magazin
Gündem

Tezkereler

.

ABONE OL
Vatan Haber

Hükümete, sınır ötesinde harekat yetkisi veren iki tezkere hafta sonunda Meclis’in önüne gelecek. Tezkerelerin içeriği tam olarak belli değil, ama iki tezkere olmasının nedeni iki ayrı ülkenin söz konusu olması.

Hükümet, IŞİD’e karşı kurulan koalisyonda, ABD’nin yanında tam olarak yer alacağını açıkladı. ‘Tam olarak’ bütün siyasi ve askeri opsiyonları içeriyor.

Türkiye’nin sınırları dışında askeri operasyon yapılabilmesi için de Meclis’in onayı, kararı gerekiyor. İki tezkere bunun için Meclis’e gelecek.

Söz konusu iki ülke de Irak ve Suriye’dir. IŞİD Irak toprağında ve Suriye toprağında askeri harekatlar yapmaktadır. Irak’ta önemli bir bölgede egemendir, Kürdistan sınırına yönelmektedir.

Suriye toprağındaki IŞİD hedefi de bu ülkenin Kürt bölgesidir, Rojava’dır, Kobane’dir. Türkiye’ye son göç dalgası buradan gelmiştir.

Türkiye IŞİD olayına Suriye yönetimini de dahil etmektedir ve bölgede koalisyonun yapacağı ‘düzenlemeler’ de Şam yönetiminin de hedef olmasını istemektedir.

Tezkerelerle, hükümete, ülke sınırı dışında askeri operasyon yetkisi verildikten sonra bu yetkinin nasıl ve ne ölçüde kullanılacağı kararı tümüyle hükümete aittir.

Hükümetin bu yetkiye sahip olması, bunun şu andaki koşullarda kullanılacağı anlamına gelmemektedir. Ama sınırın hemen yanı başında bir kıyım tehdidi altındaki Suriye Kürtleri için de kullanılabilir. Türk askeri, bölgede kıyımı önlemek Suriyeli Kürtlerin canını korumak için devreye girebilir.

Bu durum bu şekilde ifade edildiği zaman ‘soğuk’ bir tespit gibi kalıyor ama bunun diğer adı da Türkiye’nin savaş ‘pozisyonu’ almasıdır.

Suriye’deki Esad yönetimi, IŞİD’in karşısındadır, ama kendi Kürt vatandaşlarının korunması için de olsa Türkiye’nin kendi sınırları içinde askeri operasyon yapmasına nasıl tavır alacağı bilinemez. Ankara, Şam yönetimini de ‘hedef’ olarak ilan ettiği için Esad’ın tepkisi de tahmin edilebilir.

2003 yılında, ABD’nin Irak harekatına Ankara’nın desteğini sağlayacak tezkereye Meclis ‘hayır’ demişti ve Türkiye ABD ilişkileri uzun bir sıkıntılı dönem yaşamıştı.

Bugünkü koşullar ve pozisyonlar 2003’e göre daha farklı görünse de ana konumlar değişmiş değildir, bazı isimler değişmiştir.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.