Şampiy10
Magazin
Gündem

Ortak barış bildirisi

.

ABONE OL
Vatan Haber

Başbakan Davutoğlu’nun HDP görüşmesinde gündeme getirdiği “dörtlü deklarasyon” siyaset katında fazla bir heyecan uyandırmadı.

Koalisyon ve erken seçim hesaplarıyla zihni fazla dolu olan siyaset erkanının gündeminde barış süreci halen aşağılarda yer alıyor.

Ak Parti ile koalisyon yapmaya çok yaklaşmış olan CHP’nin “ortak barış bildirisi” hakkındaki fikri de belli değil.

Ortak bildiride aynı fikirde olan Ak Parti ve HDP’dir. Bu bildiride yer alacak olan da makul ve güven veren bir silah bırakma çağrısıdır.

Koalisyon çalışmaları devam ederken, Meclis’teki dört siyasi parti liderinin altına imza atacakları bir barış bildirisi halen temel meselede kafa karışıklığı yaşayan siyasi iradeleri de yapıcı bir alana çekmekte faydalı olacaktır.

Siyaset merkezleri halen 7 Haziran’ın tahlilini yapmakta zorlanıyorlar, çünkü 7 Haziran’ın doğrudan barış meselesiyle birinci derecede ilişkili olduğunu görmemekte ısrar ediyorlar.

Muhtemel bir erken seçimde de toplumdaki ana siyasi pozisyonları belirleyecek olan yine barış meselesidir.

Kobane üzerinden Suriye’ye, Kuzey Irak’tan Irak’a doğru yayılan ve bir köşesinde IŞİD’in bulunduğu kilitlenmenin birinci anahtarı da Türkiye’nin iç barışıdır. Türkiye iç barışını sağlayamadıkça oldukça geniş bir coğrafyadaki kırılgan konumundan çıkması giderek daha da zorlaşacaktır.

Bu anahtarın çalışabilmesinin birinci koşulu da en net haliyle, PKK’nın Türkiye’de silah bırakmasıdır.

Türkiye’nin barış meselesini bütün sınır ötesi boyutlarıyla görmek yerine, küçük pencerelerin kıyısında durmak, önemsiz ayrıntılara takılarak meseleyi kişisel ve duygusal hatlarda ele almak, anahtarın da pas tutmasına yol açar.

Meclis’teki dört parti, liderlerinin imzalarıyla bir ortak bildiriyle barış çağrısı yaparsa şu andaki kilitlenmenin açılma ihtimali yükselecektir.

Bütün toplumun tekrar barışa, kendi barışına sahip çıkması, siyasetteki genel havayı başka bir düzeye çekecektir.

Yaptığı önerinin gerçekleşmesini sağlamak görevi Başbakan Davutoğlu’na aittir. Bunun için tam destek görevi de tabii ki öncelikle HDP’nindir.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.