Mecburen itidal
.
Ankara, IŞİD’e yönelik askeri operasyonlara katılmayacağını, sadece insani amaçlı lojistik destek sağlayacağını ilan etti. ABD’nin istediği ortak bildiriye de imza atmadı.
IŞİD’in elinde 49 Türk rehine varken bunun dışında davranması mümkün de değildir, mantıklı da değildir.
IŞİD, radikal Sünni bir siyasi askeri harekettir. Karmaşık tahlillerin ötesinde, Irak topraklarında, kısmen Suriye’ye kısmen de Kürdistan’a uzanan bir alanda egemenlik kurmak istemektedir. Bu bölge hem petrole göre hem Şiilerin egemenlik alanlarını daraltacak bir şekilde çizilmiştir.
Yine karmaşık ideolojik ve dini tahlillerin ötesinde bakınca meselenin bir Sünni hakimiyet alanı yaratmaya yönelik olduğunu görebiliriz.
Radikal Sünni hareket
IŞİD’in gücü hakkında çeşitli rivayetler var, bu silah gücünü kurmak, askerlerini toplamak, donatmak ve beslemek için hangi kaynağa dayandığı hakkında da rivayet muhtelif. Ancak bazı işaretler Körfez ülkelerini, Suudiler ve Emirlikler tarafını gösteriyor.
IŞİD radikal bir Sünni harekettir, ama egemenlik alanı olarak hedeflediği bölgedeki Kütlerle de çatışmaktadır.
Bu arada Amerika’nın baş düşmanı İran ile, Batı’yla ilişkileri çok gevşemiş olan Suriye’nin Şii yönetimi de IŞİD’e karşı ABD’nin yanında yer almaya hazırdır. Bu, Amerikan yönetiminin IŞİD’e karşı stratejisini destek anlamına gelmektedir ve bunun başında yoğun askeri yöntemler vardır.
Ankara’nın, Esad rejimine karşı muhalifleri açıkça desteklemesi, bu muhalefetin unsurları açısından tartışma konusu olmuştur, Batı’dan da bölgedeki radikal Sünnilerin güçlenmesi açısından tepki ve eleştiriler gelmiştir.
‘Hala petrol savaşı’
Ankara bu tepkilere hedef olurken, Şii İran’ın Batı’yla ve dünyayla ilişkisinin normalleşmesi için de çaba göstermiştir. Benzer yoğun çabalar, Irak’ta Şiilerle Sünnilerin birbirlerine uyguladıkları kıyımların durması için de gösterilmiştir.
Ankara, Suriye politikasıyla IŞİD gibi oluşumlara yol açmakla suçlanırken, IŞİD’in ilk işlerinden biri 49 Türk diplomatın kaçırılması olmuştur. Yayın yasağı olduğu için bu rehinelerle ilgili durumu bilmiyoruz, ama IŞİD Türkleri elinde tutarak Ankara’nın rahat hareket etmesini de engellemiştir.
Bu tabloyu Türkiye açısından gözden geçirdiğimiz zaman, şu anda çelişik gibi görünen çok fazla unsur görüyoruz.
Bunlardan biri de Kürdistan’ın IŞİD’e karşı savunulması için Barzani’nin askeri güçleriyle PKK’nın işbirliği yapması ve bu kuvvetlere ‘Batı’ dan silah yardımı yapılmasıdır.
Ortadoğu hala bir bataklıktır. Tekrar edelim: Birinci Dünya Savaşı sonrasında bataklık olması öngörülmüştür ve bu bataklığın altında halen petrol savaşı vardır.