Kürtlere açılan CHP
.
CHP, kısa bir SHP dönemi dışında Kürt meselesinde esas olarak devletçi hatta durmuş, bazen soldan gelen rüzgara kapılsa da belirleyici anlarda devlet hattından çıkmamıştır.
Tekrar genel başkan seçildiği kongrede Kılıçdaroğlu ilk kez iki konuda devletçi hattın dışına çıktı.
Kılıçdaroğlu, iktidara gelirse yerel yönetim reformunu yapacağını ve ana dilde eğitimi sağlayacağını söyledi.
Bu Kılıçdaroğlu için de CHP için de bir “kendini aşma” durumudur. Ama iki konu da “iktidara gelme” şartına bağlıdır.
AKP’nin daha önce girişimde bulunduğu yerel yönetim reformunu CHP durdurmayı, reformun rafa kalkmasını başarmıştı.
Bunun için Kılıçdaroğlu’nun vaadi gerçek bir “kendini aşma” durumu olmaktadır.
CHP’nin yeni hattı onaylandı
Ana dilde eğitim de CHP’nin bugüne kadar uzak durduğu, böyle bir sorun yokmuş gibi davrandığı konulardan biridir.
Türkiye yaklaşık on yıldır bu iki konuyu da birçok unsuruyla konuşmakta, tartışmaktadır, CHP’nin arada uzun bir mesafe bıraktıktan sonra bu konulara girmesi yine de olumlu görülmelidir.
Yerel yönetim reformu AKP’nin gündemindedir, Kürtçenin serbest kullanımı yine AKP döneminde sağlanmış, ana dilde eğitimin yolları önemli ölçüde açılmıştır.
CHP iktidarda olmadığına göre, Kılıçdaroğlu’nun konuşması, halen iktidarda bulunan AKP’nin yürüttüğü barış sürecini CHP’nin destekleyeceği anlamına gelmektedir.
Bunun mantıklı uzantısı da, yine AKP Hükümeti’nin barış süreciyle birlikte gündeminin birinci maddesinde yer alan demokratik anayasa için de CHP’nin destek olmasıdır.
Yerel yönetim reformunun da ana dilde eğitimin de, diğer demokratik reformların da temel belgesi olacak bir anayasaya CHP’nin destek vermesi Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra beklenecektir.
CHP’nin yeni hattı, olağanüstü kongrede Kılıçdaroğlu’nun tekrar genel başkan seçilmesiyle parti tarafından onaylanmış olmaktadır.
Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin bir kongre konuşmasından ibaret olup olmadığını, gerçekten bir politika değişikliğini ifade edip etmediğini çok kısa zamanda göreceğiz.