İstanbul’a aday olmak
.
Yerel seçimlerin odağına İstanbul Büyükşehir yerleşiyor. Hareketlenme, aday adayları en erken ortaya çıkan parti olmasıyla CHP’de başladı.
Suyu, çöpü, yolları, toplu taşımayı, altyapıyı, yeşilleri öne alarak İstanbul için düşününce CHP’nin umutlanması için bir neden görünmüyor.
Gökdelenler farklı bir tartışma konusu...
CHP’nin umutlanmasının nedeni, Taksim-Gezi olaylarının İstanbul merkezli olmasıyla şehirde yoğunlaşan anti-AKP rüzgârın yerel seçim tercihlerine yansıması ihtimalidir.
Seçmenin tercihlerine böyle bir etki yansıyabilir ama belediye ve hizmet denildiği zaman Büyükşehir’in de hatta diğer tüm ilçe belediyelerinin de ellerinin kuvvetli olduğuna kuşku yok.
İstanbul’un CHP’li ilçe belediyeleri de AKP’lilerle “hizmet yarışı” havasına girmişler ve kendi bölgelerinde olumlu notlar almışlardır.
İstanbul ve Topbaş
Yerel seçime “hizmet ve şehir” diye bakanların İstanbul yerel yönetimini değiştirmeyi istemelerinin görünürde bir mantığı yok.
Ama umut ve hedef “İstanbul’da iktidar değişirse merkezi iktidar da değişir” inancı üzerine kuruluyor.
İstanbul’da CHP ve bütün anti-AKP çevrelerde yerel seçim kampanyası “önce İstanbul sonra Ankara” diye sloganlaştırılan bir siyasi tema üzerinden yürüyecektir.
1989’da Bedrettin Dalan’ın İstanbul yenilgisine ANAP karşıtlığı yol açtı ve 1991’de Ankara’da iktidar değişti.
Dalan örneğinin tekrarını mümkün kılacak maddi ve siyasi koşulların bugün mevcut olduğunu söylemek mümkün değil.
Altında fazla kuvvet olmayan bir siyasi yüklenmenin karşısına Kadir Topbaş’ın koyacağı vaatler, İstanbul’da yaşayanlar için bellidir.
Ulaşım sorunlarına karşı toplu taşımada yapılacak yeni projeler ve trafik düzenlemeleri ile soluk alması sağlanmış şehri kirli hava derdinden de uzak tutacak “yeşil projeler”...
Kadir Topbaş, iki dönemde İstanbul’da yaptıklarıyla ne kadar önde olursa olsun ona da ilçe belediyelerine de “siyaseten” oy vermeyecek olanlar olacaktır.
Yine de İstanbul seçiminde esas olan İstanbul’dur ve çoğunluk İstanbul açısından bakacaktır.