Şampiy10
Magazin
Gündem

Gitti, ne oldu?

.

ABONE OL
Vatan Haber

Başbakan Davutoğlu'nun meydan okuması üzerine MHP Genel Başkanı Bahçeli, Tunceli'ye gitti. Gitti, Dersim olayıyla ilgili görüşünü meydanda, büyük güvenlik önlemleri altında tekrarladı, döndü.

Bahçeli'nin gelişine tepki gösteren Tuncelili vatandaşlar toma ve biber gazı eşliğinde dağıtıldı, büyük olay olmadı, Bahçeli de ziyaretini kısmen yapmış oldu.

MHP Genel Başkanı Dersim olayının bir isyan olduğunu, Seyit Rıza'nın Abdullah Öcalan gibi bir isyan başlattığını, bu isyana katılanların da terörist olduklarını düşünüyor ve söylüyor.

Bahçeli, 13 bin kişinin ölmesi üzerinde durmuyor. Bu 13 bin ölünün de isyancı ve terörist olup olmadığını düşünmüyor. Düşünmüyor çünkü devletin orantısız güç kullanma hakkı olduğuna inanıyor. Devlet karar vermiştir, Dersimlilere ağır bir ceza kesmiştir, hukuk da bu kadardır, adalet de bu kadardır.

Bahçeli kıyım sonrasında dağıtılan, evlatlık verilen binlerce çocukla da herhangi bir "empati" kurmuyor. 1915'te kimsesiz kalan binlere Ermeni çocuğun dağıtılması, evlatlık verilmesi, köklerinden koparılması gibi bir icraatın Dersimlilere yapılmış olması da Bahçeligiller için doğaldır.

Dersim konusunda hassasiyetlerin yüksek olduğu ve bu meselenin de bir barış süreciyle sonuçlanması için belli çabalar gösterilirken Bahçeli'nin meydan okuması uzlaşma ve bütünleşmeye değil, ayrılığa, ayırımcılığa katkıda bulunan bir provokasyondan ibarettir.

Siyaseti meydan okuma, karşı meydan okuma icraatları ve delikanlılık raconlarına sıkıştırmış, daraltmış anlayışların sürekli gerilim artırıcı sistemler ürettiğini görmeyen bir siyaset erbabı ikide bir kendini göstermektedir.

Delikanlı havasıyla yapılan iddialaşmalar, meydan okumalar her zaman ve her şartta doğru eğri tepkiler yaratır, özel hassasiyetlerin canlanmasını sağlar.

Bahçeli'nin de bütün Türk vatandaşları gibi, siyasi kimliği olan ve olmayan her vatandaş gibi ülkenin her yerine elini kolunu sallayarak gitmesi ve her yerde siyaset yapabilmesi esastır.

MHP Tunceli'de Diyarbakır'da, HDP İzmir'de serbestçe siyaset yapabildiği zaman demokrasi çağına hep birlikte geçmiş olacağımız kesindir. Ama bunun yolu hassasiyetleri kaşımak değil, hassasiyetleri gidermek, ayırımcılıkları sona erdirmek ve tarihi barış süreçlerine katkıda bulunacak hatta siyaset yapılması şarttır.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.