Şampiy10
Magazin
Gündem

Gezi de FETÖ’ye gidiyor

.

ABONE OL
Vatan Haber

Olay, çevre savunmasıyla başlamıştı. İstanbul’un göbeğindeki ender yeşil alanlardan birinin yok olma ihtimaline karşı tepki gösterildi.

Sonra bir anda çevreci gösteriler doğrudan Tayyip Erdoğan’ı hedef alan büyük gösterilere dönüştü. Sonra da Erdoğan’ı istifaya zorlamayı amaçlayan bir siyasi hedefe ulaştı.

Sade bir çevreci eylemin ülkeyi sarsacak bir siyasi boyuta ulaşmasını anlamak ve açıklamak kolay olmadı.

Gösterilerin ilk anından itibaren güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanması haklı bir tepki yarattı. Erdoğan’ın sert ifadeleri dolayısıyla da güvenlik güçlerinin abartılı güç kullanması da ona bağlandı.

Gezi’nin sınıfsal ve toplumsal bir tabanı yoktu. Ama Tayyip Erdoğan karşıtlığı ve düşmanlığı üzerine geniş bir ittifak kuruldu.

Gezi krizini yönetmekte hükümetin zorlandığı da, gelişmelere hakim olamadığı da ortadadır.

Şimdi ise bu olayın faturası, küçük bir çevreci eylemin hükümeti devirmeye dönük büyük bir operasyona dönüşmesinin hesabını da FETÖ’ye çıkarılıyor.

Dönemin İstanbul valisi ve emniyet müdürünün FETÖ’den tutuklanmalarının kaçınılmaz sonucu Gezi’nin hesabının onlardan sorulmasıdır.

MİT başkanının tutuklanması operasyonunun başaramayan, Gezi’de ve 17-25 Aralık’ta bir noktada soluğu kesilen Cemaatin doğrudan askeri darbe aşamasına geçmesinin bir açıklaması da buradan yapılabilir.

Ama devletin bütün kurumlarındaki örgütlenme düzeyine bakıldığı zaman da Cemaatin Kemalistlerle birlikte darbe girişimine kalkışmasının izahı yine güçleşmektedir.

Orduda, poliste ve yargıda bu kadar kuvvetli bir örgütlenmeye ulaşmış bir siyasi hareket, bu kuvvetini zamana yayarak kullanmak yerine aceleci bir kalkışmaya girişmiştir.

7 Şubat’ı, Gezi’yi, 17-25 Aralık’ı, sonuç alamasa da bu boyutlara ulaştırabilen, barış sürecini sabote edebilen Cemaat 15 Temmuz’a böyle geldi. Ellerinde hazır bir Balyoz darbe planı ve darbe seven Kemalistlerle “son vuruş”u yapmak istedi.

Bu “son vuruş”u çözebilmek için Gezi’nin de çözülmesi önemlidir. Gezi, kalkışmanın ilk kitlesel ayağı olduğu için çözülmek zorundadır.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.