Geçmişin hesabı
.
Vatan Haber
Yakın geçmişimizin kâbusları deşildikçe yeni bir tepki ortaya çıkmaya başladı: “Tamam bunları biliyoruz, artık bırakalım, bugüne bakalım.”
Bu rahatsızlıkta kötü bir niyet okumaya gerek yok. Çok uzun yıllardır kendi tarihlerinden habersiz, bu topraklarda neler yaşandığından habersiz, azımsanmaması gereken geniş bir kesim rahatsız oluyor.
O kadar uzun süre ve etkili bir “enjeksiyon”a tabi oldu ki, tarihi en çarpıtılmış hâliyle ezberlemek zorunda kaldı ki, kendisini rahatsız hissetmesi çok doğal.
“Geçmişle hesaplaşma” bizim için çok büyük bir alan ifade ediyor. 1915’ten başlıyorsunuz, 2005’e kadar geliyorsunuz. “Sünni Türk devleti” adına, onun kendilerinin malı olduğuna inanmışların kurduğu sahte dünya çoktan çöktü.
Kendileri hâlâ bunun farkında olmadıkları gibi, şu anda olanları tek ve dar bir siyasi endeks açısından görmekte direniyorlar, öyle göstermek için de uğraşıyorlar.
Batı toplumları kendi geçmişle hesaplaşmalarını demokrasiyi hazmederek yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Irkçılığı, ayırımcılığı, farklı olanı aşağılamayı, bu hesaplaşmayı sonuna kadar yaparak kendi toplumlarında “marjinal” hâle getirdiler.
“Geçmişle hesaplaşma” denildiği zaman ortaya çıkan “rövanş korkusu”nun karşısında hâlâ bir “restorasyon korkusu” vardır, çünkü geçmişin kâbuslarının altındaki korkular toplumumuzda hâlâ yaşamaktadır.
“Rövanş korkusu”nun Türkçesi şudur: “Biz onlara zulüm yaptık, şimdi onlar bize zulüm yaparak öç alıyorlar.”
“Restorasyon korkusu”nun Türkçesi de şudur: “Demokrasiden korkan kesimler kurumlar tekrar bir şekilde iktidar olurlarsa eski düzene döneriz, hem de daha ağır zulümlerle karşılaşırız.”
“Rövanş korkusu”nu abartma üzerine kurulmuş siyasetlerin etkisiz hâle getirilmesinin yolları da bellidir, “restorasyon korkusu”nun kalmaması için yapılması gerekenler de bilinmektedir.
Yüz yıllık korkuların üstesinden on yılda gelmenin zorluğu ortadadır. Bunun için uğraşanların daha çok uğraşması gerekiyor, “geçmişle hesaplaşma” deyiminin içinin her gün, her fırsatta tekrar tekrar doldurulması gerekiyor.