Esasa bakmak
.
İmralı görüşmesinin ‘tutanak’larının ilk okuması doğal bir heyecan yarattı. ‘Sabotaj,’ ‘deprem’ nitelemeleri havada uçuştu. ‘Tutanağın sızdığı’ kaynaklar üzerine de çok zihin idmanı yapıldı.
“Tutanak” kelimesiyle başlarsak; bu metnin bir “tutanak” olmadığını söyleyenler haklıdır.
Metnin, görüşmeye katılan BDP’li vekillerin notlarından oluştuğu ve “resmi” bir “kullanım” için hazırlanmadığı bellidir.
“Resmi kullanım” için hazırlanmış metin, Öcalan’ın mektubudur.
Bu metin BDP yöneticileri dışında kimlere verildi, “sızma” nereden oldu gibi sorular üzerinde “spekülasyon” yapmanın da bir faydası yok. Metin yalanlanmadı, tecrübeli bir gazeteci bunu elde etmiş, gazetesi de görevinin gereğini yaparak yayınladı.
Tepkiler alkışlanmadı
Süreçle ilgili herhangi bir tökezleme olmaması konusunda hassasiyet gösterenlerin tepkileri de doğaldır. Görüşmenin yapıldığı koşulları ve konuşmaların “hedef kitlesi”ni, metni dikkatle okuyanlar kolayca tespit edebilir.
Öcalan’ın metinde yer alan bazı ifadelerinin, “köstekleme” amacıyla kullanılacağı kaygısının da haklı yanları vardır. Nitekim CHP ve MHP’den çıkan tepkiler, bu metin dolayısıyla Hükümet’in ve Başbakan’ın zor durumda kalması umuduyla çok hızlı bir şekilde ortaya konuldu. Bunların pek alkış topladığını ise şu ana kadar görmedik.
Güven tazelendi
Metinde, daldan dala birçok beyan arasında “esas” olanın değişmediği açıktır.
Öcalan, “devlet”le yaptığı görüşmelerden sonra bir “yol haritası” önerisini yazılı olarak devam ettirmiştir ve “barış süreci”nin devam etmesi gerektiğini çeşitli şekillerde ifade etmiştir.
Konuşmanın içeriğiyle ilgili ne kadar kavga edersek edelim, ortada bir “ikili oyun” olduğunu göstermek isteyenlere uygun malzeme yok.
“Yol kazası” ihtimallerinin her türlüsü, barış iradesini ortaya koymuş olan çoğunlukta korku yaratıyor. Bunca yıl sonra barışa bu kadar yaklaşmışken, anlamsız bir kazayla eski günlere dönmeyi istemeyen iradeler için bir görüşme metninin sızmasının gerçek bir sarsıntı yaratmasını ummak çok yanlış bir hesaptır.
Yalçın Akdoğan’ın “yok saydıklarını” söyleyip hükümet tarafındaki tartışmayı durdurması da bütün taraflar açısından önemli bir irade beyanı ve güven tazelemesi oldu.