Şampiy10
Magazin
Gündem

En zor dava

.

ABONE OL
Vatan Haber

Ortaya çıkan ilk iddianame, 28 Şubat davasının kolay yürüyeceği izlenimini veriyor. Suçlanan üst düzey asker kişiler, dava konusu icraatları, diğer benzer davalarda olduğu gibi reddetmiyor, kabul ediyorlar. Bu icraatları Milli Güvenlik Kurulu’nun o günkü kararları gereği yaptıklarını söyleyerek kendilerini savunuyorlar.

Sonuç olarak bu icraatlarla, kamuyu üzerine kurulan baskı ortamıyla, değişik korkutma yöntemleriyle yasal hükümet “gönderilmiş”tir. Davadaki zorluk burada başlıyor, çünkü sivil birçok siyasetçi “28 Şubat süreci” denilen olayın belli aşamalarında aktif olarak süreci desteklemiş ve katkıda bulunmuşlardır.

Sonraki iddianame veya iddianamelerde suçlanacak olanlarla ilgili olarak pek çok spekülasyon yapılıyor, bunların bazıları gazetelerde haber oluyor. Davanın zorluğu bu haberlerde de açık olarak ortaya çıkıyor.

Bir siyasi partinin, bir siyasi görüşün, iktidarda da olsa ülkeye zararlı olduğunu düşünmek, bu inanç ve kanaatle siyaset yapmak suç değildir. Ama hükümeti değiştirmek için tehdit etmek suçtur.

Net kriterlerle

Aynı zorluk o dönemin medyasına ilişkin tartışmalarda da sürekli olarak ortaya çıkıyor.

Bir siyasi mücadelede taraf olmak suç değildir. Siyaset yapmak hiç suç değildir.

Siyaset yaparken yasal ve meşru olmayan yöntemler kullanmak; yalan olduğunu ve insanların hayatlarını tehlikeye sokacağını bilerek haber yayınlamak suçtur. Yasal olmayan faaliyetleri bilerek desteklemek suçtur.

28 Şubat davasında siyasetçilerle ve gazetecilerle ilgili iddialar ortaya konulurken bu ayrımların çok düzgün şekilde yapılması gerekiyor. Operasyonların hazırlayıcıları ve uygulayıcıları, kendi yaptıklarını “postmodern darbe” olarak nitelemişler ve “bin yıl süreceğini” söylemişlerdir.

Bu sürece bilerek katılmış, örgütsel yapılar içinde hareket etmiş ve amaca katkıda bulunmak için bilerek suç işlemiş olmanın kriterleri çok net ortaya konulmazsa “asıl dava”nın zarar göreceğini unutmamak gerekiyor.

Ergenekon ve Balyoz davalarındaki birçok “hassasiyet” eksikliğinin yarattığı soru işaretlerinin “asıl davalar”a verdiği zararları herkes gördüğüne göre 28 Şubat için yargı sürecinin nasıl işlemesi gerektiği de kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.