Şampiy10
Magazin
Gündem

Eksik varsa söylerler

.

ABONE OL
Vatan Haber

Başkalarının bizim için ne düşündükleri, ne söyledikleri konusunda oldum olası çok hassasızdır.

Bir süredir, Batı’dan gelen, demokrasi ve ifade özgürlüğüyle ilgili eleştirilerin hepsine de cevap yetiştirmeye çalışıyoruz.

Ana savunma sistemimizde, değişik koşullar ve güçlükler nedeniyle bize biraz daha hoşgörüyle bakılması gerektiğine dair bir mantık var.

Batı ise basit bir söylemi tekrarlıyor: Avrupa Birliği üyeliğine adaysanız, demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü alanlarında bir eksiğiniz olamaz.

Yedi düvelin saldırısı altında ve bölünme tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuza da yeni inanmış değiliz. Bu kuvvetli inanç, dışarıdan gelen her hamlede bizi daha da tedirgin hale getiriyor.

12 Eylül döneminde de Batı’dan gelen eleştiri ve tepkilerin kaynağının dostluk değil düşmanlık olduğuna inanmış olduğumuz için tepkiler de buna göre oluşuyor.

Şuradan başlasak: Demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü konularında çeşitli eksiklerimiz vardır. Önce bunu kabul etmek zorundayız.

Bizi bu konularda eleştiren herkesin düşmanımız değil, çoğunlukla dostlarımız olduğuna inansak birkaç adım daha ilerlemiş oluruz.

İlerlememek için ise kendi açımızdan kuvvetli bir mantıkla yürümeye çalışıyoruz: Ülkemiz ağır bir terör saldırısı altındadır, dostumuz olduğunu söyleyen herkes bizi aynı hatta, hiçbir görüş farkı belirtmeden desteklemek zorundadır.

Demokrasi ve ifade özgürlüğü varsa görüş farkı da olacaktır, ülkemizin terör belasından nasıl kurtulacağına dair görüş farkları da olacaktır.

Ama şu anda sıkıştığımız noktada, her türlü görüş farkını, teröre destek olarak algılamak halindeyiz.

Suriye’nin “iç işlerine”, Mısır’ın “iç işlerine” müdahale hakkını kendimizde görüyoruz, ama bizim “iç işlerimizle” ilgili olarak kimsenin herhangi bir beyanda bulunmasına bile tahammül etmeme noktasından kımıldamıyoruz.

Demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğüyle ilgili olarak yapmamız gereken çok şey var. Bugün bağlı olmaya mecbur olduğumuz anayasa da demokratik değildir, insan hakları ve ifade özgürlüğünü güvence altına alan bir anayasa değildir.

Eksik en tepeden başlıyorsa ve biz bunu bile çözemiyorsak, tartışacak bir alanımız bile bulunmamaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.