Dolmabahçe yolu
.
Dolmabahçe’de şu olmuştu: Hükümet temsilcileri ile HDP temsilcileri bir araya gelmişler ve “barış süreci”ne bağlılık bildirisi okunmuştu.
Bu sürecin devamı için de gelinen aşama, her taraftan “PKK’nın silahları Türkiye’den çıkarması” olarak aktarılıyordu.
Barış sürecine iyimser destek en üst noktadayken beklenen önce silahların çıkarılması, ardından PKK’nın demokratik siyasete dönüşünü ilan etmesiydi.
Dolmabahçe’de adına ister mutabakat isterse başka bir şey denilsin, ortak bir irade gösterisi yapılmıştı.
O günlerin sıcaklığı içinde, farklı bir tahmin dillendirilmeye başlandı. Bu, silahların çıkarılmasının ardından Tayyip Erdoğan’ın “askeri çözüm”e döneceği şeklindeydi.
Bu tahmin hatta temenniler Gezi olayları sonrasında, toplum bir çatışma havasına girmişken çok sık tekrarlandı.
HDP genel başkanı Demirtaş, Nevruz konuşmasında “Dolmabahçe yoluna” bağlı olduklarını söyledi.
Bu, PKK’nın silah bırakması için “elimizden geleni yapacağız” demektir. Düz mantıkla da önce PKK silahları susturur, sonra Hükümet-devlet askeri operasyonları durdurur.
HDP’nin Ak Parti ile, Erdoğan ile çatışmasından çok yara aldığı ortadadır. PKK’nın yoğun savaş stratejisine geçmesi de HDP’yi zayıflatmıştır. Bu yıpranma kasım seçiminde açık olarak görülmüştür.
Bunlara rağmen HDP’nin barış sürecinin tekrar canlanmasında bir rolü ve etkisi olabilir mi? Bu soruya hemen evet demek zor.
Ama HDP bunun için çaba göstermek ve Demirtaş’ın dediği gibi “Dolmabahçe yolunu” açmak için uğraşmazsa varlık nedenini kaybetmeye mahkumdur.
HDP eğer bu çabayı göstermeye karar verirse, PKK ile arasındaki mesafe de kaçınılmaz olarak açılacaktır.
HDP bu çifte cesareti gösterebilir mi, sorusunun cevabı ise evet olmak zorundadır. Bu cesareti gösterirse Dolmabahçe yolunun açılması ihtimali olabilir, göstermezse de son ışıklar da kararır.
Son ışıkların kararması da Türkiye Kürtlerini çok farklı noktalara sürükleyecek bir karamsarlık ortamından başka bir şey değildir. Türkiye Kürtlerinin bugün her şeye rağmen “bir arada yaşama” iradesini kaybetmediklerini farz ediyoruz.