Doğru, bir algı sorunu var
.
Türkiye’nin Avrupa Birliği değerlerine bağlılığından kuşku duyduklarını söyleyen, AB’nin önemli yetkililerinden Stefan Füle.
Füle, AB’nin Genişlemeden Sorumlu Yüksek Komiseri olarak Türkiye ile yakın teması olan bir siyasetçi-bürokrat. Türkiye’yi iyi izlediğine de kuşku yok.
Bu ifadeyi kullandığına göre, sadece kendisinin değil “yapı”nın da görüşünü yansıttığı belli.
Batı’daki yaygın algının da, özellikle Gezi olayları ve Suriye meselesiyle bağlantılı olarak 2004-2011 arasındaki algıdan epeyce farklı olduğunu söyleyebiliriz.
Gezi olaylarının tartışılma tarzının da yargıdan kaynaklanan sorunların tartışılma tarzının da Batı’nın alıştığı tarzın dışında olduğunu kabul etmek gerekir.
Bu iki olaydaki tartışma tarzı ve çatışma üslubu Batı’nın yerleşik demokrasi geleneklerinin içine oturmamıştır. Bunları Batı “otoriterleşme eğilimleri” olarak algılamıştır.
Gerçekte olanların daha yakın izlenmesi sağlanmadığı, tek boyutlu bir etkilenmeye kapının tam açıldığı dönemlerde algı kaymaları olması mümkündür, son dönemde de olan aslında budur.
Algı değişecektir
Çökmüş bir yargı sisteminin toparlanma sürecine bakılmadan, yargının mevcut durumu dikkate alınmadan, çatışmanın ucundan yaklaşıldığı zaman ortaya çıkacak bakış açısı daralmasına Batı’nın bir kısım siyasetçisi de mahkûm olmuştur.
Twitter ve YouTube olaylarıyla ilgili; ciddi bir siyasi kalkışmayı, demokratik sistemi zorlayan bir kalkışmayı dikkate almayan bir bakış açısıyla oluşan algı, kestirme ve kolay yoldan oluşmuş bir algı bir olur.
Kimse Türkiye’nin iletişim yasaklarıyla anılan bir ülke olmasından hoşlanmıyor, insanlar “yetmez ama evet” dâhil, yasaksız bir ülke taleplerini her fırsatta ortaya koyuyor.
Ama demokrasi dışı yollarla siyasi iktidarı değiştirme operasyonuna karşı koyma çabalarında yaşanan bazı sallantıların da doğru teşhis edilmesini bekliyorlar.
Bu Twitter, YouTube işleri de kısa sürede yoluna girecektir, girmek zorundadır.
KCK davalarında tahliyeler devam ediyor, yakında gazeteci kimlikli olanlar dâhil, bu anlamsız davanın da tutuklusu kalmayacaktır.
Kendi içimizi daraltan sıkıntıları attıkça Batı’nın algısını değiştirmek de kolay olacaktır. Hem de çok kolay.