Daha nereye tırmanacak
.
Diyarbakır’da HDP’nin “Sur yürüyüşü”nde de iki kişi hayatını kaybetti. Valilik izin vermemişti, yürüyüş yine de yapılmak istendi ve polis müdahale etti.
Artık son soru, “daha nereye tırmanacak” şeklindedir. Bu soruyu sorarken, CHP’li Tanrıkulu “Beyrut” diye cevap verdi.
“Beyrut” demek, “artık herkes herkesi öldürecek” demektir ve bu, savaşın gelebileceği en dip noktadan başka bir şey değildir.
Altı ay önce toplumun barış umudu devam ederken, altı ay sonra savaşın en kirli haline kadar gitmenin bir açıklaması olmalıdır.
Bu altı ayda, Suruç ve Ankara katliamları oldu. Diyarbakır Baro Başkanı Elçi öldürüldü. Çatışmanın tırmanması için her türlü provokasyon yapıldı.
Diyarbakır başta olmak üzere ülkenin Güneydoğu’su, iç savaş zamanındaki Beyrut’a döndüğü zaman da dönüşü olmayan bir yola hep birlikte girmiş olacağız.
Hep birlikte, yani Türkler, Kürtler ve bu ülkede yaşayan herkes savaşın en acı hallerini yaşayacak.
Türkler ve Kürtler, yakın ve uzak tarihin çok sayıda acı anısına rağmen, hep birlikte yaşama iradelerini ortaya koydular.
Birçok kanlı deneye rağmen, birlikte yaşayabileceklerine inandıklarını gösterdiler.
Savaşın son durumu da bu birlikte yaşama iradesini bile zorlayacak bir dönemece gelmiştir.
Bu aşamada insanlar birlikte yaşamayı sorgulamaya başladığı anda da sadece Güneydoğu değil bütün ülke savaş alanı haline gelmenin eşiğine ulaşmış olacaktır.
Bütün bunlara rağmen ibreyi çevirecek bir şey yapılabilir mi, sorusunun cevabı da, “her zaman yapılabilir” diye verebilecek bir siyasi iradeye ihtiyaç da en tepe noktasındadır.
Türkiye’nin girdiği bu kritik kavşakta, direksiyonu çevirebilecek olan sadece ve sadece, teşhisleri doğru yapan cesur bir siyasi iradedir.
Cesur siyasi irade, savaşın daha da tırmanmasını önlemek için en uç yolları deneyebildiği zaman bir ışık yaratabilir.
Bunun karşı tarafında ise, günde birkaç kez “terörün belini kıracağız demiyorum, kırdık diyorum” diyen Tansu Çiller’in güvensiz ve iktidarsız sesi vardır.
Bugünkü karanlığı dağıtmak için “sen de bir el at” demek için bile insanların mecali kalmadıysa da, bunu harekete geçirecek olan yine cesur siyasi iradedir.