Dağdaki çocuklar
.
Savaş kesin olarak sona ermeden önce o havayı yaşamak isteyen çocuklar, tabii ki ağabeylerin teşvikiyle dağa gittiler. Kaç çocuk gitti, kaç tanesi nerede, tam bilinmiyor. Ama gördük ki, savaşın son demlerine yetişmek isteyen çocuklar var.
Bu olaydan savaşın bitmeyeceği sonucunu çıkarmakta fazla hevesliler ortaya çıktı. Onlara göre PKK çocukları dağa götürüyorsa, bu bir hazırlık anlamına geliyordu.
Ama savaşın bittiğini kadınlar ilan ettiler. Sokağa çıktılar, dünyaya çocuklarını geri istediklerini haykırdılar, onları geriletmek isteyenlere de kulak asmadılar.
Öcalan’ın ilanı
Dağdaki çocuklar olayının, barış sürecinde herhangi bir kesinti yaratmayacağı da bu vesileyle tekrarlandı. İtiş kakış halinde yürüyen bu tartışmada siyasi Hükümet ile Kürt siyaseti birbirlerini suçladılar, “çocukları getirmek senin görevin, hayır senin görevin” diye bağrıştılar, ama o noktada durdular.
Bu tartışmanın arasında Abdullah Öcalan’ın kesajyarı biraz geride kalmış gibi olsa da, Öcalan sürecin yeni bir aşamaya, heyetler arasında müzakere aşamasına geldiğini bu arada ilan etti.
Bu açıklama, silahların tekrar ortaya çıkması ihtimalinin kalmadığını, bu kelimelerle olmasa da teyit eden bir açıklamadır.
Heyetlerin müzakere edeceği konular da bellidir. Biri silahların nereye nasıl verileceğidir, ikincisi de ülke dışındakilerin geriye dönüş ve normal hayata katılma süreçlerinin hazırlanmasıdır.
İsyanın son noktası
Türkiye’deki silahların teslim edilmesi, gömülü oldukları yerlerin yetkililere bildirilmesi ve oradan alınması nispeten daha kolaydır. Ama Kuzey Irak’taki silahların Barzani yönetimine teslimi daha karmaşıktır ve Kuzey Irak’taki siyasi dengelerle bağlantılıdır. Bu meselede Kuzey Irak’taki PKK liderlerinin güvenliği meselesi de vardır.
Daha önce dağda ve sınır dışında bulunanların evlerine dönüşü konusunu Hükümetin, daha önceki tecrübeler ışığında yürütme imkanları vardır, bunun manevi altyapısı da hazırdır.
Sonra ne olacak? Sonra ne olacağını Abdullah Öcalan söylüyor, “size bedenen yakın olmak” diyor. Sonraki aşama budur ve bu Kürtlerin 35 yıllık son isyanının son noktası ve tümüyle demokratik siyasete geçişin ilk noktasıdır.