Şampiy10
Magazin
Gündem

Cumhurbaşkanını halk seçtiğinde...

.

ABONE OL
Vatan Haber

Cumhurbaşkanı Türkiye’de ikinci kez halkın oyuyla seçilecek. Bugüne kadar Evren dışında cumhurbaşkanlarını hep Meclis seçti.

Meclis’in seçtiği cumhurbaşkanlarının sonuçta halkın iradesini yansıttığı varsayıldı. Varsayıldı da inananı pek fazla olmadı.

Celal Bayar‘dan sonra Meclis üç kez üst üste asker cumhurbaşkanı seçti. Sonra darbenin devlet başkanı emekli orgeneral Kenan Evren, 1982 Anayasası oylamasıyla birlikte halk tarafından seçildi. Karşı propaganda değil, karşı görüş söylemenin yasak olduğu bir seçimle yine bir asker cumhurbaşkanımız oldu.

Bayar’dan Gül’e

Özal‘ın cumhurbaşkanlığını “müesses nizam“ hiç hoş karşılamadı. Çankaya’da rejimin güvencesi olması gereken “devlet adamı“ tipine pek uymuyordu. Açık bir karşı çıkış olmadı; müesses nizam, geleneksel yıpratma politikasını sürdürdü.

Demirel ise müesses nizam ile herhangi bir çatışmaya girmediği gibi, açıkça gördüklerine bile göz yumarak müesses nizamla barışık bir cumhurbaşkanı oldu.

Sezer de devletin en seçkin memurlarından biri olarak, Ecevit’e bile tahammülsüz has CHP’li kimliğiyle görevini ifa etti.

Abdullah Gül, devletin, müesses nizamın, muhafazakâr üst sınıfın açıkça karşı çıkmasına rağmen Çankaya’ya çıkan ilk cumhurbaşkanıdır. Celal Bayar’ı sayarsak ikinci de diyebiliriz.

Sadece rüzgârı mı farklı?

Evren’i halk zorla seçtiği için şimdi ilk kez cumhurbaşkanını gerçekten halk seçecek. Bunun için de seçilecek kişinin “rüzgâr”ı kendisinden önceki bütün cumhurbaşkanlarından farklı olacak.

Bu durum, seçilecek kişiye daha kuvvetli bir siyasi güç getirir mi, yoksa eninde sonunda anayasada yazılı yetkilerle yöneteceği için sadece “rüzgâr” farkı mı getirir?

Bunun cevabı açıktır: Eğer halkın seçtiği cumhurbaşkanı ile, onu halkın seçmesini sağlayan siyasi partinin lideri olan-olacak başbakan uyum hâlinde çalışırlarsa ortaya çıkacak siyasi kuvvet ikisinin toplamından daha büyük bir kuvveti işaret eder; hem de sadece içerisi için değil, dışarısı için de...

Bundan sonraki bütün yetki tartışmaları teferruatla iştigalden öteye gitmez.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.