CHP’nin yüzde 35’i
.
Genel başkan Kılıçdaroğlu, partisinin seçim hedefini yüzde 35’lik oy oranı olarak açıkladı ve pek net olmayan kelimelerle, buna ulaşılamaması halinde görevi bırakacağını söyledi.
Yüzde 35 oy oranı demek, oy kullanan her üç seçmenden birinin oyunu almak demek. CHP’nin son yıllardaki seçim performanslarına bakıldığında bu oran bir hayli yüksek bir çıtayı ifade ediyor.
Kılıçdaroğlu dışında yüzde 35 rakamını ifade eden bir CHP sözcüsü olmadığına göre, bu hedefin parti tarafından henüz “hazım” aşamasında olduğunu söyleyebiliriz.
CHP genel başkanı çıtayı yüzde 35’e koyarken, MHP çok net olmasa da yüzde 18 gibi bir orandan söz ediyor. HDP de son rüzgarın etkisiyle yüzde 11-12, bazen de daha üstü bir oran dile getiriyor.
Üç muhalefet partisinin hedef oyları toplandığında ortaya çıkan rakam yüzde 65’tir. Bu da Ak Parti’ye sadece yüzde 35 bırakmaktadır.
Halen seçim araştırmaları Ak Parti oylarını yüzde 50 bandında göstermektedir. Oy kullanan her iki seçmenden biri Ak Parti’ye oy verdiği zaman zaten üç muhalefet partisine yüzde 50 kalmaktadır.
MHP’nin tabanının yüzde 15, HDP’nin tabanının da yüzde 9-10 olduğu göz önüne alınırsa da CHP’ye kalan oy yine yüzde 25’tir. Ve CHP’nin oyunu yüzde 35’e çıkarması için kendi hanesine 4 milyon seçmen eklemesi gerekmektedir.
Bu hesaplardan açıkça şu çıkar: CHP’nin yüzde 35’lik oy oranına ulaşması ciddi bir hayaldir.
Seçime iki ay kala CHP yine kendi siyaset alanını Tayyip Erdoğan’la kısıtlamıştır ve önümüzdeki iki ay boyunca CHP’nin seçim kampanyasının tek konusu “başkanlık sistemine geçit vermeyiz”den ibaret kalacaktır.
Cumhurbaşkanı seçiminde, Erdoğan’ı seçtirmemek için en geniş koalisyonu kuran CHP yine de Erdoğan’ın seçilmesini engelleyememiştir.
Siyaset alanı, başkanlık sistemine direnişe sıkışmış bir siyasi partinin halka söyleyebileceği her şey buharlaşırken, buradan yüzde 35’lik oy umut etmek de insanların aklına hakaretten başka bir şey değildir.
7 Haziran sonrası CHP’nin gündemi yine genel başkan ve yönetim değişikliğidir.