CHP’liler hallerinden memnunmuş
.
CHP bir kurultay yaptı, Kemal Kılıçdaroğlu oy birliğiyle tekrar genel başkan oldu. Demek ki CHP’liler hallerinden memnunmuş.
CHP’lilerin hallerinden memnun olması onların sorunu ama, ülkenin ana muhalefet partisinin durumu herkesin sorunu.
Ana muhalefet partisi, iktidarı gerçek anlamda denetleyecek siyasetler üretemediği zaman sorun ülkenin sorunu oluyor.
CHP iki genel seçimde, bir yerel seçimde ve cumhurbaşkanı seçiminde Kılıçdaroğlu ile tartışılmaz şekilde başarısız oldu.
CHP’liler yerel seçimde ve cumhurbaşkanı seçimindeki ittifak stratejisini de tartışmadılar.
Haziran genel seçimi ertesinde Ak Parti’nin erken seçim stratejisi karşısında bu kadar etkisiz olmalarını da tartışmadılar.
Kasım seçiminde yine yerlerinde saymalarını da hiç tartışmadılar. “Tartışalım” diyenler olduysa da bunların sesi hiç duyulmadı.
CHP’nin bu kongresinden akılda kalan da Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili üslubu oldu.
Erdoğan’la ilgili düzeysiz de olsa, sert üslup kullananların müşterisi oluyor, ama ana muhalefet partisinin kongresinden geriye kalan sadece bu olduğu zaman da CHP için de ciddi bir seviye sorunu ortaya çıkıyor.
Siyasette genel olarak bir üslup meselesi vardır, ama Kılıçdaroğlu’ndan geriye kalan sadece bu olduğu zaman da sorun siyasi tıkızlık olarak ortaya çıkmaktadır.
CHP gerçekten bir ana muhalefet partisi kimliği kazanamadığı ve bu halinden memnun olmaya devam ettiği sürece Ak Parti de iktidarını rahat yaşamaya devam edecektir.
Ana muhalefet partisinin, ikinci bir iktidar adayı partinin olmadığı bir sistem fiilen tek parti sistemine yönelme anlamına gelmektedir. Kuvvetli bir iktidar partisinin karşısında başarısız, beceriksiz ve zayıf partilerin olmasının kaçınılmaz sonucudur bu.
Siyaset boşluk kaldırmaz, her boşluk hemen dolar. Sorumlu da sadece boşluğu yaratandır. Başkalarını suçlamaya hiçbir hakları yoktur.
CHP’liler bu durumdan neden memnun olduklarını kendilerine ve birbirlerine sormaya başladıkları zaman da, görünen o ki bayağı gecikmiş olacaklar.