Bunlar olacak
.
Yılın başında tahminler, beklentiler genellikle iyimser olur. İki gündür, giden yılın sonu da gelen yılın başı da iyimserlik yüklü tahmin ve beklentilerle doldu.
Genelde iyimser olmak için çok neden var, ama bu yıl eski yapının son direniş yılı olarak kayda geçecek ve bunun yansımalarını bütün topluma yaşatacak.
Eski yapının temel direniş alanı halen barış sürecidir. Son görüşmelerde üzerinde mutabık kalınan yol haritasının yürümesinin son aşamada daha ‘sessiz’ olması da karara bağlanmıştı.
Son aşamaya gelinmesi için de silahların tümüyle sınır dışına çıkması gerekiyor. Silahlar çıktıktan sonra da Abdullah Öcalan Nevruz çağrısında son aşamayı ilan edecek.
Ama durum şu ki silahların çıkmasına ciddi engeller çıkarılıyor. En büyük engel 6-7 Ekim Kobane eylemleri dolayısıyla ortaya çıktı. Son olarak da Cizre’de ciddi sokak çatışmaları yaşandı.
Karşılıklı suçlamaların ötesinde, sonuç silahların çıkmasının zorlaştırılmış olmasıdır. Yeni bir çatışma alanı ortaya çıkmış, çıkartılmış, birileri üzerinde ‘Bu şartlarda silahları nasıl çıkarırız’ demeleri için baskı kurulmuştur.
Bu yılın başında yaşayacağımız, bu provokasyonların devamıdır. HDP’den de ‘PKK’ya sızmalar’dan söz edilmesi nelerin yaşanacağının haberini vermektedir.
Önümüzdeki yakın günlerde 6-7 Ekim Kobane olaylarının tekrar edilmesi için belli çabalar gösterildiğinin işaretleri de görülmektedir.
En büyük provokasyon, kitlesel gösteriler ve çatışmalar ve de Kobane’de olduğu gibi çok sayıda insanın hayatını kaybetmesi ve gerilimin Batı’ya, büyük şehirlere taşınmasıdır. Ve de mümkünse ölümlerin de büyük şehirlere taşınması.
Bunu deneyecek kuvvetler için de, barış sürecini durdurmak, en azından genel seçim öncesi son aşamaya geçilmesini engellemek için bu son şanstır.
Bunlar olacak ve her olayda hem Hükümet’in, hem Abdullah Öcalan’ın, hem HDP’nin siyasi zihin açıklığı sınava sokulmuş olacaktır. Aynı durum Kandil için de geçerlidir.
Bundan sonrası için de bütün iyimser beklentileri, art arda ve uzun listeler halinde sıralayabiliriz.